SON DAKİKA: Başkan Erdoğan Gazze deki soykırımı fotoğraflarla anlattı: İnsanlığın dip noktası...
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Son dakika haberleri: Başkan Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda tarihi bir konuşma yaptı. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarına karşı BM'ye katılan dünya liderlerine çağrıda bulunan Erdoğan, "Gelin sizler de adım adım cesaretinizi gösterin, insanlık görevinizi yerine getirin." dedi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze'deki soykırımı BM Genel Kurulu'nda fotoğraflarla anlattı
"BU UTANÇ MANZARASI GAZZE'DE 23 AYDIR HER GÜN TEKRAR EDİYOR"
Filistin halkına tercüman olmak için buradayız. Biz toplantı halindeyken bile Gazze'de siviller katlediliyor. Gazze'de ölen sivillerin sayısı 60 bini geçti. Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. Her saat 1 çocuk hayattan koparılıyor.
Gazze'deki günlük hayatı anlatan bir fotoğraf göstereceğim. Birinci fotoğraf gördüğünüz gibi ellerinde leğenli kadınlar. Lütfen hepimiz elimizi vicdanımıza koyup cevap verelim. 2025 yılında böyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi? Bu utanç manzarası Gazze'de 23 aydır her gün tekrar ediyor.

"HASTANELER BOMBALANDI. TEDAVİ MÜMKÜN DEĞİL"
2,5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor. Her gün göçe zorlanıyor. Sağlık altyapısı çökmüş durumda. Doktorlar öldürüldü ya da gözaltına alındı. Ambulanslar vuruldu. Hastaneler bombalandı. Tedavi mümkün değil. Operasyon mümkün değil, ilaç bulmak mümkün değil. Tayyip Erdoğan olarak için yanarak söylüyorum.
Gazze'de çocukların elleri, kolları, bacakları, anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Bu, insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık tarihi, son bir asırda böyle bir vahşet görmemiştir. Henüz 2-3 yaşındaki elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucuklar bugün maalesef Gazze'nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir.
Hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların öldüğü bir dünyada huzur olabilir mi? Üzerine titrediğimiz evlatlarımız var. Bu insanlığın dip noktasıdır. İsrail şu ana kadar ulusal ve uluslararası basında çalışan 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü. Gazze'ye tüm girişleri yasakladı. Yine de soykırımı gizleyemedi.

"SOYKIRIM UTANÇ VERİCİ BİR KAVRAMDIR"
Ancak BM Gazze'de kendi çalışanları dahi koruyamamıştır. İnsanlığa yardım için koşturan 500 kişi öldürülmüştür. Bunların 365'i BM personelidir. Soykırım tıpkı Holokost gibi utanç verici insanlık dışı bir kavramdır. Gazze'de bugün sadece insanlar öldürülmüyor, hayvanlar hedef alınarak öldürülüyor. Tarım alanları, bahçeler, ağaçlar, Gazze'de asırlık zeytin ağaçları yok ediliyor. Gazze'de sular yok ediliyor, kirletiliyor.
"BÖLGESEL BARIŞ TEHDİT ALTINDA"
Okullar, camiiler, kiliseler bilinçli bir şekilde yıkılıyor. Gazze'de bir savaş yoktur. Gazze'de iki taraftan söz edilemez. Bişr tarafta düzenli ordu diğer tarafta ise masum çocuklar, siviller vardır. Bu 7 Ekim olayı ileri sürülerek yürütülen bir soykırım, toplu kıyım politikasıdır. Gazze Hamas bahanesiyel yok edilirken, Hamas'ın yönetimde olmadığı Batı Şeria'da adım adım işgal edilmekte, masum siviller katledilmektedir. İsrail Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye, Lübnan'a da saldırılar düzenleyerek bölge barışını tehdit ediyor.


Katar'da ateşkes için toplantı yapan heyete İsrail saldırısı gerçekleşmiştir. Katar'a yönelik saldırı, İsrail yönetiminin tamamen kontrolü kaybettiğini göstermiştir. Netanyahu'nun barışa niyeti olmadığı bir kez daha anlaşılmıştır.
Adalet, demokrasi gibi kavramlar rafa kaldırılmıştır. Vadedilmiş topraklar safsatasıyla hareket eden İsrail, insanlığın müşterek kazanımlarına saldırmaktadır.
"GAZZE'YE KARŞI İNSANLIK GÖREVİNİZİ YERİNE GETİRİN"
Gazze'de ateşkes bir an önce sağlanmalı. İnsani, yardımların girmesi sağlanmalıdır.
Gün bugündür. Gün Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür. Halklarınız bu barbarlığa tepki gösterirken, gelin sizler de cesaretinizi gösterin. Gazze'ye karşı insanlık görevinizi yerine getirin.

"SURİYE'DE YENİ BİR DÖNEMİN KAPILARI AÇILDI"
Suriye'deki zulüm 8 Aralık devrimiyle tarihe karıştı. Yeni bir dönemin kapıları açıldı. Eli kanlı bir rejime karşı Suriye halkı, büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi inşallah menziline ulaştıracaktır. Terörün hiçbir çeşidinin olmadığı, bir ve bütün Suriye'nin vizyonunu bütün imkanlarımızla destekleyeceğiz. Bunun kazanını Suriyelilerle birlikte tüm komşu ülkeler ve bölgemiz olacaktır."
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla önümüzdeki dönemde de ateşkes için çaba göstermeye devam edeceğiz.

"KIBRIS TÜRKLERİ ADANIN EŞİT SAHİBİDİR"
Kıbrıs Adası'nda iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri adanın eşit sahibidir ve azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dışlayan projelerin başarılı olamayacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır maruz bırakıldıkları haksız izolasyona artık son vermelidir. Kıbrıs meselesinin çözümü, daha önce defalarca denenmiş ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle tüketilmiş 'federasyon modeli' üzerine bina edilemez.
"HER KONUDA YAPICI İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ"
Ege ve Doğu Akdeniz'i ilgili tarafların meşru menfaatlerine riayet edilen istikrar havzası olarak görmek istiyoruz. Her konuda yapıcı işbirliğine hazırız.
"ABD İLE İLİŞKİLERİMİZİ BİRÇOK ALANDA GÜÇLENDİRİYORUZ"
NATO müttefikimiz ABD ile ilişkilerimizi ticaret, yatırım, enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda güçlendiriyoruz.

"SUDAN'DA BARIŞIN TESİS EDİLMESİ ULUSLARARASI TOPLUMUN ORTAK SORUMLULUĞUDUR"
Yeniden toparlanma sürecinde uluslararası toplum Afgan halkını yalnız bırakmamalı. Türkiye ve Türk milleti Afgan kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecek.
Sudan'da akan kanın durması, sürdürülebilir barışın tesis edilmesi uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur, bizim bu yöndeki çabalarımız devam edecektir.
"YAPAY ZEKA İNSANLIĞIN LEHİNE KULLANILMALIDIR"
Yapay zeka teknolojileri yeni bir tahakküm aracı olarak değil, insanlığın lehine kullanılmalıdır.
"AİLEYİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Aile kurumu, günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Türkiye olarak artan saldırılar karşısında aileyi savunmaya devam edeceğiz.

"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"
Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir düzen kurulana kadar "Dünya beşten büyüktür" demeye devam edeceğiz. Hiç şüphesiz daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye daha adil bir dünyanın inşası için mücadelesini sabırla devam ettirecektir."


