Sessiz tehlike: Akran zorbalığı çocukların geleceğini tehdit ediyor
SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
GİRİŞ 06.06.2025 09:42 GÜNCELLEME 06.06.2025 09:42
İlk Yorum Yapan Sen Ol
Facebook'ta Paylaş X'te Paylaş
HABER7 ÖZEL
Her gün binlerce çocuk hem fiziksel hem de duygusal şiddete maruz kalıyor. Sessizce büyüyen bu tehlikenin adı: Akran zorbalığı. Uzmanlar, akran zorbalığının çocukların geleceğinde ciddi psikolojik izler bıraktığını vurguluyor. Konuyu, psikiyatri alanında önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile masaya yatırdık.
HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
Prof. Dr. Tarhan, akran zorbalığı kavramının doğru anlaşılması gerektiğine dikkat çekiyor. Gençler arasında zaman zaman yaşanan geçici anlaşmazlıkların her durumda zorbalık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Tarhan, şu şekilde açıklıyor: “Bir olayın akran zorbalığı sayılabilmesi için üç temel unsurun bulunması gerekir: güç dengesizliği, kasıt ve süreklilik. Bu unsurlar yoksa yaşananlar sıradan çatışmalar ya da tartışmalar kapsamında değerlendirilmelidir.”
EĞİTİM HAYATINI VE GELECEĞİ TEHDİT EDİYOR
Araştırmalar, okuldan kopan öğrencilerin yaklaşık %30’unda akran zorbalığına maruz kalma öyküsüne rastlandığını gösteriyor. Tarhan’a göre, bu durum çoğu zaman fark edilmiyor. Öyle ki çocuklar zorbalığa uğradığını ailelerine anlatmıyor. ‘Okulu sevmiyor’, ‘okumak istemiyor’ zannediliyor ama gerçekte çocuk, sistematik şiddete maruz kalıyor.
ZORBANIN VE MAĞDURUN PSİKOLOJİSİ FARKLI
Zorbalık yapan çocuklar çoğunlukla şiddeti bir hak arama yöntemi olarak öğreniyor. Bu davranışın arkasında ise genellikle evde maruz kalınan şiddet örnekleri ve öfke dolu ilişki modelleri bulunuyor. Prof. Dr. Tarhan bu durumu şöyle açıklıyor: “Evinde şiddet gören çocuk, güç kazandığında aynı yöntemi uygulamaya başlar.” Öte yandan, zorbalığa maruz kalan çocuklar ise genellikle özgüveni düşük, pasif ve bastırılmış bireyler oluyor. Her iki profilin oluşumunda da çocukluk döneminde yaşanan travmalar belirleyici rol oynuyor.
TOPLUM İÇİN RİSK TAŞIYORLAR MI?
Tarhan’a göre akran zorbalığına maruz kalan bireyler, psikolojik rehabilitasyon süreciyle desteklenmediği takdirde, yetişkinlik döneminde ciddi psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. Hatta ilerleyen dönemlerde kaygı, depresyon, post-travmatik stres bozukluğu ve hatta psikosomatik hastalıklar gelişebiliyor.
SİBER ZORBALIK VE DİJİTAL TEHDİT
Dijital içeriklerin ve sosyal medyanın yaygınlaşması, akran zorbalığını sanal ortama taşıdı. Tarhan, UNICEF verilerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Akran zorbalığının yaklaşık %40’ı siber zorbalık olarak gerçekleşiyor. Dijital mecralar çocukları 7/24 güvensiz ortamlara açık hale getiriyor. Bu yüzden bu cihazlara ‘evin açık kapısı’ diyoruz.”
EMPATİ EKSİKLİĞİ: ZORBALIĞIN KAPISINI AÇAN ANAHTAR
Zorbalığın en temel nedenlerinden biri empati eksikliğidir. Prof. Dr. Tarhan, bu durumu şöyle açıklıyor: “Empati yoksunluğu olan bireyler, başkalarının haklarını gözetmez; haklı olmayı değil, güçlü olmayı hedefler. Eğer aile ve çevre bu tutumu onaylarsa, zorbalık kalıcı bir davranışa dönüşür.”
ÇÖZÜM NE? AİLELER VE OKULLAR NE YAPMALI?
Zorbalıkla mücadelede en önemli faktörlerden biri, çocukluk çağındaki travmaların fark edilmesi ve yönetilmesidir. Tarhan, fiziksel istismar gören çocukların ileride ya zorba ya da pasif-agresif bireyler olabildiğini vurguladı.
“Evde baskı gören, sevgiden mahrum bırakılan çocuklarda dezorganize bağlanma gelişiyor. Bu bireyler sağlıklı ilişkiler kuramıyor, duygularını yönetemiyor.”
Tarhan, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
• Aile içi şiddetin önlenmesi
• Çocuklarla güvenli bağ kurulması
• Okullarda psikolojik destek sistemlerinin artırılması
• Empati eğitimi verilmesi
• Siber zorbalıkla mücadele için dijital okuryazarlığın artırılması
KAYNAK: HABER7
Sümeyye Palta Haber7.com - İçerik Editörü

Editör Hakkında 5 Ocak’ta Nevşehir’de doğan Sümeyye Palta ilk ve orta öğrenimini Aksaray’da tamamladı. Üniversite hayatıyla birlikte İstanbul’a geldi ve hazırlık sınıfından itibaren medya eğitimleri almaya başladı. Buralarda gösterdiği başarıyla kısa sürede keşfedildi. Öyle ki henüz öğrenciyken gelen teklifler üzerine iş hayatına atıldı. Kanal 7 Medya Grubu, Star Gazetesi, Akşam Gazetesi, Güneş Gazetesi, Kanal 24 gibi kurumlarda çalıştıktan sonra kızlara eğitim veren bir vakıfta görev aldı. 2 yıl aradan sonra Show TV ile sektöre dönüş yaptı. Albayrak Medya’da önce dijital yapımların kurucu ekibi arasında yer aldı ardından projesiyle adından söz ettirerek iç yapımların kuruluşuna öncülük etti ve belgesel serileri hazırladı. Türkiye’nin önemli dijital içerik platformlarından biri olan Gzt’de yeni nesil belgesel serileriyle başarı sağlarken bir yandan da dış yapımların sorumluluğunu üstlendi. İhlas Medya Grubu’ndan gelen dijital yayınlar koordinatörlüğü teklifi sonrası görev değişikliğine gitti.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
GÖNDER


