SALİH TUNA Utanç verici telefon görüşmesi
Sabah sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Bölgesel ittifak arayışlarıyla birlikte küresel dış güçleri dengeleyici unsur anlamında Rusya'yla ilişki hayati önemi haizdi.
Bu sebepten, 24 Kasım 2015'te Rus uçağının düşürülmesinin ardından dönemin Başbakanı Davutoğlu'nun "Emri ben verdim..." şeklindeki açıklamasını çok vahim bulmuştum.
Aynı şekilde Rus Büyükelçi Karlov suikastından da çok rahatsız olmuştum. Sizi bilmem ama ben Azerbaycan-Ermenistan savaşı dolayımında Rusya-Türkiye ilişkilerinin zeval bulmasından da endişe etmiştim. Zira, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Ermenistan ile Rusya arasında "müttefik ilişkisinin" olduğunu dile getirdiğini unutmamıştım.
Tüm bunları vakitlice dercetip Türkiye-Rusya ilişkisini zehirlemek isteyen odakların şeytani provokasyonlarına dikkat çekince, kuruldukları makamın şehvetiyle akıllarını yele veren tıfıl şaşkalozlar tarafından neredeyse "Rusçu" ilan edildim.
Neyse ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin söz konusu badireleri ferasetle aşmayı bildiler.
Fakat aynı Putin, Suriye'de, nedense aynı "feraseti" göster(e)medi.
Belki de "feraseti" İsrail'i üzmemekte de gördü. Yoksa güvenlik gerekçesiyle davet edildiği Suriye'de, İsrail'in Suriye'nin güvenliğini delik deşik etmesine, istediği yeri istediği zaman bombalamasına gıkını çıkarması icap ederdi.
Netanyahu'ya en azından "Rusya olarak burada bulunduğumuz sürece Suriye'yi bombalamanız bizi hiçe saymak anlamına gelir ki bunu kabul edemeyiz..." diyebilirlerdi.
***
Putin, Gazze soykırımını kınamanın ötesine geçmeme gerekçesini de İsrail'de yaklaşık iki milyon Rus Yahudi'sinin yaşamasına bağlıyor.Ona bakarsanız Rusya'da da 26 milyon Müslüman yaşıyor, onu ne yapacağız. (Ki bunların 11 milyonu Türk dilini konuşan, Türk kültürüne aşina insanlar.)
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov müttefiksiz kaldıklarını, "Tarihimizde ilk kez tüm Batı'ya karşı tek başımıza savaşıyoruz..." ifadesiyle dermeyan etti.
Gazze'ye biraz sahip çıksalardı, hiç değilse "Çocukların açlıktan öldürülmesini seyredemeyiz" deselerdi; 2 milyar Müslüman'ın yanı sıra milyonlarca vicdan sahibi insanın gönlünü kazanırlardı.
Uluslararası ilişkilerde gönül ne işe yarar demeyin, her şey ilkin gönüllerde kurulan köprülerle başlar.
***
Lavrov hiç müttefikimiz yok diyor ama hani Rusya, İran'la stratejik müttefikti, n'oldu?Netanyahu bu müttefikliğe yasak mı getirdi yoksa?
Biliyorum soru çok incitici, fakat Putin'in tescilli soykırım suçlusu Netanyahu ile geçen gün yaptığı telefon görüşmesinden daha incitici değil.
Neymiş efendim, Ortadoğu'daki gerilimi çeşitli yönleriyle ele almışlarmış. Ayrıca Putin, Rusya'nın İran'ın nükleer programına müzakere yoluyla çözüm bulmaya yardımcı olacaklarını belirtmişmiş. Diyaloğu sürdürme konusunda da mutabık kalmışlarmış.
Hepsi hikâye.
Gerçek şudur: Trump'tan umdukları randımanı alamayınca, ABD'de, Trump'tan daha güçlü olduğu kanaatiyle dümeni Netanyahu'ya kırdılar.

