Su fiyatına doğal gaz

SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.

“Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır”

Türkiye’nin kendi doğal gazı ile tanışmasında kullanılmıştı Bâyezid-i Bistâmî’nin bu veciz ifadesi…

Türkiye kendi doğalgazı ile geleceğe emin adımlarla yürüyor.

Belki bir ‘kent lokantası’ değil…

Evet, Recep Tayyip Erdoğan’ın hizmet siyasetinin sonucu olarak bu haberler sıradanlaştı.

Kabul ediyorum.

Ancak bu haberlerin sıradanlaşması dahi ülkenin tam bağımsızlık yolunda geldiği noktayı gayet iyi özetliyor.

Karadeniz’de, Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar metreküplük yeni bir doğal gaz rezervinin keşfedildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyuruldu.

30 milyar dolar maddi değere sahip, Türkiye’deki tüm konutların 3,5 yıllık gaz ihtiyacını karşılayacak kadar önemli bir keşif.

Sakarya Gaz Sahası’ndaki önceki keşifler ile birlikte 30 yılın üzerinde geleceğe güvenle bakabilmemize olanak sağlandığını hatırlatmakta fayda var.

Enerji arz güvenliğinin ihtiyacı karşılamanın yanı sıra millî güvenlik ve diplomasi alanında Türkiye’ye güç verdiği aşikâr…

Tam bağımsızlık yolunda özgüven sağladığını da ifade edelim.

Bu konunun ne kadar önemli olduğunu görmeyen/göremeyen ya da görmek istemeyenlerin hep bir ağızdan söylediği şu cümleleri de anımsayalım: “Doğal gazın bana ne faydası oldu?”, “Doğal gaza yine zam gelecek” ya da “Doğal gaz bulundu. Seçim var galiba…”

Onlara anlatır gibi anlatalım…

Doğal gaz keşfi açıklandıktan sonra ilk yıl tüm hanelere 25 metreküp doğal gaz ücretsiz olarak verilmişti.

Şimdi de faturalarımızın yüzde 65’i devlet tarafından ödeniyor.

Yani sübvanse ediliyor.

Şu anda kendi çıkardığımız doğal gazın yaklaşık günlük 9 milyon 500 bin metreküpünü üretip ulusal gaz sistemine entegre edebiliyoruz.

Bu kapasite 2028’de günlük 40 milyon metreküpe çıkmış olacak ve tüm hanelerin doğal gaz ihtiyacı Sakarya Gaz Sahası’ndan karşılanmış olacak.

Şimdi yüzde 65-70 sübvanse edilen doğalgaz faturalarımız o zaman çok daha fazla bir oranda sübvanse edilebilir.

Devlet, 2022-2024 arası elektrik ve doğal gaz desteği olarak vatandaşa yaklaşık 1 trilyon lira destek verdi.

Bugün hala doğal gaz faturalarının yüzde 65-70’ini, elektrik faturalarının da yüzde 50’sini devlet karşılıyor.

Bu nasıl oluyor?

Gabar’daki keşiflerin Türkiye Ekonomisi’ne yıllık katkısı 2 milyar dolar.

Karadeniz gazının da şimdilik 1,5 milyar dolar.

Bu rakamlar üretim arttıkça yükselecek.

Yani desteğin bir kısmı buradan karşılanıyor.

İstanbul başta olmak üzere büyükşehirde yaşayanlar, su faturalarınızı doğal gaz ve elektrik faturalarınızla elinize alın.

Eskiden arasında çok ciddi farkların olduğu fatura bedellerinin birbirine nasıl yaklaştığını hatta neredeyse aynı olduğunu siz de farkedeceksiniz.

“Bana ne faydası olacak?” diye soranlara faydası bu…

Avrupa’dan bir örnekle ne yaşadığımızı daha iyi anlayalım…

Hollanda’da doğal gaz fiyatı şu anda elektriğin 3 katı bedelle satılıyor.

Doğal gaz çok daha pahalı kaldığı için insanlar doğal gazlı fırınlı ocaklarını elektrikli fırınlı ocaklarla değiştiriyor.

Isınmayı da elektrikle sağlıyor.

Sana faydası bu kardeşim…

Bir diğer fayda ise kendi doğal gazını çıkaran Türkiye’nin ithalat kalemindeki en büyük alanı azaltıp zaman içerisinde sıfırlayacak olması…

2024 yılında 10 milyar dolar olan cari açığın kendi gazımızın kullanım yüzdesi arttıkça Türkiye’yi cari fazla veren hale getireceği gerçeği de ortada gün gibi duruyor.

CHP 2018 ve sonrasındaki yıllarda doğal gaz konusunu itibarsızlaştırmak için “maceracılık, çok maliyetli” gibi ifadeler kullanmak ile yetinmedi “Gaz, maz yok” denmişti.

Alın size maceracılık…

İşte size maliyet ve getirisi…

PETROLDE DE ADIMLAR HIZLANIYOR

Gabar “Terörsüz Türkiye” ile ne olacağının en somut örneği.

Zamanında teröristlerin, Türkiye’nin ve özellikle de bölgenin kalkınmasının önüne geçmek için neyin bekçiliğini yaptığını çok net ortaya koyuyor.

En büyük zararı kime verdikleri çok net belli oluyor.

Gabar’da halihazırda 113 kuyuda günlük 81 bin varil petrol üretiliyor.

Şırnak kalkınıyor.

Sadece petrol üretimi için Gabar Dağı’na yapılan 640 km’lik yolun yanı sıra sahada 3 binden fazla çalışan Şırnaklı ve bölge insanı var.

Dolaylı olarak istihdama katkısı çok daha fazla…

Bahis konusu değişim sadece 4 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşti.

Eskiden umutları olmayan Şırnaklı gençler; iş için, aş için şehirlerini terk etmek zorunda iken şimdi geleceğe umutla bakıyorlar.