Şimşek’in üzerindeki kobi baskısı büyüyor Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2 yılı geçmesine rağmen, hâlâ programda olumlu sonuç için zaman kazanmaya çalışıyor. Bakan Şimşek’in üzerindeki, KOBİ başta olmak üzere, özel sektör baskısı da giderek artıyor. Şimşek, artan baskı nedeniyle, “vergi denetiminde küçüklere yüklenmiyorum” mesajı verme ihtiyacı duydu.
Baskılar üzerine özel sektöre KGF kredileri yeniden devreye sokuldu. Bu da yetmedi; Hükümetin talebiyle TOBB “nefes kredisi” vermeye başladı. Şimdi nefes kredisinin yetmeyeceği belirtilerek, “daha büyük, daha ucuz kredi paketleri” talep ediliyor.
Uzayan program ve yanlış kararlar nedeniyle özel sektörün üretim yapamaz hale geldiğini, herkes gibi AKP de görüyor. Aslında özel sektör ekonomik programın getirdiği sıkıntılara, geçen marta kadar fazla ses çıkarmadı. Kendilerine “Mart’tan sonra hem talebin artacağı, hem de kredi faizlerinin düşeceği” söylendi. Yani vatandaşlar gibi özel sektöre de “Mart’a kadar dişinizi sıkın, sonra hep birlikte rahatlıyoruz” denildi.
AKP iktidarı, hem bu beklentiyi yarattı, hem de 19 Mart krizi ile beklentiyi, umudu kendi elleriyle öldürdü. 19 Mart kriziyle sadece rezervler kaybedilmedi, asıl tahribatı yeniden yükseltilen faizler yaptı. İşte bu kriz, özel sektörün tüm umutlarının yok olmasına, “daha fazla dayanamıyoruz feryatları”nın artmasına neden oldu.
İŞİ BOZAN İKTİDAR
Şimdi 19 Mart öncesinden çok daha sıkı bir politika uygulanıyor. Sadece parasal politika değil maliye politikası da bu nedenle bozuldu. Son mevduata stopaj artırımı kararı, krizle artan faiz harcamaları, ekonomideki daralma ve işletmelerin finansman sıkıntısı vergi gelirlerini vurdu. Bakan Şimşek, Merkez istemediği halde, gelir artırmak için stopaj oranlarını artırmak zorunda kaldı.
Stopajın çok riskli bir karar olduğunu, henüz özel sektör anlamadı. Bu kararla hem faiz oranlarında planlanan indirim oranı küçülüp, hem döviz üzerinde baskı artabilir. Bir hafta önce seri halde yüksek oranlı faiz indirimleri beklenirken, artık Temmuz’daki indirimin 2 puanda kalacağı, daha sonrasının belirsiz olduğu konuşuluyor. Yılsonunda faizler yüzde 35-36’ya inecek denilirken, şimdi 40’ın altı zor görülüyor.
İktidar çıkardığı krizle yaptığı hatayı görüp geri dönseydi, hasar bu kadar büyük olmayacaktı. Hâlâ CHP üzerindeki baskıya yenilerini ekliyor. Bunu yaparken aynı zamanda çözüm sürecini başlatması, bence riski büyüten bir unsur. Hukuk olmadan, CHP üzerindeki siyasi yargı baskısı bitmeden, hukuk temeline dayanacak çözüm sürecinin ilerlemesinin imkansızlığını herkes görüyor.
Özetle; iktidar her “işler yoluna girmeye başladı” denildiğinde, aldığı kararla işi bozdu. O nedenle vatandaşlarda olduğu gibi özel sektörde de “artık rasyonel yola girilebilir” umudunun hiç kalmadığı görülüyor.
YENİ SİYASİ HATALARA TAHAMMÜL KALMADI
Yaşananlar gerekli istikrar programının uygulanmadığının kanıtı. İstikrar programının en çok 1-1.5 yıl içinde artık sonucunu vermesi, sıkışıklığın ardından büyümenin başlaması gerekir. Ancak iktidar tercihleriyle sürecin iyice uzamasına, bıkkınlığın büyümesine neden oldu. Başarısızlığın en önemi nedeni kamu harcamalarında hiçbir tasarrufa gidilmemesi. Bakan Şimşek çok uğraştı ama her seferinde Cumhurbaşkanı’nın direncine takıldı.
Bu durumda topluma hem, “herkes fedakarlık ediyor” mesajı veremiyorsunuz, hem de bütçeyi düzeltemediğiniz için sürekli yeni vergi ve zamlar koyuyorsunuz.
Şimşek, geliri artırmak için özel sektörün en sıkışık döneminde, vergi denetimlerini artırdı. Bu da zaten finansman sıkıntısındaki KOBİ’ler başta olmak üzere, herkesin şikayetlerini artırdı.
KOBİ şikayetlerinin artması üzerine, KGF ve nefes kredisi devreye sokan Bakan, dün yayımladığı mesajla, “KOBİ’ler üzerindeki denetim baskısı azalacak” mesajı verdi. Denetimde büyük ölçekli mükelleflere odaklanıyoruz başlığıyla, KOBİ’lerin gönlünü almaya çalıştı.
KOBİ’ler başta özel sektörün iktidar üzerindeki baskısı artacak. 24 Temmuz’da faiz indiriminin 2 puan civarında kalması tepkileri artırabilir. Ancak Şimşek’in bir süre daha sıkılığı devam ettirmesi zorunlu gözüküyor.


