Trump a meydan okudular, Modi ve Lula’dan stratejik hamleler
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi tehdidi savurduğu Hindistan ve Brezilya'dan beklenmedik tepkiler küresel arenada geniş yankı uyandırdı. Bir yanda Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın ABD’ye yönelik sert çıkışı ve yüzde 50'lik gümrük tarifesine verdiği kararlı yanıt, diğer yanda Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 7 yıl sonra Çin’e yapacağı kritik ziyaret… Washington’un aynı anda hem Latin Amerika hem de Asya’da en büyük ticaret ortaklarından ikisini ekonomik baskı altına alması, sadece ikili ilişkileri değil, küresel ekonominin kırılgan dengelerini de tehdit ediyor. Artan ticaret engelleri, enerji güvenliği tartışmaları, stratejik maden politikaları ve askeri işbirlikleri, dünya sahnesinde yeni ittifak hatlarının oluştuğunu da gösteriyor.
KAYIP 5.1 MİLYAR DOLARSon bir yılık ticaret rakamları ise meselenin ne denli önemli olduğunu koyuyor. Brezilya’nın 2024 yılında ABD’ye gerçekleştirdiği ihracat rakamı 37,9 milyar dolar olurken, trife artışından etkilenecek başlıca sektörlerin, alüminyum (yüzde 8), soya ürünleri (yüzde 23), demir-çelik (yüzde 6), nadir toprak metalleri (yüzde 2) olacağı belirtiliyor. Olası ihracat kaybı 5,1 milyar dolar olarak tahmin edilirken, Hindistan'ın yeni yol haritası ise küresel piyasalarda dikkatle takip ediliyor.

2024’te Hindistan’ın ABD’ye ihracatı 81 milyar dolar olarak kayda geçerken, ABD’nin Hindistan’a karşı dış ticaret açığı 46 milyar dolar olmuştu. Gümrük tarifelerinden etkilenecek başlıca sektörler: ilaç, elektronik, tekstil, tarım olarak belirtilirken, 5 milyon kişilik bir istihdam kaybının yaşanacağı da vurgulanıyor. Öte yandan Trump yönetimi, her iki ülkeye yönelik baskının gerekçesini “Amerikan çıkarlarını korumak” olarak açıklasa da, diplomatik kulislerde asıl nedenin jeopolitik itaatsizlik olduğu konuşuluyor: Brezilya’nın stratejik maden politikası ve Lula’nın bağımsız duruşu; Hindistan’ın ise Rusya’dan petrol alımını sürdürmesi gerilimin ana nedenlerinden.
LULA MEYDAN OKUDUBrezilya Devlet Başkanı Lula, Reuters’a verdiği röportajda, Trump ile doğrudan görüşmeyi şu an için “aşağılayıcı” bulduğunu söylemesi ve “Bir gün sezgim Trump’ın konuşmaya hazır olduğunu söylerse, onu aramakta tereddüt etmem. Ama bugün sezgim, onun konuşmak istemediğini söylüyor. Ve ben kendimi aşağılatmam” sözleri, sadece Washington’da değil, tüm küresel kamuoyuna bir meydan okuma olarak kabul ediliyor. Brezilya’nın stratejik madenleri için yeni bir ulusal politika oluşturulacağını, ham madde ihracatı yerine yerli işleme kapasitesinin artırılacağını vurgulaması da meydan okuma olarak yorumlanıyor.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise, 31 Ağustos’ta Çin’in Tiencin kentinde düzenlenecek Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) Zirvesi’ne katılacak. Bu ziyaret, 2020’deki Himalaya sınır çatışmalarının ardından iki ülke liderleri arasındaki ilk temas olma özelliğini taşıyor. Diplomasi kaynakları, görüşmenin yalnızca ikili ilişkiler açısından değil, küresel güç dengeleri bağlamında da kritik olacağını belirtiyor. Diğer yandan ABD ile yaşanan ticaret geriliminin tırmandığı bir dönemde Hindistan-Rusya hattında temaslar hız kazanmış durumda. Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval’ın Moskova’daki temaslarında enerji ve savunma anlaşmaları masada bulunuyor. Hindistan, petrol ithalatının yaklaşık yüzde 33'ünü Rusya’dan sağlıyor. Ayrıca S-400 hava savunma sistemi alımı, Washington’un tepkisini artıran bir diğer başlık olarak dikkat çekiyor.
BRICS GÜÇLENECEK Mİ?Brezilya ve Hindistan’ın aynı dönemde ABD ile ekonomik gerilim yaşaması, BRICS içindeki dayanışma ihtimalini de güçlendiriyor. Ekonomik veriler, Brezilya ve Hindistan’ın farklı yapısal özelliklerine rağmen büyük iç pazarları sayesinde dış ticaret şoklarına karşı kısmi direnç gösterebildiğini ortaya koyuyor. Brezilya’nın 2,3 trilyon dolarlık GSYH’si tarım ve maden ihracatına yüksek bağımlılık gösterirken, Hindistan 4 trilyon dolarlık GSYH’si ile hizmetler ve teknoloji alanında güçlü bir altyapıya sahip.

Uzmanlar ise ABD tarifelerinin kısa vadede ihracatta yüzde 7 düşüşe yol açabileceğini, ancak uzun vadede yerli üretim kapasitesi ve alternatif pazar arayışlarıyla bu kaybın telafi edilebileceğini değerlendiriyor.
Kaynak: Web Özel


