Temmuza kadar burunlara dikkat, saldırı sabah yoğunlaşıyor

Bahar aylarının sonuna yaklaşırken havada uçuşan polenler ve artan bitki örtüsü, milyonlarca kişiyi etkileyen bir sağlık sorununu yeniden gündeme taşıdı: "Alerjik rinit..." Halk arasında "bahar gribi" ya da "saman nezlesi" olarak bilinen bu rahatsızlık, özellikle çocuklar ve alerjiye yatkın bireylerde ciddi yaşam kalitesi kayıplarına yol açıyor. Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi’nin verilerine göre dünya genelinde her dört kişiden biri alerjik rinitten etkileniyor. Dahası, 2025 yılı itibariyle dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50’sinin alerjik hastalıklardan etkilenmesi bekleniyor. 

ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA

Alerjik rinit, çocuklarda astımdan sonra en sık rastlanan alerjik solunum yolu hastalığı olarak öne çıkıyor. Türkiye’de yapılan saha çalışmalarına göre, okul çağı çocuklarının yüzde 18 ila 25’i bu belirtileri taşıyor. Burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma ve göz yaşarması gibi belirtiler çocukların uyku düzenini ve okul başarısını olumsuz etkiliyor. En büyük tehlike ise hastalığın sıklıkla nezle ya da grip ile karıştırılması. Alerjik rinitli çocukların yaklaşık yüzde 40’ı yanlış tanı nedeniyle gereksiz antibiyotik kullanmak zorunda kalıyor. Uzmanlar ise son yıllarda artan alerjik hastalıkların temelinde kentleşme, çevre kirliliği, ev içi toz ve zararlı kimyasallara maruz kalma, beslenme alışkanlıklarındaki değişim gibi faktörlerin yattığını belirtiyor.

İlkbaharın erken dönemlerinde ağaç polenleri, yaz başında çayır polenleri, kadar da yabani ot polenleri şikayetlere neden olabilir.  O SAATLERE DİKKAT

İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mahir İğde, alerjik rinitin burun akıntısı, tıkanıklık, kaşıntı ve hapşırma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirtirken, "Polenler, nisandan temmuza kadar, yaz sonu ve sonbahar başında artar. Polenler özellikle sabah 07:00-10:00 akşam 19:00-22:00 arasında daha yoğun salınır. Bu saatlerde dışarıya çıkıldığında ya da evde camları açıldığında özellikle de rüzgarlı havalarda polenler içeri girer. Ne yazık ki, şehirlerde yaşayan insanlarda alerji görülme oranı gittikçe artıyor. Bunun en büyük nedeni hava kirliliği" dedi.

20 DAKİKALIK TEST

Alerjinin temel tedavi prensibinin “alerjenin saptanması ve bundan kaçınılması” olduğunun altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk ise, “Alerjenin doğru saptanmasıyla, gerekli önlemlerin alınması ve tedavilerin yapılması sinüzit, otit ve astım gelişme riskini azaltıyor. Bahar ayları ve yaz başında uzayan öksürük, burun akıntısı, hapşırık, gözlerde sulanma, yanma, geniz akıntısı, genizde kaşıntı, hırıltılı solunum ve nefes darlığı sorunu yaşayan hastalarda mutlaka alerjik nedenler de araştırılıyor. Günümüzde oldukça pratik ve hızlı hale gelen alerji testleri söz konusu. Bu testlerde hastanın tüm hayatı boyunca dikkat etmesi, sakınması gereken alerjenler 20 dakika gibi kısa bir sürede saptanıyor" diye konuştu.

ÖNLEMLER NELER?

Öztürk, alerjenlere karşı alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı: "Araştırmalar, polen yoğunluğunun özellikle sabahları ve rüzgarlı günlerde arttığını gösteriyor. Bu zamanlarda dışarıda bulunmaktan kaçının. Ev ve işyeri klimalarını filtreleyin, Güneş gözlüğü kullanın. Duş almadan yatmayın."

20 dakikalık bir test sayesinde kişiler neye alerjileri olduklarını öğrenebiliyor. YIL BOYUNCA SÜREBİLİR

Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sakine Işık ise duyarlı olan kişilerde,  şikayetlerin yıl boyu sürebileceği uyarısında bulunarak, şunları söyledi: "Alerjik rinit özellikle çocuklarda geniz eti büyümesi, sinüs ve kulak enfeksiyonlarının da daha sık görülmesinde önemli bir etken. Kan örneği alınarak ya da cilt yüzeyine alerjen enjekte edilerek gerçekleştirilen testlerin sonucuna göre uygun tedavilerle hastaların yaşam kalitesini artırma amaçlanıyor."

[email protected]

Kaynak: Web Özel