Son 22 yılda ulaştırma ve altyapıya 300 milyar dolarlık yatırım yapıldı

Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu kapsamında, "Zorlu Bir Küresel Ticaret Ortamı İçin Ulaşım Koridorları Tasarlamak" adlı panelde konuşan Bolat, ticaretin olması için ulaştırma ve lojistiğin olmazsa olmazlardan olduğunu söyledi.

Bolat, "Adeta susuz, gıdasız, hayatın olmayacağı gibi lojistiksiz, ulaştırmasız; üretimin ve ticaretin de olmayacağı bir gerçek. Dünya ekonomisi hızla gelişiyor, hızla değişiyor ve büyüyor, yatırım ve üretim arttıkça ticaret artıyor. Tabii ki bunu ulaştırma başarıyor. Hepsi birbirine bağlı unsurlar." diye konuştu.

Ulaştırmanın hayati bir konu olduğunu belirten Bolat, "Zamanla ilgili maliyetle ilgili ve bundan 5 sene önce yaşadığımız Kovid-19 pandemisi normalde bir sağlık krizi olarak başladı ama anında bir ekonomik krize dönüştü. Üretim, ticaret ve lojistik krizine dönüştü." açıklamasında bulundu.

Bolat, Kovid-19 pandemisiyle dünyada en önemli şeylerin başında sağlığın, sağlıkla ilgili tedariklerin geldiğini ama ekonomik alanda en önemli unsurun lojistik olduğunu herkese öğrettiğini belirtti.

Uzakta üretilen gıda, sanayi ürünü veya hizmet taşınamadıktan, tüketilecek yerlere ulaştırılamadıktan sonra bir kıymeti olmadığını dile getiren Bolat, "Satılmayan üretimin değeri sıfırdır. Hatta eksidir. Çünkü üretim maliyeti vardır ve parası ulaştırılamayan üretiminde bir değeri ifade etmemektedir." diye konuştu.

Bolat, şunları kaydetti:

"Üretim, yatırım, ticaret, hepsi birbiriyle iç içe ve birbiriyle hayati derecede gerekli olan sektörler ve son 30-40 yıla baktığımızda dünya ekonomisinde yıldızı en çok parlayan ve gelişen sektör lojistik taşımacılık sektörüdür. Taşımacılık sektörü, lojistik sektörü birkaç harften oluşan bir kelime gibi insanın ağzından bir anda çıkıyor ama arkasında bir kere taşınan ürünlerin maliyetleri ve üretim safhaları bunun yanında kara, deniz, demir, hava yolu ulaşımlarının kolaylaştırması ve iyileştirilmesi, hızlandırılması, gümrük düzenlemeleri, ithalat, ihracat rejimleri, serbest bölgeler transit merkezleri, antrepolar, acenteler ve uluslararası anlaşmalar hepsi lojistik sektörü açısından gerekli olan unsurlardır. Bütün bunları aştıktan sonra üretime mal artık tüketiciye satılmak üzere alıcının iş yerlerine ulaşabiliyor ve bütün bunları yapılırken mevzuatlar uluslararası anlaşmalar ve özellikle de zamanla yarış, maliyetlerde rekabet çok büyük önem taşımakta."

Allah'ın insanlığa, kainatı yaratırken çok önemli doğal koridorları bahşettiğinin altını çizen Bolat, "Malakka Boğazı; Endonezya-Malezya arasında Süveyş Kanalı; Mısır'ı Kızıldeniz ve Akdeniz'e bağlıyor." şeklinde konuştu.

Babülmendep Boğazı; Kızıldeniz'in güneyinde Hint Okyanusu'ndan Arap Denizi'nden girerken Çanakkale, İstanbul Boğazı, Akdeniz Ege'yi Karadeniz'e bağladığını dile getiren Bolat, Bering Boğazı; Panama Kanalı bütün bunlar hayati derecede önemli olduğunu ve görevlerini yapmaya da devam ettiklerini kaydetti.

Bolat, Kanal İstanbul projesinin bu açıdan çok önem taşıdığını ifade ederek, "Karadeniz'de 7 ülke var. Türkiye'nin 1500 kilometre sahili var. Buradaki ticaret, üretim nasıl tüketilecek yerlere, alıcılara ulaştırılacaktı? Bunlar çok önemli. Bir de hükümetlerin devletlerin kendilerinin yaptığı koridorlar var." açıklamasında bulundu.

"Dünya büyürken koridorların birinde bir sıkıntı olsa bir anda dünya ekonomisinde ciddi sarsıntılar oluyor"

Ticaret Bakanı Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya büyürken bu koridorların birinde sıkıntı olsa bir anda dünya ekonomisinde ciddi sarsıntılar oluyor. Kovid-19 sürecinde gördük. Rusya-Ukrayna Savaşı patlak verdikten sonra gördük. Karadeniz'de tahıl koridorunun Avrupa için, Afrika ülkeleri için ne kadar büyük hayati önem taşıdığı bu tahıl anlaşmasıyla ortaya çıktı. Süveyş Kanalı'nda bir gemi karaya oturdu ya da orada Kızıldeniz'de gemilere bazılarına baskınlar yapılınca Ümit Burnu dünyanın en önemli koridorlarından biridir. 20-25 gün süre uzaması ve korkunç maliyet artışlarını beraberinde getiren unsurlar. Bu neyi gösteriyor? Bütün bunlar jeopolitik gerilimlerin, sıcak savaşların arttığı bir ortamda ulaştırma ve lojistik sektörünün dünya ekonomisi ve ticaretin ne kadar öneme haiz olduğunu ortaya koyuyor."

"Uluslararası anlaşmalar, küresel teşkilatların yaptıkları düzenlemeler, bunları kabul etmek, uymak önem taşıyor." diyen Bolat şunlara dikkati çekti:

"Biz Türkiye olarak dünya haritasına baktığımızda Avrupa'yla Asya'yı Afrika'yı, Ortadoğu'yu, kuzey komşularımız, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, diğer Orta Asya Cumhuriyetleri; bunların birbiriyle olan ticaretlerinde bir kavşak kesişme noktası ülkesiyiz. Bu vesileyle de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 22 yıl önce göreve başladıktan sonra çok büyük önem verdiği ulaştırma ve altyapı yatırımlarına yaklaşık 300 milyar dolar yatırım yapıldı."

Bakan Bolat, bunların büyük kısmının özel sektör finansman projeleri, yap, işlet, devret, kamu özel sektör iş birliği modelleriyle devlet bütçesini yük oluşturmadan başarıldığını söyledi.

Bolat, "Bu yatırımlar kara, deniz, demir, hava yollarındaki bu gelişmeler yapılmasaydı... bazıları niye yapıldı gibi söylüyor. Milli gelir dolar bazında 238 milyar dolardan 1,4 trilyon dolara, 6-6,5 katı artabilir miydi? Kişi başına milli gelir 3 bin 600 dolardan 16 bin dolara 2025 birinci çeyrek sonunda artabilir miydi? Milli gelirin zenginleşmenin fert başına milli gelirin tüketimin, refahın artabilmesi için; üretimin artması lazım." dedi.

Hepsinin birbirine zincirleme bağlı olduğunu dile getiren Bolat, hükümet olarak Türkiye Yüzyılı'nı ulaştırmanın yüz yılı olarak da gördüklerinin altını çizdi.

Bolat, "Ticaretin lojistiğin yüz yılı olarak görüyoruz ve komşularımızla bölge ülkeleriyle de ulaştırma alanında anlaşmalarımızı yapmak, bunlara uymak, sorunlar ortaya çıktığında bunları çözmek için krizleri çözmek için onlarla bir araya gelmek, sorunları çözmek bizim ana görevlerimiz içinde." şeklinde konuştu.