SÖZCÜ TV ve kararan geceler! Sözcü Gazetesi

İktidar, gücünü kaybettikçe sertleşiyor, sertleştikçe daha çok puan kaybediyor.

Oysa, iktidarın rehberi demokrasi, hukuk ve adalet olsaydı, ekonomi çökmez, huzur bozulmaz, kendisi de, ülke de bu hale gelmezdi.

AKP artık, medyanın anayasal hakkı olan siyasal eleştirilerine tahammül edemeyen bir iktidar haline geldi.

TV ekranları karartılıyor, gazeteciler gözaltına alınıyor, bazıları tutuklanıyor, hemen her eleştiri susturulmaya çalışılıyor, toplum haber alma hakkından mahrum ediliyor.

Tüm bu sertleşme, demokratik haklardan ve hukuktan uzaklaşma, ülkemizin sorunlarına bir çözüm getirmiyor, açlıkla boğuşan asgari ücretlilerin, emeklilerin ve tüm dar gelirlilerin karnını doyurmuyor.

★★★

Vatandaşın sesini duyuran, halkın vicdanı olan SÖZCÜ TV’nin ekranları bu gece saat 23.59’dan itibaren, RTÜK’ün bu haksız, hukuksuz ve iktidara yaranmak için keyfi bir şekilde verdiği ceza nedeniyle 10 gün kapalı kalacak.

Bu aynı zamanda, RTÜK’ün halka verdiği bir ceza!

İnsanlar 10 gün süre ile gerçekleri öğrenemeyecek.

Ekranların karartılmasıyla iktidar ne kazanacak? Hiçbir şey!

Halkın tepkisinin ve iktidara olan güvensizliğinin daha da büyüyeceği kesin!

★★★

Anayasa’mızda “Basın hürdür, sansür edilemez” hükmü var.

Gerçek mi bu? Ne gezer! Uygulanmayan hiçbir madde gerçek olamaz, kâğıt üzerinde kalır.

Ülkemizde halkın haber alma, tartışma, farklı sesleri duyma, öğrenme özgürlüğü elinden alınırken hâlâ “Demokrasiden, haktan, hukuktan” bahsedebilir miyiz?

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tüm partilerin kapılarını çalarak “Bu anayasayı değiştirelim, yeni anayasa yapalım” diyor.

Günümüzde iktidar anayasaya saygı duymuyor, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamıyor.

Numan Kurtulmuş’a önerimiz “Madem Anayasa’nın 28’inci maddesindeki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ hükmüne uymuyorsunuz, bari o maddeyi kaldırıp, yerine “Basın hür değildir, sansür edilebilir” hükmünü koyun da, herkes gerçeğin ne olduğunu bilsin, ona göre davransın.

★★★

CHP’yi, operasyon dalgalarıyla boğmak isteyen iktidar bu konuların eleştirilmemesini, Türkiye ile ilgili gerçeklerin dile getirilmemesini istiyor, RTÜK de buna uygun olarak bağımsız yayın yapan medya kuruluşlarına ceza yağdırmaya devam ediyor.

Sonra da Adalet Bakanı kalkıp “Türkiye, demokratik hukuk ülkesidir” diyor, herhalde şaka yapıyor!

Türkiye’de, doğru, düzgün, bağımsız gazetecilik yapmak, ip üstünde cambazlık yapmak kadar zorlaştı. Her an düşüp bir yeriniz kırılabilir!

Gazeteci meslektaşımız Timur Soykan, yalakalığın tavan yaptığı günümüzde, sayıları azalan gerçek gazetecilerden biridir, her zaman doğruların peşindedir.

Timur Soykan, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara ilişkin yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındıktan sonra tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Soykan, CHP’li belediyeleri silkeleme operasyonlarına tepki göstererek, sosyal medya hesabında       “Darbe sürüyor. Halkın iradesi gasp ediliyor. Sandığın manası kalmıyor!” demiş, bu nedenle hedef haline gelmişti.

Savcı, Timur Soykan’ın paylaşımının kamu barışını bozmaya elverişli ve vatandaşların sokak olaylarına katılmaya teşvik edici nitelikleri olduğunu iddia ederek onun tutuklanmasını istedi, mahkeme “yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla” serbest bıraktı.

Timur Soykan, gözaltına alınması ve savcının tutuklama talebi için “Bu işlem bir fıkradan farksızdır. Korkumuz tutuklanmak olmaz, gerçekleri anlatamamak olur!” diye konuştu.

Timur Soykan doğruları anlatmaya devam edecek. Çünkü cesur, vicdanlı, mücadeleci bir gazeteci kardeşimizdir, halkın sesidir.

GÜNÜN SÖZÜ

Dünyaya güneş, insanlara da adalet hayat verir!