Siyasi baskılar ekonomiyi kuşattı Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye finansal piyasaları yeniden siyasetin gölgesine girdi. CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal edilip yönetimine kayyum atanmasının ardından Borsa İstanbul’da son iki ayda biriken kazançlar silindi, risk algısı yeniden yükseldi.
Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) 7 baz puan artışla 273.7 seviyesine çıktı. BIST 100, dün beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisinin de etkisiyle günü yüzde 1.29 düşüşle 10.737 puandan tamamladı. Böylece salı günü yüzde 3.6 düşen endeksin iki günlük kaybı yüzde 4.8’i buldu. Bankacılık hisseleri kayıplara öncülük etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 25 Ağustos’ta yaptığı “Borsamızdaki toparlanma hız kazandı” açıklamasının ardından endekste toplam kayıp yüzde 5.6 oldu.

PİYASALARIN GÖZÜ 15 EYLÜL’DE
Uzmanlara göre, döviz piyasasında kamu müdahaleleri nedeniyle tepkiler sınırlı kalırken, siyasi gelişmelerin etkisi en net şekilde Borsa İstanbul’da görülüyor. Dün dolar günü 41.1730 TL’den, Euro ise 48.1100 TL’den tamamladı. Reuters’a konuşan bankacılar, devlet bankalarının salı ve çarşamba günleri yaklaşık 5 milyar dolarlık döviz satışıyla lirayı desteklediğini bildirdi. Siyasi gerilimin etkisi sadece hisse senetlerinde değil, tahvil ve eurobond piyasalarında da hissedildi. Yerli ve yabancı yatırımcıların ağırlığını artırdığı TL tahvillerde satışlar hızlanırken, toplamda 26 fonun olumsuz etkilendiği hesaplandı. Analistler, 15 Eylül’de görülecek CHP kurultayı davasının hem muhalefetin geleceği hem de piyasalara duyulan güven açısından kritik bir sınav olacağına dikkat çekiyor. Sipay Hazine Bölümü tarafından yayımlanan değerlendirmede ise BIST 100 endeksinin dolar bazında 260 seviyesinin altına indiği vurgulanarak, olumsuz haber akışının sürmesi halinde 250’nin altına gerilemesinin mümkün olabileceği ifade edildi.
Finansal piyasalar uzmanı Dr. Murat Kubilay, yaşanan siyasi stresi artık en kolay hisse senedi piyasalarında gözlemlenebildiği belirtirken; 15 Eylül’e kadar belirsizliğin süreceğini, Merkez Bankası’nın faiz patikasını etkileyecek bir beklenti için henüz erken olduğunu ifade etti. Kubilay, “Döviz rezervlerini tüketerek ve yüksek faiz uygulaması ile finansal istikrar sağlanabilir. Ancak sadece siyasi saiklerle alınan kararlar ulusal değerleri yok ediyor. Ulusal rezervlerin eritilmesi
ve artan faiz giderlerin, daha da yoksullaşmaya yol açıyor” ifadelerini kullandı.


