Sigortacılıkta hedef ilk 10’a girmek Ekonomi Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Türkiye'nin nüfusu 90 milyona dayandı ancak sigortalılık oranı oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Türkiye'nin sigortalılık oranında dünya sıralamasında 23'üncü olduğunu belirten Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, "Türkiye’nin mutlaka ilk 10 ülke arasında yer alması gerekiyor" dedi. Sektördeki gelişimi Yeni Şafak'a değerlendiren Kırmızı, son 20 yıldır sigorta penetrasyonunun beklenen seviyelere ulaşılamadığını vurguladı. Kırmızı, “Fiyatlar enflasyon nedeniyle artıyor, prim üretimi yükseliyor ama sigortalılık oranı istenilen düzeyde değil. Zorunlu sigortalarda bile süreklilik sağlanamıyor. Örneğin DASK oranı deprem sonrası yüzde 70-80’lere çıksa da kısa süre içinde hızla düşüyor” dedi.
YÜKSEK ENFLASYON MALİYETLERİ ARTIRIYOR
Sigortacılığın yalnızca poliçe düzenlemekten ibaret olmadığını ifade eden Kırmızı, “Sigorta aslında bir fon yönetimidir. İnsanlar fona katılır, hasar olduğunda fondan karşılanır. Bu sistem tarih boyunca dayanışma modeli olarak vardı. Ancak bizde bilinç eksikliği ve ekonomik zorluklar nedeniyle sürdürülebilirlik sağlanamıyor” değerlendirmesinde bulundu. Makroekonomik tabloya da değinen Kırmızı, “Yüksek enflasyon maliyetleri artırıyor. Faizlerin yüksekliği ise fon yönetiminde kısmi bir avantaj sağlıyor. Ancak iş dünyası krediye erişimde zorlandığı için sigorta yaptırmaktan kaçınabiliyor. Bu da sektörün büyümesini sınırlıyor” diye konuştu.
FİNANSAL SİGORTACILIKTA YENİ ÜRÜNLER DEVREDE
Kırmızı ayrıca, sigortacılığın değişen risklere hızlı uyum sağlamak zorunda olduğuna dikkat çekti. İklim değişikliği ve doğal afetlerin sigortalılık bilincini artırdığını belirten Nihat Kırmızı, "Bunun yanında siber güvenlik riskleri de hızla öne çıkıyor. Bankacılık ve finans işlemlerinde oluşan siber saldırı kaynaklı kayıpları karşılayan ürünler geliştirdik. Henüz yeni ama çok hızlı büyüyen bir pazar” açıklamasında bulundu. Türkiye’de finansal sigortacılıkta da yeni ürünlerin devreye girdiğinin altını çizen Kırmızı, “Kefalet senetleri, teminat mektuplarına alternatif olarak önemli bir enstrüman haline geldi. Ancak şirketler bu alanda temkinli davranıyor. Sektörümüzün, Bankacılık gibi derin veri tabanı ve müşteri geçmişi olmadığı için risk analizinde zorluklar yaşanabiliyor" ifadelerini kullandı.

