Ticari gayrimenkule talep arttı, tercihler neden değişti?

Vatandaşlar artık gayrimenkul yerine daha hızlı yatırım sağlayan ticari konutlara yönelmiş durumda. Sabit kira getirisi sunan, daha profesyonel ve kurumsal yapıya sahip gayrimenkullere yöneliyorlar. Sektör temsilcileri bu yatırım yöntemini değerlendirdi. Küçük metrekareli ofisler ve sabit kira getirisi sunan modeller, 2025’te bireysel yatırımcının öncelikli tercihi haline geldi. Deutsche Bank, Knight Frank ve GYODER raporlarına göre bu yönelimin arkasında, konut piyasasındaki oynaklık ve gelir istikrarsızlığı yatıyor. Küresel danışmanlık firmalarının yayınladığı raporlar, özellikle küçük metrekareli ofis segmenti ile esnek kullanım alanlarına olan talebin dünya genelinde yükseldiğini ortaya koyuyor. 

YATIRIMCILAR DAHA KONTROLLÜ

Piyasa analizlerine göre, ticari ofis yatırımlarının ortalama getirisi yüzde 6–7 bandında seyrederken, konut yatırımlarında bu oran yüzde 3'ün altında kalıyor. Öte yandan, Deutsche Bank’ın Haziran 2025 tarihli verilerine göre, İstanbul’daki konut kiraları son 5 yılda yüzde 193 artarak dünya genelinde ilk sıraya yerleşti. Sabit kira getirisi, yatırımcının artık önceliği haline gelirken; düşük metrekareli, yönetimi kolay, hızlı kiralanabilir ofis tipleri öne çıkıyor. Özellikle büyükşehirlerde yaşanan yüksek konut kiraları ve arz-talep dengesizliği, yatırımcıları daha kontrollü ve öngörülebilir alanlara yönlendiriyor.

GYODER’in 2025 Sektör Değerlendirme Raporu’na göre, ticari gayrimenkuller; kira devamlılığı, kurumsal kiracı profili ve sabit gelir modeliyle bireysel yatırımcılar açısından konuta kıyasla daha öngörülebilir bir seçenek haline gelmiş durumda.

Yatırımcıların değişen önceliklerini gözlemlediklerini belirten Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “Bugünün yatırımcısı artık sadece mülk sahibi olmak istemiyor; sürdürülebilir, planlanabilir ve mümkünse kur riskinden arındırılmış bir gelir modeli arıyor” ifadelerini kullanıyor.

GELİR GARANTİ ALTINDA

Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, ekonomik dalgalanmaların yaşandığı, enflasyonun yüksek seyrettiği ve belirsizliklerin arttığı bir ortamda, bireylerin yatırım yaparken daha temkinli ve hesaplı davranmaya başladıklarını söyledi. Balsarı, "Bu çerçevede, ticari gayrimenkuller sundukları düzenli, sabit ve yüksek kira getirisi sayesinde öne çıkmaya başladı. Konut yatırımları geleneksel olarak “güvenli liman” olarak görülse de son yıllarda kira artışlarının yasal sınırlamalara tabi olması, tahliye süreçlerinin zorlaşması ve kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarının artması yatırımcıları zor durumda bıraktı. Buna karşılık, ticari gayrimenkullerde kiracılar genellikle profesyonel firmalar olduğu için, uzun vadeli ve güvenilir kira sözleşmeleri yapılabilmekte, bu da yatırımcının gelirini garanti altına almakta" şeklinde konuştu. 

Endeksa verileri, İstanbul’da ticari gayrimenkullerin ortalama brüt kira getirisinin konutun yaklaşık iki katına ulaştığını ortaya koyuyor.  DÖNÜŞ SÜRESİ KISA

Yatırımın geri dönüş süresi de ticari taşınmazlarda daha kısa. Ticari gayrimenkullere talebin artmasıyla birlikte arsa geliştiricileri ve inşaat firmaları konut projeleri yerine iş yeri, ofis, depo, showroom, küçük sanayi dükkanı gibi ticari nitelikli projelere daha fazla ağırlık vermeye başladı. Balsarı, "Özellikle e-ticaretin gelişmesiyle birlikte lojistik depo ihtiyacının artması, bu alana olan ilgiyi daha da hızlandırmıştır. Ayrıca, bankalar ve finans kuruluşları da düzenli kira geliri sunan ticari taşınmazlara daha kolay finansman sağlamakta, bu tür yatırımların değerleme süreçlerinde kira sözleşmelerine daha fazla önem veriliyor" diyerek değerlendirmesini noktaladı.

[email protected] 

Kaynak: Web Özel