Trump ın en sadık destekçileri ikiye bölündü: Hani önce Amerikaydı?
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
MAGA hareketi, Trump’ın ilk döneminden bu yana “sonsuz savaşlara hayır” ve “önce Amerika” söylemleriyle şekillendi. Irak ve Afganistan gibi uzun soluklu askeri müdahalelere karşı olan bu taban, şimdi Trump’ın İran konusunda nasıl bir yol izleyeceğini merakla izliyor.
İsrail ve İran arasında tırmanan gerilimin ardından, ABD’nin bölgeye askeri müdahale olasılığı tekrar masada. Trump ise belirsizliğini koruyor: “Yapabiliriz de, yapmayabiliriz de. Her seçenek masada.”
Bu muğlak tavır, MAGA hareketinin ikiye bölünmesine yol açmış durumda.
MAGA Cephesinde Tartışma BüyüyorBazı MAGA liderleri Trump’ı uyarıyor:
Tucker Carlson (Gazeteci): “İran’a saldırı, Amerika’nın imparatorluğunun sonunu getirir.”
Steve Bannon (Trump’ın eski danışmanı): “Bu, Irak’ta yaşanan hatanın tekrarı olur.”
Marjorie Taylor Greene (Kongre üyesi): “Gerçek bir MAGA savaş istemez. Biz ülke içindeki sorunlara odaklanmalıyız.”
Ancak öte yanda, neokon kanat ve İsrail yanlısı bazı siyasetçiler müdahaleyi savunuyor:
Senatör Lindsey Graham: “İran’ın nükleer kapasitesi durdurulmalı. Bu sadece bir tercih değil, gereklilik.”
Son anketlere göre:
MAGA seçmenlerinin %65’i İran’a askeri müdahaleyi destekliyor. Ancak genel ABD kamuoyunda bu oran yalnızca %45. Bu durum, Trump’ın seçim stratejisi açısından da riskli bir bölgeye girdiğini gösteriyor.
Beyaz Saray Kararsız, Süreç KritikTrump cephesi henüz resmi bir karar açıklamış değil. Ancak Beyaz Saray’a yakın kaynaklara göre, önümüzdeki iki hafta içinde net bir karar verilmesi bekleniyor. Bu karar, hem ABD’nin Ortadoğu’daki pozisyonunu hem de MAGA hareketinin gelecekteki kimliğini doğrudan etkileyecek.
MAGA İçinde Sessiz Bir SavaşTrump’ın İran’a yönelik tutumu, MAGA hareketi içinde yalnızca dış politikayı değil, ideolojik bir kırılmayı da tetikliyor. Bir yanda ulusalcı, izolasyonist bir çizgi; diğer yanda saldırgan bir dış politika isteyen daha müdahaleci bir MAGA var.
ABD siyaseti, dış müdahalelerle ilgili klasik soruyu yeniden soruyor: “Gerçek güç savaşmakta mı, yoksa geri durmakta mı?”


