Su cinayeti davasında yeni gelişme: Kan donduran ifadeler ortaya çıktı Sözcü Gazetesi

Kahramanmaraş'ta 1 çocuk babası Mesut Kazancı'nın (29) su istediği iş yerinde çıkan tartışmada sopalarla dövülerek öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Gül Ahmet Irmalı (38), "Erman Nacar, 'Su ver de içsin' dedi. Ben de suyu uzattım ama kendisi beni onu dövenlerden sandığı için bana vurdu. Ben de bir anlık öfkeyle kendimi savundum" dedi. Diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmezken, mahkeme heyeti maktulün kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasını talep etti.

Küçük Sanayi Sitesi'ndeki bir fabrikanın önünde 6 Eylül 2024'te meydana gelen olayda; kasap Mesut Kazancı çalışanlardan su istedi. Burada çıkan tartışma kavgaya dönüştü, Mesut Kazancı sopalarla dövülerek öldürüldü. Kazancı'nın dövüldüğü anlar cep telefonuyla görüntülenirken, soruşturma sonunda iddianame hazırlandı. Görüntülerde Kazancı yerde yatarken sopayla vurduğu görülen Gül Ahmet Irmalı ile Erman N. (43), Abdullah H. (25), Veysel D. (39) ve Yusuf Ü. (38) hakkında 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle, olaya ait görüntüleri sildirdiği öne sürülen Nacar'ın kardeşi Hacer D. (35) hakkında ise 'Suç delillerini yok etme' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 5 sanığın suçu iştirak halinde işledikleri belirtilen davanın ilk duruşmasına; tutuklu sanık Gül Ahmet Irmalı, tutuksuz sanıklar Veysel D. ve Abdullah H. ile Mesut Kazancı'ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Yusuf Ü. ise SEGBİS aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanıklar Erman N. ile Hacer D. duruşmada yer almadı.

'TAHTA TAKOZLA VURDULAR'

Duruşmada ilk olarak Gül Ahmet Irmalı savunma yaptı. Irmalı, "Mesut Kazancı su isteyince Erman N. ile tartışmaya başladı. Tartışma kavgaya dönüştü. Erman N. ve Mesut Kazancı depo içerisine girdiler. Bu esnada iş yeri çalışanları Veysel, Abdullah ve şu an ismini hatırlayamadığım bir kişi olaya müdahil oldu. Bu olay esnasında dışarıdaydım. Tekme, tokat ellerine ne geçtiyse vurdular. Tahta takozla vurdular. Daha sonra bu şahıs ellerinden kurtuldu. Erman N., 'Su ver de içsin' dedi. Ben de suyu uzattım ama kendisi beni onu dövenlerden sandığı için bana vurdu. Ben de bir anlık öfkeyle kendimi savundum. Erman ile Mesut kavga ederken, diğerleri de Mesut'u dövdü. Bu olaydan dolayı çok pişmanım" dedi.

Mahkeme başkanı daha sonra emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri okuyup çelişki olduğunu söylemesi üzerine Gül Ahmet Irmalı, diğer sanıkların kendisini ve ailesini tehdit ettiği için polis merkezinde o şekilde ifade verdiğini, gerçek beyanlarının mahkemedeki beyanları olduğunu söyledi.

'HORTUMLA ARABAYA VURDU'

Veysel D. ise suçlamaları kabul etmediğini belirterek, su istemeden dolayı başlayan tartışmada Erman N.'nin içeri girdiğini, bu sırada da Mesut Kazancı'nın Erman N.'nin peşinden koşarken birlikte düştüklerini öne sürdü. Kendisinin ayırmak için müdahale ettiğini belirten Veysel D., "Daha sonra Mesut Kazancı'yı sakinleştirmeye çalıştık. 'Su içeceğim' dedi, hortumla herkese su tuttu. Hortumla arabaya vurdu. Ahmet Irmalı, 'Nasıl benim arabama zarar verirsin' diye adama vurmaya başladı. Bayağı vurdu hatta 'Vurma' diye de bağırdım. Yere düşünce ambulansı aramalarını istedim. İçerideki kavgada hiç kimsede sopa yoktu, adamı ayırmaya çalıştık" dedi.

'AHMET DE MESUT'A VURDU'

Yusuf Ü. ise savunmasında TIR şoförü olduğunu ve aracı park edip iş yerine geldiğinde Erman N., Abdullah H. ve Veysel D.’yi, Mesut Kazancı'nın üzerinde yattığını gördüğünü belirterek, "Ondan sonra Mesut Kazancı su istedi. Hortum verdiler ama su içmeyip, hortumu etrafa savurdu ve daha sonra arabaya vurunca Ahmet de Mesut'a vurdu" diye konuştu.

'MESUT ABİYE VURMAYA BAŞLADI'

Abdullah H. de suçlamaları kabul etmedi. Kendisinin sadece Mesut Kazancı'yı sakinleştirmeye çalıştığını ve Kazancı’ya vurmadığını ifade eden Ahmet H., "Benim elimde kesinlikle sopa yoktu ve Mesut abiyi de darbetmedim. Dışarıda Yusuf ve Veysel'in elinde sopa vardı ama vurduklarını görmedim. Mesut abi, Ahmet'e kesinlikle vurdu. Ahmet, 'Aracıma zarar veriyor' diye Mesut abiye vurmaya başladı. Her yerine vuruyordu, omzuna vuruyordu. Tabiricaizse Allah ne verdiyse vuruyordu" diye konuştu.

'GÖRÜNTÜLERİ SİLMEMİZİ İSTEDİ'

Sanıklardan sonra tanıklar da dinlendi. Suriyeli İbrahim Elbab, kavganın nasıl başladığını görmediğini, kendisinin olay yerine gittiğinde Abdullah H. ve Veysel D. tarafından Mesut Kazancı'nın yere yatırıldığını gördüğünü, Kazancı'nın daha sonra ayağa kalkıp dışarı çıktığını, su hortumuyla Gül Ahmet Irmalı'nın aracına vurduğunu söyledi. Elbab, "Ahmet de sinirlendi, tahtayı alıp vurdu. Muhammed 3 tane görüntü çekmiş ve bana gönderdi. Ben de patronun eşine attım. Hacer, paylaşılmasın diye bu görüntüleri silmemizi istedi" dedi.

DURUŞMA SONRASI TEPKİ

Diğer yandan Mesut Kazancı'nın eşi Sena, annesi Gül ve babası Ahmet Kazancı tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtip, cezalandırılmalarını istedi. Ailenin avukatları da Mesut Kazancı'nın sanıklar tarafından müşterek halinde öldürüldüğünü söyleyip, cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Gül Ahmet Irmalı'nın tutukluluk halinin devamına, olay gününe ait 112 kayıtlarının istenmesine, Mesut Kazancı'nın kesin ölüm nedeni için Adli Tıp'tan rapor istenmesine, diğer sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar verip, duruşmayı 26 Eylül'e erteledi. Öte yandan duruşma sonunda Mesut Kazancı’nın yakınları, diğer sanıklar için tutuklama kararı çıkmamasına tepki gösterdi.