Soğan soyarken değil bu kez hasat ederken ağlattı
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Yozgat’ın Aydıncık ilçesini de kapsayan Kümbet Ova da, yazlık soğan hasadı buruk başladı. Kilosunu 7-8 liraya mal eden çiftçi, ürününe alıcı bulmakta zorlanırken, çıkan alıcılara da ürünü 3-4 liraya tarlada satmak zorunda kalıyor. CHP Aydıncık İlçe Başkanı, aynı zamanda çiftçilik yapan Sadık Erdoğan, “Çiftçimiz çiftçiliği bırakmayı düşünüyor, yapacak başka bir şey yok. Traktörünü satanlar var, tarlasını satanlar var, satamayanlar var. Bankaya borçlu. Tarlası borçlu. Traktörü borçlu. Ne yapacağını bilmez durumda” dedi.
Şanlıurfa’dan bölgeye tarım alanlarında çalışmak üzere gelen mevsimlik tarım işçileri de durumdan şikayetçi.
“Türkiye çapında şu an çiftçi perişan bir durumdadır”

Aydıncık ilçesinde soğan hasadı yapan emekçilerden Süleyman Kayısı, “Mal sahipleri de perişan olmuş, biz de perişan olmuşuz. Mal para etmezse biz de para almıyoruz. Türkiye çapında şu an çiftçi perişan bir durumdadır” diye konuştu.
“PATATES YERDE, SOĞAN YERDE HER ŞEY BU SENE TERS GİDİYOR”Abbas Gül de, “Şanlıurfa Siverek’ten 680 kilometre yol katetmişiz Yozgat’a gelmişiz. Bunu adam altı ay bekliyor. Onlar kazanmasa biz de kazanamayız. Altı ay adam sürekli bunu bekliyor, biz de bunu söküp para alıyoruz. Biz de kazanıyoruz, adamlar da kazanıyor. Onlar da mağdur, biz de mağduruz. Patates yerde, soğan yerde her şey bu sene ters gidiyor” ifadelerini kullandı.
“BİR TEK KİBRİT YAPIYOR, ÜÇ LİRAYA”Aydıncık ilçesinin Kazankaya köyünde soğan hasadı yaptıran çiftçi Zeynep Uzun, “Kara bağrımız kuruyor, soğan üç lira, üç lira bir tek kibrit yapıyor. Kimisi Ay'da geziyor, Ay'ın böğründe geziyor, kimisi çamurun altında geziyor. Biz de bilemiyoruz, bu neyin ne olduğunu, Allah yardımcı olsun” diye tepkisini dile getirdi.
“Maliyeti 8 lira olan soğanımız, patatesimiz 3 liraya, 4 liraya alıcı bulunamıyor”
CHP Aydıncık İlçe Başkanı, aynı zamanda çiftçilikle geçimini temin eden Sadık Erdoğan, bu yıl hem patates hem de soğanda çiftçinin büyük sorunlarla karşı karşıya geldiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“40 yaşındayım, doğduğumdan beri çiftçilik yapıyorum. Başka hiçbir mesleğim yoktur. Son günlerde, son yıllarda daha da artan girdi maliyetleri yüzünden üreticilerimiz ve aynı zamanda ben çok mağduriyet yaşamaktayız. Ürünlerimiz geçen yıl da olduğu gibi bu yıl da soğanımız, patatesimiz tarlada kalmak üzere. Gördüğünüz gibi kaderine terk edilmiş soğan tarlalarımızda var. Maliyeti 8 lira olan soğanımız, patatesimiz 3 liraya, 4 liraya alıcı bulunamıyor. Sonrasında 100 ton çıkacak bir tarladan sadece birinci sınıfını, kusursuz olanları alıp 100 ton çıkacak tarladan 50-60 tonunu alıp, gerisini tarlada bırakıyorlar. Çiftçimiz çiftçiliği bırakmayı düşünüyor, yapacak başka bir şey yok. Traktörünü satanlar var, tarlasını satanlar var, satamayanlar var. Bankaya borçlu. Tarlası borçlu. Traktörü borçlu. Ne yapacağını bilmez durumda. Yöneticilerden yardım istiyoruz sesimizi duyan yok, kendi derdindeler. Kendileri 1150 odalı sarayda, kestane balıyla, manda yoğurduyla beslenirken çiftçimiz neredeyse böbreğini satacak duruma geldi. Ben de öyleyim. Başka bir gelirimiz, yapacağımız hiçbir şey yok.”
Erdoğan, büyük şirketlere vergi affı getirilirken, çiftçinin malına haciz konulduğunu vurguladı, “Yatlara mazot vergisiz bir liradan verilirken biz de 55-56 lira oldu. Pırlanta vergisiz bizde; mazot, gübre yüzde 300-500 vergiyle. Beşli çeteye, Kalyon'a, Limak'a, Cengiz İnşaata, Kolin'e vergi affı milyarlarca, trilyonlarca vergi affı gelirken bizim her şeyimiz haciz altında. Çiftçinin borcu bugün bir trilyon 8 milyar 567 milyon lira olmuş. Ne yapacağımızı bilmez durumdayız. Bu saltanata, bu çarpık düzene artık bir son dememiz lazım. Adalet kalmamış, hukuk kalmamış. Çalışarak zarar eden başka bir toplum kesimi yok. Artık biz son çareye geldik, battık, bittik, ne olacaksa olsun. Söyleyecek çok şey var ama söyleyemiyoruz” diye konuştu.

“Büyükşehir belediye başkanlarıma buradan sesleniyorum, bizleri kurtarsınlar.”
Erdoğan, CHP’li belediyelere çağrı yaparak, çiftçiye destek olmalarını istedi. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Görmüş olduğunuz soğan tarlası benim. Bir hafta, on gün sonra söküme hazır hale gelecek. Şu yukarıda tarladaki gibi, komşunun tarlası gibi sadece hazır hale gelen soğanı söküp, çuvallayıp kamyona yüklemek 3.5 lira, bu zamana kadar yapılmış maliyetleri hariç. Daha öncesinde hesaba katarsak 7-8 lira maliyeti oluyor, biz 5 liraya veriyoruz. Defalarca hükümete seslendik, sesimizi duyan olmadı, sesimizi duydular da bizi yanlış anladılar. Çare olacakları yerde bize cezalar kesmeye, mağdur etmeye önümüzü kesmeye, sindirmeye çalıştılar. Artık ben devletten umudumu kestim. Biz de kestik, köylü de kesti, millet de kesti. Tek çaremiz kaldı, her derdin vardır bir çaresi diyerek, o da Cumhuriyet Halk Partisi diyerek buradan Cumhuriyet Halk Partisi'nin büyükşehir belediye başkanlarına, rica ediyorum. Hem çiftçi hem ilçe başkanı olarak, bütün gariban köylümüzün mallarını belediyelerde değerlendirmelerini istiyorum. Alsınlar, bizi kurtarsınlar, sosyal yardım olarak dağıtsınlar. AKP hükümetinden isteyecek bir şeyimiz kalmadı. Bakmıyorlar adamlar. Manda yoğurduyla, kestane balıyla geçiniyorlar. Biz anlasa anlasa yine Cumhuriyet Halk Partisi anlar diyoruz. Büyükşehir belediye başkanlarıma buradan sesleniyorum, bizleri kurtarsınlar.”


