Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş açıkladı: İşte memurları bekleyen tehlike!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Yaklaşık 6,5 milyon memur ve memur emeklisini ilgilendren kamuda 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde zam pazarlığı tıkanmış durumda. Dün ikinci zam teklifini açıklayan iktidara yetkili sendika Memur-Sen "Müzakere edilebilir bir rakam değil" diyerek grev kararı ile cevap verdi.
Sendika ile iktidarın konuştuğu oranlar arasındaki makas bir hayli açık. Ancak iktidara yakınlığı ile bilinen Memur-Sen'in bu süreçte diğer sendikalarla hareket etmemesi pazarlık masasında elini zayıflatıyor.
Konuyu Türkiye Gazetesi'ndeki köşesine taşıyan Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş da Memur-Sen'in zam pazarlığındaki durumuna karşılık işçi sendikalarını örnek verdi.
Karakaş'a göre 2023 yılında işçi sendikalarının topluca hareket ederek birçok taleplerini kabul ettirdikleri gözlemlenirken, aynı başarıyı kamu çalışanları adına masaya oturan Memur-Sen gösteremedi. 2024-2025 dönemi için yapılan tekliflerde yüksek oranlar talep edilmesine rağmen, sonuçlar memurların ve özellikle emeklilerin beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı. Öyle ki 2024 Temmuz ayından itibaren üç dönem üst üste TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının dahi altında artışlarla karşı karşıya kalındı.
ZAM ORANI KONUŞULUYOR AMA MEMURLAR NE İSTİYOR?Bu sene de yürütülen TİS görüşmelerinde benzer bir tablonun ortaya çıktığını söyleyen Karakaş mevcut stratejilerle farklı bir sonuç çıkmayacağı uyarısıdında bulundu. Karakaş zam pazarlığında iktidara sunulan ön koşulları sıraladı.
"Seyyanen zam borcunun karşılanması,
dereceye ulaşan memur ve emeklilere 3600 ek gösterge verilmesi,
2024 Temmuz’dan itibaren üç dönem boyunca enflasyonun altında kalan zam farklarının ödenmesi"
Karakaş'a göre bu temel talepler müzakerelerde yeterince savunulmadı ve tüm dikkat yalnızca yüzdelik artışlara yöneldi.
GÖZLER HAKEM KURULUNA ÇEVRİLDİKarakaş şöyle devam etti:
"Süreç sonunda büyük ihtimalle memur ve emekliler taleplerini tam anlamıyla karşılanmadan masadan kalkacak. Hükûmetin birkaç puanlık sembolik bir artış sunması bekleniyor; ancak bu da memur kesimini tatmin etmeyecek gibi duruyor. Görüşmelerin çıkmaza girmesiyle birlikte konu yeniden Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınacak ve son karar bu kurul tarafından verilecek."
HAKEM KURULU'NDA KİMLER VAR?Karakaş'ın en sorunlu bulduğu kısım da bu: Hakem Kurulu. Kurul'un ağırılıklı iktidara yakın olduğunu ve adil davranıp davranmayacağı sorsunun ortaya çıktığını ifade eden Karakaş Hakem Kurulu ile ilgili şu bilgileri verdi:
KURULUN TARAFSIZLIĞI SORU İŞARETİ"Kurul her toplu sözleşme dönemi için yeniden oluşturulmaktadır.
Kurulun yapısı şu şekildedir:
Yargıtay, Danıştay veya Sayıştay’dan, Cumhurbaşkanı tarafından seçilen 1 üye (Başkan),
Bakanlıklar ve kamu kurumlarından Cumhurbaşkanı tarafından atanan 4 üye,
En fazla üyeye sahip konfederasyon tarafından belirlenen 2 sendika temsilcisi,
Üye sayısı bakımından 2. ve 3. sıradaki konfederasyonlardan birer temsilci,
Üniversitelerden, ilgili bilim dallarında doçent unvanına sahip akademisyenler arasından Cumhurbaşkanınca seçilen 1 üye,
En fazla üyeye sahip konfederasyonun önereceği 3, 2. ve 3. sıradaki konfederasyonların önereceği 2’şer akademisyen arasından seçilecek 1 üye.
Kurul toplamda 11 üyeden oluşmaktadır. Sekretarya hizmetleri ise Cumhurbaşkanınca belirlenen bir bakanlık ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından yürütülmektedir.
Kurul, Başkanın çağrısı üzerine en az 8 üyenin katılımıyla toplanır ve başvurudan sonraki 5 gün içerisinde kararını çoğunluk oyu ile verir. Alınan kararlar kesindir ve toplu sözleşme niteliği taşır."
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapısına ve tarafsızlığına ilişkin hem yurtiçinde hem de uluslararası çevrelerden eleştiriler geldiğini ifade eden Karakaş bu eleştirilerin odağında kurulun ağırlıklı olarak hükûmet tarafından şekillendirilmesinin yer aldığını söyledi.
Sendikaları temsilen sadece 4 üyenin bulunması ve kalan üyelerin çoğunun (7 üye) Cumhurbaşkanı tarafından atanması, tarafsızlık algısını zedeliyor. Geçmiş dönemlerdeki kararlar incelendiğinde, kurulun çoğunlukla hükûmetin sunduğu tekliflerle uyumlu kararlar aldığı görülüyor.
KURUL ELEŞTİRİLİYORUluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Uzmanlar Komitesi raporlarında da kurulun yapısı ve işleyişine dair eleştiriler yer alıyor. Raporlarda, kurulun işveren lehine ağırlıklı olduğu, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesine uygunluk açısından sorunlu olduğu ifade ediliyor.
Avrupa Sosyal Şartı ise uyuşmazlık çözümünde gönüllü uzlaştırma ve isteğe bağlı hakemliği teşvik ederken, zorunlu tahkim sistemlerinin uluslararası normlara aykırı olduğu vurgulanıyor.
Tüm bunlar milyonlarca memur için zam masasından iyi bir sonuç çıkmayacağına işaret etse de sendikaların tavrı süreçte belirleyici olacak.


