SALİH TUNA Yolun sonu görünüyor
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Sağ olsun dostumuz Bülent Korman sayesinde, ABD Gizli Servisi'nin (United States Secret Service) BM Genel Kurulu öncesinde büyük bir "şebeke" yakaladığına muttali oldum.
Söz konusu "şebekede" yüz bin SIM kart ve üç yüz sunucu varmış!
Nereden bakarsanız bakın, acil çağrı hatlarını bile bir anda kilitleyebilecek bir düzeneğe işaret ediyor.
Sakın ola, "New York'un derdi seni mi gerdi?" demeyin.
Dikkat buyurun, naçizane yazımızın başlangıcında "BM Genel Kurulu öncesi" ifadesi var.
Şebekenin elindeki bu imkânı, liderlerin güvenliğini zayıflatmak için kullanamayacağının garantisi var mı?
Öyle bir kaos oluşturabilirlerdi ki ne kimin tehdit ettiği anlaşılırdı ne de kimse aradığına ulaşabilirdi.
Hülasa, korkunç bir bilgi kirliliğiyle kontrolü ele geçirmek, paniği yönetmek işten bile değildi.
Şimdi soralım: Bu çapta bir operasyonu kim gerçekleştirebilir?
Ergen hacker tayfası değil herhalde. Bu iş her şeyden önce zekâ, disiplin, para ve cesaret ister. En önemlisi de iz bırakmayan, örtbas edilebilen casusluk ağına ve yöntemlerine ihtiyaç vardır.
Washington'daki Avrupa Politika Analizi Merkezi'nde siber güvenlik araştırmacısı olan James A. Lewis de böylesine sofistike bir işi çok az sayıda ülkenin gerçekleştirebileceğini; bunların arasında Rusya, Çin ve İsrail'in bulunduğunu ifade etti.
Sakın kafanız karışmasın, hazret doğrudan İsrail dememek için Çin ve Rusya'yı araçsallaştırmıştır.
New York'ta yakalanan bu şebekenin BM Genel Kurulu öncesinde ortaya çıkması tesadüf olabilir mi?
Dünya liderleri toplanırken "İstersek acil hattınızı bile keseriz" mesajını kim vermek ister?
Ayrıca, MOSSAD'ın bu konularda ne kadar mahir ve pervasız olduğu herkesin malumu.
Bir gün belgeler çalar, ertesi gün nükleer madde kaçırır, başka bir gün egemen bir ülkede suikastlar düzenler.
Evet, "pervasız" dedim; çünkü CIA'nın bile rahatsız olacağı işleri yapmayı artık umursamayacak aşamaya geldiler.
Zaten bu nedenle geçen yıl bir CIA analisti, İsrail'in İran'a yönelik saldırı planlarını ifşa etmişti. Belgeler sosyal medyaya düşünce saldırı ertelenmiş, Washington'un tepkisi de açık olmuştu: "Bizim sırtımızdan oyun oynamayın..."
Her zaman böyle değil tabii. Çoğu kez Washington, İsrail'in arzularına amade.
Fakat nereye kadar?
Amerikan kamuoyu hiç olmadığı kadar İsrail'i fark etmeye başladı.
Bu da "yolun sonu görünüyor" anlamına gelir.
Tevekkeli denilmemiş, "Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır..."

