Soykırımı sürdürmek için saldırdı Politika Haberleri
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Aralarında milletvekillerinin, insan hakları savunucularının ve sivil toplum temsilcilerinin bulunduğu 40’tan fazla ülkeden yüzlerce kişinin yer aldığı filonun durdurulması, dünya genelinde "uluslararası hukukun ihlali" ve "insanlığa karşı suç" olarak nitelendirildi. İspanya, 65 vatandaşının filoda bulunması nedeniyle İsrail’in Madrid'deki temsilcisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı ve vatandaşlarının güvenliği için diplomatik temaslarını artırdı. İspanyol hükümeti, yardım filosunu “barışçıl bir sivil girişim” olarak tanımlayarak İsrail’in müdahalesini kınadı. İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins, saldırının ve Kızılhaç’ın Gazze’deki çalışmalarını askıya almasının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak “Tüm dünya artık harekete geçmeli” dedi.
Terör politikası
İngiltere, filodaki bazı vatandaşlarının durumu nedeniyle endişeli olduğunu belirtti ve insani yardımın Gazze’ye “gecikmeksizin ve koşulsuz” ulaştırılması gerektiğini vurguladı. Fransa'da muhalefetteki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi, filodaki dört milletvekilinin akıbetine ilişkin endişe duyduğunu belirterek İsrail’in eylemini “uluslararası sularda korsanlık” ve “Gazze’deki soykırımı sürdürme çabası” olarak tanımladı. Belçika da İsrail'in Brüksel Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Bakan Maxime Prevot, İsrail'in yolcuları arasında Belçika vatandaşlarının da bulunduğu Küresel Sumud Filosu'na "uluslararası sularda müdahalesinin açıkça ciddi endişelere yol açtığını" kaydetti.
Avrupa Parlamentosu Sol Grubu ise iki üyesinden haber alınamadığını açıkladı ve tüm alıkoyulanların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Yunanistan’da SYRIZA ve Yeni Sol gibi sol partiler, yardım filosuna yapılan saldırıyı “terör politikası” ve “uluslararası hukukun ihlali” olarak nitelendirerek, hükümetten daha sert tutum almasını talep etti. Tunus'taki siyasi partiler, İsrail'in Gazze’ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na saldırısı ve aktivistleri yasa dışı şekilde alıkoymasının "devlet terörü ve kontrolsüz zorbalık" olduğu belirterek, tüm dünya halklarına harekete geçme çağrısı yaptı.
Düşmanca ve yasa dışı
Brezilya, aralarında bir milletvekilinin de bulunduğu 15 vatandaşının güvenliği konusunda Tel Aviv’e çağrıda bulunurken, saldırıyı “barışçıl protestoculara karşı askeri müdahale” olarak tanımladı. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, İsrail eylemini "düşmanca ve yasa dışı" olarak nitelendirerek, "Suçları, yardıma muhtaç Filistinlilere yardım taşımaktı" dedi. İran, müdahaleyi açık bir şekilde “terör eylemi” olarak tanımlarken, Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Filistin kara suları üzerinde hiçbir egemenlik hakkı olmadığını vurguladı ve işgalin Uluslararası Adalet Divanı tarafından yasa dışı ilan edildiğini hatırlattı. ABD merkezli en büyük Müslüman sivil haklar kuruluşlarından biri olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), “İsrail, bir kez daha uluslararası sularda insanî yardım gönüllülerini kaçırarak korsanlık yapmış ve yasa dışı ablukasını sürdürmekte kararlı olduğunu göstermiştir. Bu saldırıyı kınamayan her ülke, bu soykırıma ortak olmaktadır” tepkisini gösterdi.


