Sıcaklar sağlığınızı bozmasın Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Yaz aylarıyla birlikte artan sıcaklıklar sağlığımızı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle alacağımız bazı önlemlerle ciddi sağlık sorunlarının önüne geçebileceğimizi hatırlatan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, tavsiyelerini şöyle sıraladı:

Prof. Dr. Osman Erk
HAVUZU TERCİH ETMEYİN
Havuz sularıyla; tifo; hepatit; basilli ve amipli dizanteri; paratifo; göz, kulak ve burun enfeksiyonları ve genital mantar enfeksiyonu bulaşabilir. Özellikle Hepatit A ve B aşısı olmayanlar, ishal, sistit, açık yarası, genital enfeksiyonu olanlar ve adet dönemindeki kadınlar da havuza girmemelidir. Deniz suyu tuzlu olduğu için daha güvenlidir.
MİGRENE KARŞI ÖNLEM ALIN
Ani ısı ve nem artışları migren ataklarını da tetikler. Bu nedenle aşırı sıcaklarda bol sıvı tüketimi ve mecbur kalınmadıkça güneşe çıkılmaması migren ataklarını önleyebilir.
KALBİNİZE İYİ BAKIN
Sıcaklar kalp atış hızının hızlanmasına ve kan damarlarının genişlemesine yol açar. Kalp, daha hızlı kan pompalayarak vücut ısısını düzenlemeye çalışırken, genişlemiş damarlar da kalbin iş yükünü artırır.
Bu durumda vücudu aşırı yoracak faaliyetlerden, ağır egzersizlerden kaçınılmalı, hafif gıdalarla beslenilmeli. Yürüyüş, yüzme gibi sporlar yapılacaksa sabah saatleri tercih edilmelidir. Yüksek tansiyonu ve kalp yetersizliği olan hastalarda ilaç dozları yaz ayları için yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca sıcaklar ve nemle birlikte artan su ve tuz kaybı yerine konulmazsa kanın koyulaşma ve pıhtılaşma eğilimi artar ve kalp krizleri tetiklenebilir. Bu riskin önüne geçmek için başta kalp hastası olan kişiler olmak üzere herkes bol su tüketmeli ve güneşten korunmalıdır.
YİYİP İÇTİKLERİNİZE DİKKAT EDİN
Bu aylarda besinler çok daha çabuk bozulur. Besin zehirlenmeleri, besin maddelerinde belirli bazı mikroorganizma ve zehirlerinin (toksin) bulunması sonucu ortaya çıkar. Et ve süt ürünleri, kümes hayvanı etleri, sosis, sucuk, dondurma, mayonez ve soslu yiyecekler, kremalı pastalar, bir süre açıkta kalmış deniz ürünleri, yumurta ve limonata gibi yiyeceklerle besin zehirlenmesi sıkça ortaya çıkar. Bu nedenle açıkta satılan besinlerden ve açık su kaynaklarından uzak durulmalıdır.
Zehirlenmelerde; bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi şikayetler sıktır. Vakaların yüzde 90’ında ateş yoktur. Ateşin yüksek olması ise çok ciddi bir zehirlenme tablosununa işarettir. Besin zehirlenmesi genellikle kendi kendini sınırlar ve 2-3 gün içinde iyileşir.
SUSUZLUK TESTİ YAPIN
Sıcaklarda terlemeyle birlikte çok fazla su ve elektrolit kaybedilir. Artan sıvı kaybıyla idrar miktarı azalır ve idrarımızda bulunan bazı atık maddelerin (kalsiyum oksalat, bilirubin vs) yoğunluğu artar.
Yavaşlayan idrar akımı hem enfeksiyonlara hem de böbrek taşlarına zemin hazırlar.
Bu soruna karşı susamadan su içmek, bol sıvı tüketmek ve idrar rengini kontrol etmek gerekir. Çünkü koyu idrar rengi az sıvı tükettiğimizin göstergesidir.
GÜNEŞLE MESAFELİ OLUN
Güneş elbette D vitamini almak için çok önemli ancak bunun için günde 15-20 dakika güneşlenmek yeterli. Avuç içlerinizi 20 dakika güneşe tutarak D vitamini alabilirsiniz.
Ancak fazlası zararlı. Çünkü güneş çarpması ve cilt kanseri riski artar. Yaşlılar, çocuklar, kronik hastalığı olanlar riskli gruba girerler. Yüksek ateş, tansiyon düşüklüğü, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, huzursuzluk ve sonuçta şuur kaybı ortaya çıkabilir. Kişi hemen serin bir yere alınmalı, düz yatırılmalı ve ayakları kaldırılarak soğuk kompres uygulanmalıdır. Hastaya asla ateş düşürücü verilmemelidir. Kişide şuur bulanıklığı ortaya çıkmışsa hemen hastaneye ulaştırılmalıdır. Cilt kanserine karşı süre ve yüksek dozda ultraviyole ışınlarına maruz kalınmamalı. Yani güneş ışınlarının etkisinin yoğun olduğu saatlerde (11.00-16.00 arası) güneşten kaçınılmalı.
KLİMALARDAN UZAK DURUN
Klima sisteminde biriken bakteri, mantar, polenler ve toksinler ortamdaki havayı yoğun olarak kirletirler. Zatürrenin bir türü olan lejyoner hastalığı, klimalardan gelen su damlacıklarının solunmasıyla bulaşan bir akciğer enfeksiyonudur.
‘Legionella pneumophila’ adlı bakteri neden olduğu hastalık; otel, hastane ve ofis gibi kalabalık alanlarda bakterinin bulaşmasıyla ortaya çıkar. Akciğerlere zarar veren ve genel olarak antibiyotik tedavisi uygulanan bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike yaratır.
Dolayısıyla sıcaklarda klimalardan kaçınılmalı, pencere açma, duş alma gibi doğal serinleme yolları tercih edilmelidir.
Ayrıca klimalı ortamlarda bulunulacaksa klimanın üflediği hava ile direkt temastan kesinlikle kaçınılmalıdır. Öte yandan klimaların filtreleri düzenli olarak temizlenmeli ve değiştirilmelidir. Klimanın ideal ısısı da 21-24 derece olmalıdır.


