İzmir’deki kan donduran cinayetle ilgili ifadeler ortaya çıktı! ‘Cesedini sırtlayıp dolaba koydum’
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Tekne sahibi Şenol Arslan (37) ve eşi Belgin Arslan'ın (35) ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Cani karı kocanın Tuğba'yı çanta askısıyla boğup öldürdükten sonra cesedini de cenin pozisyonunda 60 cm büyüklüğündeki buzluk olarak kullanılan strafor köpük kutuya koyduğu anlaşıldı. Evli 2 çocuk babası sanık Şenol Arslan ifadesinde, "Tuğba ablası ile olan mesajları görmüş. Ablası ile ilişkim olduğunu anlayınca tartıştık. Tuğba'ya teknede 1 tokat attım. Düştü ve kafasını yere çarptı ve bayıldı. Kucaklayıp kamara bölümündeki dolaba koydum. Dolabın kapağını kapattım. Hava almasın diye teknemde bulunan siyah renkli silikon ile etrafını yapıştırdım" dedi. Belgin Arslan ise, "Şenol beni telefonla arayarak 'gel biraz tekneyi toparlayalım' diyerek yanına çağırdı. Teknenin içerisinden kötü kokular geliyordu. Mazot ve leş kokusu vari koku geliyordu. Şenol'a bu kokuların nerden geldiğini sorduğumda bana kedi ölüsünden geldiğini söyledi. Ancak ben etrafta kedi ölüsü görmedim" dedi.

Olay, 6 Ağustos 2024'de saat 19.15 sıralarında Karşıyaka ilçesi Bostanlı İskelesi yakınlarındaki balıkçı barınağında meydana geldi. Zeytin isimli narkotik köpeği kıyıdaki 'Denizyıldızı 35' isimli tekneden kötü koku geldiğini fark etti ve havlamaya başladı. Teknede yapılan incelemede buzluk olarak kullanılan strafor köpük kutunun içerisinde bir kadın cesedi bulundu. Cesedin 25 yaşındaki kuaför Hilmiye Tuğba Esgin'e ait olduğu belirlendi. Olayın ardından tekne sahibi Şenol Arslan (37) eşi Belgin Arslan (35) tutuklandı.

SORUŞTURMA TAMAMLANDI
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kan donduran cinayetle ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Arslan çifti hakkında 'kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edildi. Arslan çifti önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

KAN DONDURAN DETAYLAR
Soruşturma kapsamında yapılan incelemede teknede buzluk olarak kullanılan strafor köpük kutunun içinde bulunan Tuğba Esgin'in cansız bedeninin siyah çöp poşetine koyulduktan sonra yerleştirildiği köpük kutunun içine ceset kokmasın diye buz koyulup, kapağının da yapıştırıcı ile yapıştırıldığı anlaşıldı. 60 cm eninde ve 60 cm boyunda olan strafor köpük kutunun içine cesedi sığdırılan Tuğba Esgin'in cansız bedeni cenin pozisyonunda bulundu. Üzerinde pijamaları bulunan Tuğba Esgin'in cesedi koku yapmasın diye üzerine kimyasal madde döküldüğü belirlendi.

ÇANTA ASKISIYLA BOĞARAK ÖLDÜRMÜŞLER
Ayrıca talihsiz kadını boğarak öldürmek amacıyla kullanıldığı değerlendirilen boğazında bant ve poşet ile düğüm atıldığı görüldü. Ayrıca Esgin'in boğazında çanta askısından yapılan düğüm olduğu tespit edildi. Çanta askısının talihsiz kadını boğmak amacıyla kullanıldığı ortaya çıktı.
DENİZYILDIZI 35'TE UYUŞTURUCU DA BULUNDU
Ayrıca Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından Deniz Yıldızı 35 isimli teknede yapılan aramada uyuşturucu madde de bulundu. 6 adet bong düzeneği ve kristal uyuşturucuya el konuldu.
İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Evli 2 çocuk babası sanık Şenol Arslan, "Son 1 yıldır eşimin psikolojik sorunları vardı. Bu sebeple eşimle aramızda sorunlar vardı. 2024 Şubat ayında Tuğba Esgin ile tanıştım, sevgili olduk. Tuğba telefonla kumar oynuyordu. Sürekli uyuşturucu içiyor ve benden sürekli uyuşturucu bulmamı istiyordu" dedi. Tuğba'nın ablası Tuğçe ile de gönül ilişkisi olduğunu ifadesinde söyleyen Şenol Arslan, "Tuğba ablası ile olan mesajları görmüş. Benim telefonumdan benim ağzımdan konuşur gibi ablasına mesaj atmış. Ablası da karşı mesaj atmış. Bu mesajların ekran görüntülerini almış. Ablası ile ilişkim olduğumu anlamış ve benimle tartışmıştı. Selçuk'tan geri geldiğimde gene bu konuyu açarak uzattı. Tekrar bu konudan dolayı tartıştık. Tuğba'ya tekne içerisinde yattığımız kamara bölümünde 1 tokat attım. Tuğba düştü. Kafasını bir yere çarptı ve bayıldı. Kontrol ettiğimde nefes almadığını gördüm. Kucaklayıp kamara bölümünde bulunan birlikte yapmış olduğumuz küçük, buz koyup bir şeyler soğutmak için kullandığımız dolaba koydum. Dolabın kapağını kapattım. Hava almasın diye teknemde bulunan siyah renkli silikon ile etrafını yapıştırdım. Bu olaydan kimseye bahsetmedim. O gece orada kalmış olabilirim tam hatırlamıyorum" dedi.
MAZOT VE LEŞ KOKUSU
Belgin Arslan, "Şenol 20 yıllık eşim olur. Olaydan 2 gün önce Şenol beni telefonla arayarak 'gel biraz tekneyi toparlayalım' diyerek yanına çağırdı. Teknenin içerisinden kötü kokular geliyordu. Mazot ve leş kokusu vari koku geliyordu. Şenol'a bu kokuların nerden geldiğini sorduğumda bana kedi ölüsünden geldiğini söyledi. Ancak ben etrafta kedi ölüsü görmedim. Ben teknenin kamara kısmına hiç girmedim. Düzenleme bittikten sonra Şenol ile beraber eve döndük. Ben yaklaşık 2 sene önce eşimle birlikte kristal denen uyuşturucu madde kullanmaya başladım. Ara ara eşimle bu maddeyi kullanırdık. Tuğba Esgin'in kim tarafından ne şekilde öldürüldüğünü bilmiyorum. Eşim Şenol agresif bir karektere sahiptir. Son 2 yılda defaten bende şiddetine maruz kaldım. Hatta karakolluk olduk, uzaklaştırma kararı aldım. Sonrasında tekrar bir araya geldik" diye konuştu.


