Sınav sonuçları ne söylüyor?

2025 YKS sonuçları, Türkiye'deki eğitim sistemine dair sorunları çarpıcı biçimde gözler önüne serdi. ÖSYM'nin yayımladığı istatistiklere göre, bu yıl YKS’ye giren 3 milyonu aşkın aday, TYT Matematik testinde 305 bin 403 öğrenci sıfır net yaptı. Diğer yandan TYT Fen Bilimleri testinde ise 211 bin 408 öğrenci sıfır net yaptı. Bu, Türkiye genelinde her 10 öğrenciden birinin matematikte, yaklaşık her 15 öğrenciden birinin ise fende tek bir doğru yapamayarak sınavdan çıktığını gösteriyor. Sınav sonuçları, yaklaşık 1 milyon öğrencinin matematik ve fen gibi temel alanlarda yetersiz kaldığını, kritik düşünme ve analitik çözümleme becerilerinden yoksun olduğuna işaret ediyor.

Peki öğrenciler neden sıfır çekiyor? Eğitim psikologlarına göre  bunların başında pandemi sonrası dönemde yaşanan öğrenme kaybı, kaynaklara erişimde yaşanan eşitsizlik, sınav kaygısı, motivasyon eksikliği ve soyut ders anlatım biçimleri geliyor. Ayrıca, pek çok öğrenci fen ve matematik derslerinde neden-sonuç ilişkisi kurmak yerine ezber odaklı yaklaşımla eğitildiği için, sınavda farklı tipte sorularla karşılaştığında çözüm üretmekte zorlanıyor. Özellikle bazı okullarda öğretmen bulunamaması ya da derslerin ücretli, deneyimsiz öğretmenler tarafından verilmesi, öğrenmenin kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Bu tabloya, sınav baskısı altında gelişen kaygı bozuklukları ve aile içi destek eksiklikleri de eklendiğinde, öğrencilerin temel alanlarda ilerleyememesi kaçınılmaz hale geliyor.

Eğitim Uzmanı İlhan Sevin, sıfır çeken 40 bin 818 adayın Türkçe veya matematik testlerinden en az 0.5 net yapamadıklarını belirterek, "Bahsi geçen adayların bu testlerde başarısız olduğu gerçeği, sınav sistemine ve eğitim altyapısına dair önemli bir sorgulama gerektiriyor. Ayrıca, veriler 305 bin adayın TYT matematik testinden ve 211 bin adayın TYT Fen bilimleri testinden sıfır çektiğini ortaya koyuyor. Bu durum özellikle soyut düşünme becerisi gerektiren bu iki testte yaşanan başarısızlığın nedenlerini anlamayı daha da elzem hale getiriyor. Bu tablo, sadece bireysel değil, aynı zamanda sistemsel eksikliklerden kaynaklanıyor" dedi ve ekledi:

"Eğitimdeki temel sorunlardan biri, özellikle matematik ve fen bilimleri gibi disiplinlerin, ilkokuldan itibaren sağlam bir altyapı ile öğretilmemesi. Bu derslerde öğrencilerin kavrama güçlüğü yaşaması veya yeterli şekilde eğitilememesi, ilerleyen yıllarda eksikliklerin giderilmesini zorlaştırıyor. Lise son sınıfa kadar biriken bu açık, öğrencilerin sınav performansına doğrudan yansıyor."

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanamaması, özellikle bölgesel ve sosyo-ekonomik farklılıkların öne çıktığı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. "İmkan sahibi öğrenciler iyi bir eğitim alarak eksikliklerini dershane, özel ders ve kurslarla tamamlarken, bu imkanlardan yoksun kalan dezavantajlı öğrenciler aynı sorulara yanıt vermek zorunda kalıyor. Bu da kaçınılmaz olarak eşitsiz sonuçlara yol açıyor" diyen Sevin, açıklamalarını, "Eğitimde herkes için fırsat eşitliği sağlanamasa bile, en azından buna yakın bir yapı oluşturmak mümkün. Bunun yolu okullar ve bölgeler arasındaki uçurumun azaltılması, hatta tamamen kapatılmasından geçiyor. Eğer bu eşitlik sağlanabilirse, daha adaletli ve arzu edilen bir eğitim sistemi inşa etmek mümkün hale gelir" sözleriyle tamamladı.

[email protected]

Kaynak: Web Özel