SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Canlı Yayın İzle: Alanyaspor Beşiktaş maçı canlı anlatım Alanya BJK maçı kaç kaç, maç kadrosu, skoru ve istatistikleri Fanatik Gazetesi Beşiktaş (BJK) Haberleri Spor

Zelenskiy ile ABD arasında İstanbul görüşmesi!

Canlı Anlatım Sevilla Real Madrid (Arda Güler ilk 11 de)

ABD Başkanı Trump Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek: Umarım ateşkes gerçekleşir Dış Haberler

Son dakika... Bahçeli den 7 maddelik süreç çağrısı Sözcü Gazetesi

Karasu da Eski Oyuncu Balkonunda Ölü Bulundu

Trump, yarın Putin ve Zelenskiy ile ateşkes sürecini görüşecek

Rusya, Yunan petrol tankerine el koydu Dış Haberler

Şok karar: Meşhur tekstil markası iflasla burun buruna! Tüm icra ve haciz...

Bakan Ersoy: Müzelerimizdeki eserlere DNA kodlu mührümüzü yerleştiriyoruz

Hikmet Çetin: Ecevit ten beri böylesini görmemiştik, Özgür Özel lider oldu

İmamoğlu nun diplomasının sahte olduğunu ihbar eden genç, konuştu

ABD, tarihi el yazmalarını Çin e iade etti Sözcü Gazetesi

Kızılcık Şerbeti nin Asude si Servet Pandur o ismin vokalisti çıktı! Duyanlar şaştı kaldı

Dişlerini fırçalayan herkesi ilgilendiriyor! Eğer siz de böyle fırçalıyorsanız dişlerinizin çürümesi çok normal

Bakan Fidan, ‘Türk Suudi Koordinasyon Konseyi’ toplantısına katıldı

DEM den İmralı ziyareti sonrası açıklama: Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz Politika Haberleri

Kadıköy de En Nesyri den tepki çeken hareket! Fenerbahçe Haberleri

Hepsi trafikten men edildi! Bakan Yerlikaya duyurdu: Düğün konvoyunda ambulansa yol vermeyen sürücülere 49 bin 810 lira ceza Gündem Haberleri

Basketbol Süper Ligi nde Darüşşafaka Lassa küme düştü! Basketbol Haberleri

Tarihi seyir içinde

Tarihi seyir içinde

SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.

Askeri Endüstriyel Kompleks Notları Askeri endüstriyel kompleks için daha sistematik ve kapsamlı tanımlar yapılabilir. Biz bu yazımızda bizim analiz ve yorumlarımıza esas teşkil edecek basit bir tanım üzerinde duracağız. Öncelikle askeri endüstriyel kompleks kavramının salt bir endüstriyel sistemi içermediğini vurgulamak istiyorum. Askeri endüstriyel kompleks askeri sanayii kuruluşlarını, bu kuruluşların devletle ilişkilerini ve devlet politikasında başat etkilerini, işletme sahipleri/ veya yönetimleri ile devlet görevlilerinin oluşturduğu bir savunma topluluğunu, vs. içermektedir.

Tarihi perspektiften baktığımızda güç olgusunu tek başına yaratan elbette askeri endüstriyel kompleks değil. Ancak, şunu iyi bilmeliyiz ki, askeri teknolojilerin geliştirilmesi, silah platformları ve sistemlerinin üretilmesi, ihraç edilmesi ve ithali, bu döngüyü besleyen ya da bu döngüden beslenen kurumsal, finansal ve beşeri kaynakların yaratılması mutlak derecesinde politik, ekonomik ve askeri perspektifler ile belirlenir, bu alanlarda yeni sonuçlar doğurur. Vakıa, güç olgusunun asli bileşenlerinden birisi olduğu kesin.

“1877-1878 Türk- Rus Savaşında (93 Harbi) Türk, Rus ve Romen topçu birlikleri benim sistemimle üretilen topları kullanmışlardır. Öğrendiğime göre bu toplar büyük bir memnuniyet uyandırmıştır” diye Alfred Krupp (Türkiye ile Almanya Arasındaki Silah Ticareti 1871- 1914; Doç. Dr. Bahri Öztürk; IQ yay. Nisan 2012, İstanbul; sh. 234) belki de yeni bir konseptin yaratıcısı olarak görülebilir.

Gelişmiş silah üretimini sadece menşe ülke savunması için değil, başka ülkeler nezdinde diplomasinin, bağımlılık ilişkisinin, müttefik yaratma başarısının, hatta birden fazla ülkenin savaşlarının aracı olarak gerçekleştirmek görece yeni bir konsepttir. Özellikle Balkan ve Osmanlı Tarihi açısından son derece önemli olan bu savaşta bütün tarafların Krupp topları kullanması Almanya’nın bu ürünün üretimde sağladığı başarı kadar siyasi ve ekonomik hedefi olan ülkeleri nasıl kendi siyasetinin bir manevra unsuru gibi kullandığını ve nasıl onları birbiriyle hırpaladığını gösterir önemli bir örnektir. Zaten bu büyük savaş sonrası Rusya’nın sınırsız isteklerine karşı, Bismarck Berlin’de bir küresel barış kongresi toplayacaktır.

Alman savunma sanayiinin bu dönemdeki gelişimi elbette diğer büyük güçlerin askeri sanayii üretimleri ile rekabet halindedir, tek başına mutlak bir üstünlük sağlamış değildir. Dönem içindeki savaşlar ve savaş hazırlıkları İngiltere, Fransa, Almanya ve hatta geç bir tarihte Rus Çarlığını silah üretiminde rekabete sokmuştur. Plevne’de savunma ve saldırıda kullanılan toplar Krupp ise Osmanlı Ordusunun kullandığı piyade tüfeği Martini’dir ve Snider çok iğneli piyade tüfeğidir. Tabi ki Henry Martiny’nin tüfeği yanında İngiltere uzun süre Enfield piyade tüfeklerini kullanmış, sonra da daha kullanışlı ve etkili Snider piyade tüfeği geliştirilmiştir.

1870- 1871 Alman Fransız Savaşında (Sedan Muharebesi) Almanlar yenmiş olmalarınarağmen Fransız piyade tüfeği Chassepot’un daha etkili olduğunu gözlemlemişlerdir.

Bulgaristan Savaşında Osmanlı Ordusu Krupp topları kullanırken Bulgaristan ordusu da Fransız yapımı Creuzot topları kullanıyordu. Makineli tüfeği icat eden Amerikalı mühendisin (Hiram Maxim) projesi Avusturya tarafından  eddedildikten sonra İngiliz Vickers şirketi tarafından satın alınan bir alt şirket tarafından üretilecek, özellikle 1. Dünya Savaşında makineli tüfekler askeri birliklere en fazla zayiat verdiren silahlardan olacaklardı. Fransa büyük savaş öncesi geri tepme sorununu çözdüğü bir Sahra topu geliştirmişti. İtalya'nın Libya’yı işgali sırasında ilk defa uçağa monte edilmiş bir makineli tüfek (Fikir Hollandalı bir mühendise aitti) kullanılmıştı. Ama bunların yanında büyük savaşları domine edecek daha büyük silah platformlarıydı. Mesela Dretnot İngiliz savunma sanayiinin bir harikasıydı.

Dönemin savaşları sadece Avrupa’da değil Okyanus ötesindeki Amerika’da bile silah üretimine ve ihracına imkan sağlamıştır. Mesela Osmanlı Ordusu Amerika’dan da silah ithaletmekteydi ve bu ithalat oranı Almanya’nın tam saha pres uygulaması sonucunda ciddi olarak azalmıştı.

Almanya’nın tutumu ve Alfred Krupp’un “ 1877-1878 Türk- Rus Savaşında (93 Harbi) Türk, Rus ve Romen topçu birlikleri benim sistemimle üretilen topları kullanmışlardır.
” sözleri bana Waterloo Savaşında Napolyon ordusunun üniformalarını temin eden, Fransa’ya borç veren, savaşı Londra borsasında bir manipülasyon aracı olarak kullanan Rothschild ailesini hatırlattı. Nitekim, Nathan Rothschild “Biz parayla barış yaparız, parayla savaş yaparız” demiyor muydu? (Ayrıntılı okuma için Niall Ferguson; Paranın Yükselişi & Dünyanın FinansalTarihi; YKY, 2019). Zaten özellikle 2. Dünya Savaşında askeri sanayii ve finans ilişkisi bu ikilemi de bir nebze çözüme yaklaştırmıştır.

Büyük güçler bu iki alanda da yetkin olmayı yaşadıkları büyük savaş tecrübeleri sonunda öğrenmişlerdir. Mesela İngiltere 17. Yüzyılın başından itibaren Hollanda ile yaşadığı savaşta savaş finansmanı ve genel anlamda finansal teknikleri yenilgilerden sonra öğrenmiş, hatta Hollanda’nın finans ve kambiyo sistemini İngiltere’ye taşımıştır. Bunun neticesi olarak da her iki büyük savaşta Almanya’ya karşı zafere öncü ve ortak olmuştur. ABD sistemi ise finans ve askeri sanayii kendi varlığında toplamıştır. Bu gücüyle 1. Dünya Savaşında savaşın bitirilmesinde proaktif rol oynamış; 2. Dünya Savaşında bizatihi ağır ve kapsamlı bir küresel  savaşın sonlandırılmasında büyük rol  oynamıştır. Bu iki özelliği içinde barındırmasından dolayı da 2000’li yıllara kadar dünyanın tartışmasız süper gücü olmuştur.

Ancak, 2000’li yılların başlarından itibaren sahip olduğu üretim ve finans gücü eski yetkinliğini koruyamamıştır. Bundan dolayı krize giren Amerika Hegemonik Dünyası hala etkisi giderek artan bu krizden çıkamamaktadır. Ayrıca, küresel sistem de bu krizden etkilenmektedir.

Askeri Sanayiinin Merkezde Olduğu Güç Sistematiği Askeri Sanayiinin başlıkta ifade ettiğimiz başat rolünü ifade etmek için yukarıda referans verdiğimiz Bahri Öztürk Hocamızın yayınlanan ancak önemi ne yazık ki tam anlaşılamayan kitabından yararlanacağız. Kitap Osmanlı ile Almanya arasındaki silah ticaretini işliyorsa da başlangıçtan itibaren sunduğu teorik çerçeve, dönemin bazı askeri ve siyasi olaylarına değinmesi, silah sanayiinin Almanya’da kazandığı merkezi yer, vb konularda konsept belirleyici tespitler ve bilgiler içermektedir. Ayrıca niçin Alman silah sanayiini merkeze alan bir yazı yazıyorsunuz sorusuna da kısa cevaplar vermeliyim.

Öncelikle savaşlar yükselen ama özellikle de ükselmekte geç kalan güçlerin başvurduğu bir çözüm yöntemidir. Dolayısıyla Almanya Avrupa’da en son birliğini sağlamış bir Avrupalı Sömürgeci Gücüdür. Kendisinden önce sömürgeciliğe başlayan diğer güçlerin dünyayı paylaşmış olmasından dolayı kendi sınırlarına hapsolmuştur. Ancak, yarattığı sanayii mucizesi yüzyılının en büyük olaylarından biridir. Üretim kaynakları için doğal havzalara ve yeni sömürgelere ve satış için de yeni pazarlara hayati ihtiyacı vardır. Olağan yollarla ve gelişimle diğer Avrupalı güçlerle özellikle Fransız ve İngilizlerle hatta yarı Avrupalı ama büyük ölçüde doğulu bir güç olan Rus Çarlığı ile rekabet edebilmesi mümkün değildir. 

Her üç Gücün hakimiyetleri altında tuttukları sonsuz sömürge toprakları ve nüfus gücü bulunmaktadır. İşte bu açığını kapatmak için Almanya’nın en büyük kozu hızlı sanayileşmesi içinde askeri sanayiye büyük ağırlık vererek, öncelikle  sanayii ürünleriyle müttefikler yaratmak sonra da hızlı savaşlarla içinde bulunduğu açmazı aşmaktır. Bunu gerçekleştirmek için teknik üretime elverişli ulusal genetiği kendisine yardımcı olacaktır. Belirttiğimiz nedenlerle Askeri endüstriyel kompleks için en açık, sistematik ve temel örnek ve nüve Alman askeri sanayii ve devlet sisteminin ilişkileridir.
Nitekim Almanya birleşmesini sağlar sağlamaz, zaten prenslikler içinde var olanlar üretim kapasitesini nitelik ve miktar olarak artırmaya başlamıştır. Mesela B. Öztürk’ün kitabının merkezine aldığı önemli işletmelerden ve ailelerden biri olan Krupp ailesi Alman İmparatorluğu kurulmadan önce de Essen’de silah üretimi yapmaktadır. Ancak, gerek Alman  imparatorluğunun kurulması gerekse ailenin yetenekli ferdi Alfred Krupp’un (1812- 1887) işletmenin başına geçmesi, işletmeyi dökme çelik ve çelik saç üretiminde ileri noktaya taşımıştır. Krupp firması 1859 yılında, Berlin’den 300 top yapımını içeren ilk silah ihalesini almıştır. 19. Yüzyılın ikinci yarısında çıkan savaşlar Krupp toplarını dünyaya tanıtmıştır. İlk yurtdışı top ihalesini ise Mısır Hidivinden almıştır (B. Öztürk; s. 219). Ailenin takip eden diğer ferdi Friedrich Alfred Krupp (1854- 1902) döneminde ise Krupp Firması Almanya’nın sanayii devleri arasında yerini almıştır. 1883- 1902 arasında yurtdışına 16.000 adet top ihraç edilmiştir. Bazı yıllarda üretilen top ve mühimmatın % 70’i ihracata gitmiştir. 1902 yılında çalışan işçi sayısı 42.000’e ulaşmıştır (B. Öztürk; s. 220). Öztürk’ün kitabında bugün bile ciddiye alınması gereken bazı askeri sanayii sorunlarına işaret edilmiştir. Mesela “Krupp ailesinin sorunları doğrudan Bismarck ya da İmparator 2. Wilhelm ile çözmesinden dolayı Savaş Bakanlığı ile ilişkilerinin sağlam olmaması vurgulanmıştır. Askerlerin özellikle güçlü silah fabrikalarına bağımlı olmayı söz konusu işletmelerin grev ve casusluğa yatkınlıklarından dolayı pek isteniyor oluşları (B. Öztürk; s. 224) dikkat çekicidir. Bugün bile bu konu üzerinde düşünmeye değerdir.
Öztürk Hoca bu dönemde devlet ve sermaye sahiplerinin iç içe geçmişliğini “Askeri Endüstriyel Kompleksin” öncülü olarak görmektedir.

” Ancak, bu askeri sanayiinin gelişmesine olanak sağladığı kadar bazı olumsuz tesirleri de olmaktadır. Mesela Krupp’un idareciler nezdinde yeri o kadar sağlamdı ki, top teknolojisi alanındaki yenilikler bile dikkate alınmıyordu demektedir (B. Öztürk; s. 224). Bu hüküm zımnen top teknolojisi dışındaki alanlara zaten aynı derecede ilgi gösterilmiyordu ifadesini içermektedir. Nitekim 1. Dünya Savaşında Alman Donanmasını inceleyen bir savaş tarihçisi Alman donanmasının hız, optik ve silah sistemlerinde üstün olduğunu, ama topyekün navigasyon sistemleri ve savaş gemisi yeteneklerinde İngiltere’nin üstün olduğunu vurgulamıştır. Şunun anlaşılması gerekiyor ki, savunma sanayii başlangıcından sonuna kadar birbirini tamamlayan bir prosesler, üretimler ve sistemler döngüsünü içermektedir. Eğer bu döngüde veya zincirde bir eksikliğiniz varsa kale savunmalarında bir sur veya kulenin olmaması ya da yakılması gibi bir olumsuz sonucu doğuracağı varsayılabilir. Özellikle de sadece seçilmiş belirli alanlarda yetkin olmak yeterli değildir. Bilinen bir sözü tekrar edelim: “Bir çiçekle bahar olmaz!” Nitekim dünya sahnesine yeni bir güç modeli olarak giren ABD askeri endüstriyel kompleksini Alman Modelinin ötesine taşımış, üretim çeşitliliğine ve silah platformlarının yetkinliğine önem vermiştir.

Krupp şirketinin Almanya’da tekel oluşturmasına da değinen yazar, bunun diğer şirketleri dezavantajlı duruma düşürdüğünü belirtmektedir. Nitekim, bazı Alman firmaları savunma sanayii alanında inisiyatif kaybetmişlerdir. Savunma sanayii de icat ve yaratıcı düşünce gerektiren bir alan olması hasebiyle üretim çeşitliliğini gerektiren bir alandır. Tekeller kısa vadeli güç temerküzünü sağlasalar da orta ve uzun vadede yaratıcı düşüncenin kısıtlanmasına ve teknolojik kısırlığın oluşmasına yol açarlar. Bu nedenle günümüzde herhangi bir ülkede aynı ihaleye katılan küresel Çin devlet şirketlerinin birden fazla sayıda olması dikkat çekicidir. Hepsi de devlet şirketi olmasına rağmen, Çin devlet aklı tekelin zararlarını öngördüğü için aynı alanda birden fazla şirketin yaşamasını sağlamakta, böylece doğurgan rekabetin yaşamasını temin etmektedir.

Askeri Endüstriyel Kompleksin Altın Çağı Askeri endüstriyel merkez Almanya’da oluşmuş, ancak bunun bir devasa komplekse dönüşmesi Amerika’da gerçekleşmiştir. Bu büyük başarının nedeni ise ABD’nin yeni bir dünya gücü olarak ortaya çıkması gibi kendisinden önceki süper güçlerin deneyimlerinden yararlanması ve sistematiği içinde farklı sistemlerden gelen uzman ve yöneticilerin olmasıdır (Amerikan devletinde İngilizlerin, Almanların, Fransızların, İrlandalıların, İspanyolların, Hintli ve Çinlilerin, velhasıl ilerlemeye elverişli unsurlarıyla tüm dünya milletlerinin yer aldığını tespit etmemiz gerekir). Öncelikle seleflerinin deneyimlerini ele alalım. ABD sistem olarak devasa kapsamlı üretim üzerine kurulmuştur. Amerikan askeri sanayii kuruluşundan itibaren uzun bir dönem bu üretim sisteminin bir parçasıdır. Hatta 2. Dünya Savaşına katılan Amerikan ordusu silah platformları, silah sistemleri hatta yepyeni bir ideolojiyle kısa sürede tasarlanmış, hazırlanmış ve inşa edilmiş bir ordudur. Yani aslolan bütün ürün gamını, prosesleri ve istemleri içeren genel üretimdir. Bu arada, Askeri Endüstriyel Komplekse dair 2. Dünya Savaşındaki gelişmeleri, analizleri, değerlendirmeleri bir başka müstakil yazıda yapmayı düşünüyorum.

Bu yazımız tarihi seyirde bazı değerlendirmeleri içermektedir. Bu yeni oluşturulan Amerika Gücü Alman Sanayii gibi güçlü üretim yapan - kaldı ki, 2 Dünya Savaşında geleneksel Alman mühendislik mucizesine karşılık, Amerikan üretim bandı kesin başarı kazanmıştır-, Hollanda ve İngiliz finans sistematiği gibi olağanüstü bir finans sistematiği ve kaynağına sahip olan, İngiliz donanmasını çoktan aşmış bir donanma inşa eden, içindeki kozmopolit toplulukları bir Amerikan idealinde birleştirebilen hatta savaşı bunun için bir vesile kalan bir güçtür. Bu pozisyonunu şu veya bu şekilde 1990’lı yılların sonuna kadar korumuştur. Mesela CIA kuruluşunda hiç kompleks duymadan istihbaratçı Alman general Gehlen’i istihdam etmiş, Ortadoğu’daki eleman ağı için Teşkilatı Mahsusa gibi çoktan sonlanmış bir yapıyı incelemiştir.

Diğer yandan, tüm teknolojik alanlar gibi askeri sanayii gibi farklı zeka ve birikimlerin ihtiyaç duyulduğu bir alanda mühendis, mucit, usta, vb çalışan çeşitliliğini korumaya çalışmıştır. Bu da imparatorluk geleneği olan Avrupa güçlerinde bile az görülen bir durumdur. Alman askerikompleksinde mesela 2. Dünya Savaşında çok dar bir grup Enigma’yı yaratmışken, İngiliz devleti önce Polonyalı mühendislerin üzerinde çalışarak işgal neticesi Fransa’ya devrettikleri Fransa’nın da işgali üzerine İngiltere’ye taşıdığı çalışmaları devralmakla kalmamış, Bletchley Parc’taki Kriptoloji Enstitüsüne İngiltere’nin her yanından şifre çözümü ile uğraşan yetenekli herkesi programa dahil etmiştir. Ve Enigma şifresini çözmeyi başarmışlardır. Bu çoklu zeka çeşitliliği için istisnai örneklerden biridir. Ama Avrupa’da Amerika’ya nazaran çok azdır.Özellikle 2. Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliği'nin nükleer silah yaparak ABD ile karşı kutupta konumlanması, dünyanın bir demir perde ile ikiye bölünmesi ABD’deki endüstriyel kompleksin altın dönem yaşamasını temin etmiştir diyebiliriz. Zira alınan siyasi kararlarda ya başında ya da bir aşamasında askeri kompleksin temsilcilerinin söz hakkı hep olmuştur.

Endüstriyel Askeri Kompleksin Krizi ve Yeni Dünya Bir nüve olan Alman askeri kompleksinin paradoksu ve krizine benzer bir duruma Amerikan Askeri Kompleksi de maruz kalmaktadır günümüzde. Soğuk Savaş döneminde SSCB kutbunu kolay domine eden, 1990’larda Uzakdoğu’da dönemin Çin’i olarak tanımlayabileceğimiz Japon mucizesinin ve Avrupa’da Alman üretiminin yarattığı riskleri elimine eden Amerika bazı nedenlerle bugünkü Çin krizini atlatmak için zorlanmaktadır.Bu nedenler üzerinde biraz durmak gerekir. Birinci şurada içsel nedenler vardır. Devasa Amerikan Askeri Endüstriyel Kompleksi ve çağımıza özgü Yüksek teknoloji şirketlerini ve bilgilerini elinde bulunduran Amerika kendi krizinin içine düşmüştür. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. SSCB’nin de içine düştüğü paradoksun içine düşmüştür. Durumu tam da Sovyetler gibi olmamakla birlikte, askeri kompleksin çok güçlü ama sivil yaşam standartları ve üretimlerinin ivme kaybettiği bir döneme girmiştir. Burada yalnız bazı öğeler yer değiştirmiştir. Mesela Askeri Endüstriyel Kompleksin yanına High -Tech ve Big- Tech (Yüksek teknoloji şirketleri) şirketlerinin sadece ABD kontrolünde olduğunu vurgulayalım. Ancak, yaşamın diğer alanlarında Çin ithalatına bağımlı hale gelmiştir. Uzaya çıkan Gagarin’in eşinin evinde ve günlük yaşamında karşılaştığı zorluklarla henüz normal bir Amerikan vatandaşları karşılaşmamaktadırlar (Gagarin’in uzaya çıkıp indiğinde eşi kasapta hala et kuyruğundaydı der merhum Aşçıoğlu. Tabi ki politik bir abartma ve tasvirdir. Detaylar için bakınız: Tarih Yapılırken Ben Uyuyamam; Reşit Aşçıoğlu; E yayınları, 1988). Ancak, sivil ve gündelik ihtiyaçlara ilişkin üretim Çin’e kaymıştır. Mesele budur ve açıktır.

Bu krizin diğer bir nedeni, tarihte ilk defa bu kadar etkili bir kopyalama gücü olan bir sistemin, Çin sisteminin doğmuş olmasıdır. Çin ABD’yi mükemmelen kopyalamaktadır. Teşbihte hata olmasın, “Mevlana Rum ve Müslüman ressamlar arasında bir yarışmayı anlatır. Rum ressamlar müsabaka için günlerce çalışırlar ve mükemmel resimler yaparlar. Müslüman ressamlar ise o kadar görüntüyü güzel alıp yansıtan aynalar yaparlar ki, yarışma günü Rum ressamlar tabloları üzerindeki perdeleri çekince sanat eserleri karşısında insanlar büyülenirler. Müslüman ressamlar ise eserleri üzerindeki örtüyü çekince o olağanüstü aynaları üzerinde Rum ressamlarının tabloları o kadar harika yansır ki, halk hayretten dilini yutacak hale gelir.

”Çin’in böyle bir proses gerçekleştirdiğini görüyoruz teknoloji ve sistem bakımından. Bugün Avrupa ABD’den farklıdır. Ama Çin öyle değildir. ABD neye sahip ise Çin’de onun bir benzeri mutlaka vardır. Özellikle de askeri endüstriyel kompleks yüksekiletişim teknolojileri alanında. (Bu arada, Mevlana’nın maksadı kainatı ve güzellikleri güzel algılayacak gönül temizliğidir. Metafor manevi, mistik referanslar içindir). Krizi derinleştiren diğer bir içsel unsur ise Amerikan sisteminin kendi kurucu değerlerini en başta inkar ederek, hızla askeri endüstriyel komplekse yoğunlaşması, diğer alanları ihmal etmesi, özellikle dünyada gelişmeye elverişli her olağanüstü bireyin Amerika’ya vakumlanması sürecini tersine çevirmesi, dünya devletlerinden özellikle müttefikleri nezdinde de bile moral üstünlüğünü yitirmesidir. Bazı sorunlara rağmen kendimi gelişme aşamasında bir izolasyon dönemine sokan Çin şimdi her alanda kapsamlı gelişmiş devasa üretim yapısıyla arzı endam etmektedir. O kadar kendini izole etmemiş ve dünyanın takip güçlerinden gizlemiştir ki, Çin’i en iyi bildiğini düşündüğümüz eski sömürgeci güçlerden bugünleri tam olarak tasvir eden, öngören çıkmamıştır. Bu da çok ilginçtir. Diğer yandan geleneksel Çin kültürü ile diplomasiyi mezcederek kendi içine dair her sorunu gizleyebilmektedir, her tür üretim bilgisini de alçak gönüllülük perdesinde saklamaktadır.

Bugün bazı alanlarda sağladığı gelişmeleri ancak hayal etmek mümkündür.
Sonuç olarak hala en gelişmiş askeri sistemleri elinde bulunduran ABD Çin’i savaşa çekemez ve Çin de dünya milletlerini kendi merkezinde örgütleyerek bir küresel düzen oluşturamaz ise “pata durumu” devam edecektir. Ancak, bu durum gerilimlere, çatışmalara, dünyanın farklı coğrafyalarında acılara, vs neden olacaktır. Zira ABD mevcut politikalarına devam ederse Çin karşısında olağan yollarla başarı şansı gittikçe azalacak, tıpkı 1. Dünya Savaşı öncesinde Almanya’nın yaptığı gibi olağandışı bir yola girecek, savaşla düğümü çözme politikası izleyecektir. 

Mevcut gelişim istatistiklerinin devam etmesi durumunda, en ehven yolun, 1987’de SSCB ve ABD arasındaki Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşmasına (INF; 1987) benzer bir antlaşmanın imzalanmasıdır. Tek farkla ki, O gün SSCB’nin bulunduğu yerde ABD olacaktır gelişmiş silah platformları ve sistemleri sayesinde;ABD’nin yerinde ise ÇİN bulunacaktır. 

Ne ironi değil mi ?

Mehmet Ali BAL / Haber7

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için SonTurkHaber.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:27
embedKaynak:https://www.haber7.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Mayıs 2025 09:22 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Canlı Yayın İzle: Alanyaspor Beşiktaş maçı canlı anlatım Alanya BJK maçı kaç kaç, maç kadrosu, skoru ve istatistikleri Fanatik Gazetesi Beşiktaş (BJK) Haberleri Spor

18 Mayıs 2025 19:04see168

Zelenskiy ile ABD arasında İstanbul görüşmesi!

18 Mayıs 2025 18:47see143

Canlı Anlatım Sevilla Real Madrid (Arda Güler ilk 11 de)

18 Mayıs 2025 20:23see141

ABD Başkanı Trump Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek: Umarım ateşkes gerçekleşir Dış Haberler

18 Mayıs 2025 10:42see136

Son dakika... Bahçeli den 7 maddelik süreç çağrısı Sözcü Gazetesi

18 Mayıs 2025 17:34see133

Karasu da Eski Oyuncu Balkonunda Ölü Bulundu

18 Mayıs 2025 07:41see127

Trump, yarın Putin ve Zelenskiy ile ateşkes sürecini görüşecek

18 Mayıs 2025 09:37see124

Rusya, Yunan petrol tankerine el koydu Dış Haberler

18 Mayıs 2025 20:15see123

Şok karar: Meşhur tekstil markası iflasla burun buruna! Tüm icra ve haciz...

19 Mayıs 2025 14:23see122

Bakan Ersoy: Müzelerimizdeki eserlere DNA kodlu mührümüzü yerleştiriyoruz

18 Mayıs 2025 13:24see121

Hikmet Çetin: Ecevit ten beri böylesini görmemiştik, Özgür Özel lider oldu

18 Mayıs 2025 20:29see121

İmamoğlu nun diplomasının sahte olduğunu ihbar eden genç, konuştu

19 Mayıs 2025 14:10see118

ABD, tarihi el yazmalarını Çin e iade etti Sözcü Gazetesi

18 Mayıs 2025 20:41see118

Kızılcık Şerbeti nin Asude si Servet Pandur o ismin vokalisti çıktı! Duyanlar şaştı kaldı

18 Mayıs 2025 18:39see116

Dişlerini fırçalayan herkesi ilgilendiriyor! Eğer siz de böyle fırçalıyorsanız dişlerinizin çürümesi çok normal

19 Mayıs 2025 17:37see115

Bakan Fidan, ‘Türk Suudi Koordinasyon Konseyi’ toplantısına katıldı

18 Mayıs 2025 14:41see115

DEM den İmralı ziyareti sonrası açıklama: Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz Politika Haberleri

18 Mayıs 2025 20:14see115

Kadıköy de En Nesyri den tepki çeken hareket! Fenerbahçe Haberleri

18 Mayıs 2025 20:29see114

Hepsi trafikten men edildi! Bakan Yerlikaya duyurdu: Düğün konvoyunda ambulansa yol vermeyen sürücülere 49 bin 810 lira ceza Gündem Haberleri

18 Mayıs 2025 09:58see113

Basketbol Süper Ligi nde Darüşşafaka Lassa küme düştü! Basketbol Haberleri

18 Mayıs 2025 17:34see110
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları