Süngerbob karakteri Patrick e aşırı benzeyen deniz yıldızı okyanusun dibinde bulundu!

Bu, iri gövdesi ve kısa kolları ile Hippasteria ailesinin bir üyesi ve silüeti komik bir şekilde insan anatomisine benziyor. Mar del Plata su altı kanyonunu keşfeden robotik araç ROV SuBastian'ın canlı yayınında ilk kez görenler için karşılaştırma kaçınılmazdı: Bir çift kalçayı andıran yuvarlak gövdesiyle bir çizgi film karakterine benziyordu. Keşif hızla viral bir fenomene dönüştü ve halka, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğimiz bir dünyayı tanıttı.

Ancak görsel anekdotun ötesinde, bu keşfin önemli bir bilimsel boyutu var. Keşif gezisi , yarı saydam balıklardan etçil süngerlere ve mutlak karanlıkta ortaya çıkan renkli mercanlara kadar bölgede daha önce hiç görülmemiş 40'tan fazla türü belgeledi . 4.000 metreden daha derin bir derinlikte bulunan bölge, şimdiye kadar hakkında çok az bilgi edinilen gerçek bir biyoçeşitlilik vahası oluşturuyor.

Güney Atlantik'in altında gizli bir dünya

Schmidt Okyanus Enstitüsü ve CONICET (Arjantin Ulusal Teknoloji ve İletişim Enstitüsü) iş birliğiyle geliştirilen görev, görünüşte ulaşılması zor bir yere odaklandı: Soğuk akıntıların ve besin maddelerinin yaşamı sürdürmek için bir araya geldiği, okyanus tabanındaki derin bir çatlak olan Mar del Plata denizaltı kanyonu. Burada, aşırı basınç ve karanlık koşulları altında, yüzyıllardır fark edilmeden varlığını sürdüren bir ekosistem gelişiyor.

Uzaktan kumandalı, gelişmiş bir araç olan SuBastian, deniz seviyesinden dört kilometreden daha derine inerek araştırma gemisinin güvertesine ve görevi ekranlarından izleyenlere gerçek zamanlı görüntüler aktardı. Ortaya çıkan manzara, neredeyse uzaylı bir manzaraydı: cam heykellere benzeyen mercanlar, gölgeler gibi hareket eden hayalet balıklar ve bozulmamış tortular arasında yürüyen kabuklular.

KÜSTAHÇA POZ VEREN DENİZ YILDIZI

Bu canlılar arasında, sahneyi çalan biri ortaya çıktı: belirgin bir merkezi diske ve güçlü kollara sahip, kameraya küstahça poz veren bir deniz yıldızı. Doğa, ona insan bakış açısından eğlenceli ve şaşırtıcı görünen bir tasarım vermiş, ancak bu deniz yıldızı adaptif bir düzene tepki veriyor. Yuvarlak şekli beslenmeyle, dikey yüzeylere yapıştığında vücuduna etki eden yerçekimiyle veya sadece olağanüstü bir enerji depolamasıyla ilişkilendirilebilir.

Bu tür keşifler, yalnızca pitoresk doğalarıyla hayranlık uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda okyanus tabanının biyolojik zenginliğini anlamak için de temel teşkil ediyor . Keşfedilen her yeni tür, karbon döngüsü ve iklim düzenlemesi gibi süreçlere katılarak gezegenin sağlığında önemli bir rol oynayan derin deniz ekosistemleri bulmacasının bir parçasını temsil ediyor.

Güzel bir buluştan daha fazlası: Keşif gezisinin ardındaki bilim

Denizyıldızı medyanın ilgisini çekse de, bilim insanları daha az dikkat çeken keşiflerin önemini vurguluyor. Keşif sırasında, küçük avları iplikçikleriyle yakalayan etçil süngerler , iç organlarını açığa çıkaran neredeyse şeffaf gövdeli derin deniz balıkları ve sıfırın altındaki sıcaklıklarda hayatta kalabilen omurgasızlar tespit ettiler.

Toplanan her organizma, deniz yaşamının evrimsel geçmişine açılan bir pencere haline gelir. Bu türlerin çoğu, antifriz proteinleri veya alışılmadık beslenme stratejileri gibi, aşırı koşullarda yaşamın nasıl devam ettiğine ışık tutan benzersiz adaptasyonlara sahip olabilir . Bazı durumlarda, derin deniz canlılarında keşfedilen biyokimyasal bileşiklerin tıp ve biyoteknolojide beklenmedik uygulamaları olmuştur.

Güney Atlantik, ekolojik önemine rağmen, diğer okyanus bölgelerine göre daha az araştırılmıştır. Bu da her dalışı, neredeyse bir su altı uzay görevi gibi, gerçek anlamda öncü bir keşif haline getirir. Nitekim, keşif gezisinin canlı yayını, dünyanın dört bir yanındaki binlerce insanın, birkaç on yıl öncesine kadar insanlık için tamamen bilinmeyen bir dünyayı evlerinin güvenliğinden gözlemlemesini sağladı.

Bilim ve popüler hayranlık arasında

Artık meşhur olan "dost canlısı" denizyıldızı gibi görüntülerin sosyal medyada bu kadar ilgi çekmesi tesadüf değil. Bu bulgular, bilimin nazik ve şaşırtıcı bir yönünü, en temel insan merakıyla, yani erişemeyeceğimiz şeyleri keşfetme arzusuyla bağlantılı bir yönünü ortaya koyuyor .

Mizah ve sürpriz, deniz biyolojisi ile halk arasında bir köprü görevi görür. Çizgi filmden fırlamış gibi görünen bir organizma görmek, okyanusun sonsuz bir sürprizler hazinesi olduğunu ve Dünya'daki yaşam hakkında bildiklerimizi sorgulama potansiyeline sahip olduğunu hatırlatır. Dahası, bu tür keşifler, dip trolünden gelecekteki derin deniz madenciliğine kadar çoğu insan faaliyetleri tarafından tehdit altında olabilecek bu ekosistemlerin korunmasının önemi konusunda farkındalığı artırmaya yardımcı olur.

Bilim ekibi, yeni türü resmen tanımlayıp ekolojilerini daha iyi anlamak umuduyla, önümüzdeki aylarda toplanan örnekleri analiz etmeyi planlıyor. Bu arada, keşif gezisi bilim ve gösteriyi bir araya getiren görüntüler sunmaya devam ederek , gezegenimizde keşfedilecek daha çok şey olduğunu bize hatırlatıyor.