Tülay Hatimoğulları ndan süreç açıklaması
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrısıyla başlayan 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
PKK'lı 30 teröristin silah yakmasını önemli bir hareket olarak gördüğün belirten Hatimoğlulları, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dahil siyasi tutukluların serbest bırakılması için yasal düzenlemeler talep etti.
Hatimoğlulları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına rağmen Demirtaş'ın tahliye edilmemesinin sürece olan güveni zedelediğini belirtti.
AKP ve DEM Parti arasında 'Öcalan sloganı' krizi
Irak'ın Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil'de düzenlenen Ortadoğ Araştırma Enstitüsü'nün forumunun ikinci gününde konuşmacı olarak bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, "Türkiye'de Barış: Suriye ve Irak'ta İstikrar ve Refahın Katalizörü" başlıklı oturumda kritik mesajlar verdi.
Ortadoğu Araştırma Enstitüsü Başkanı Dilawer Alaaddin'in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Hatimoğulları, "Türkiye'deki barış süreci ve gelişmeleri dört parça Kürdistan coğrafyası için ve Ortadoğu için çok önemli" diyerek şunları söyledi:
"Sayın Abdullah Öcalan İmralı'dan barış ve demokratik toplum çağrısı gerçekleştirdi. Bu çağrıyı gerçekleştirirken aslında şunu söylemiş oldu. Türkiye'de dört parça Kürdistan'da Kürt halkı kendi yaşadığı ülkenin sınırları içerisinde demokratikleşme, insan merkezli yönetim anlayışlarının oluşması, Kürt sorununun barışçıl ve kardeşlik yöntemleriyle çözülmesi ve Kürt halkının başta Türkiye olmak üzere yaşadığı bütün coğrafyalarda hakkının, hukukunun, kimliğinin tanınması. Bunu önemle talep etti."PKK'lı teröristlerin silah yakmasının barış için önemli olduğunu belirten Hatimoğulları Süleymaniye'de düzenlenen törene ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Biz Süleymaniye'de PKK'nin silah yakma törenine katıldık ve tarihi bir ana tanıklık ettik. Çünkü silah yakmak demek, barışı canı gönülden istemek demektir... Ama bu temsilli törende verilen çok önemli bir mesaj vardı. Türkiye'den Kürt sorunuyla ilgili ve Kürt halkını doğrudan ilgilendiren ve aynı zamanda PKK de silah bırakma, silahsızlanma sürecini hızlandıracak olan bir özel yasanın yani insanların yasal demokratik mücadele alanlarının onlara açılmasını talep ettiler. Tabii bunları bekliyoruz, bir girişim olmasını bekliyoruz."HATİMOĞULLARI'NDAN YASAL DÜZENLEME TALEBİTBMM'de oluşturulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda yasal adımlar beklediklerini ifade edene Hatimoğulları "Mecliste bizim de talep ettiğimiz, Sayın Öcalan'ın da talep ettiği önemli bir adım atıldı, bir komisyon kuruldu. Bu komisyon bugün 14. toplantısını gerçekleştiriyor... Bu dinlemeyi biz çok önemli bulduk... Ama bunun yetmeyeceğini ifade ettik" diyerek, atılması gereken yasal adımları şöyle sıraladı:
"Henüz yasal hiçbir adım atılmamış. Mesela beklenen çeşitli yasalar var Türkiye'de. Silah bırakacak olan PKK'liler ne yapacak ve demokratik siyasete nasıl katılacak? Bunun önü nasıl açılacak? Bu konuyla ilgili çok ciddi bir beklenti var. İkinci beklenti Sayın Öcalan'ın umut hakkı... 25 yıl hapishanede kalmış olan insanların aslında özgürlüğüne kavuşması. Biz Sayın Öcalan'ın dört parça Kürdistan'da barış için, demokrasi için çalışabileceğini düşünüyoruz... Hapishaneler sorunu... 7-8 bine yakın siyasi tutsak var Türkiye'de... Bir yasal düzenlemenin bir an önce başlaması gerekiyor diyoruz."
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun sürece olan güvene zarar verdiğini belirten Hatimoğlulları, Demirtaş hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına vurgu yaparak şöyle konuştu:
"Bir güven zayıflığı kesinlikle var. Dün ben meclisteki konuşmamda da ifade ettim. Toplum barışa olanca duygusuyla sarılmış ve bu barış olsun istiyor. Ama güven zayıf çünkü somut adım atılmıyor. Mesela Selahattin Demirtaş'ı sanırım bu salondaki arkadaşlarımızın çoğu süreci takip ediyordur, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üçüncü kez serbest bırakılması gerektiğinin kararını alıyor... Şimdi bu toplumda güven yitimine sebep oluyor... Bunlar güven zedeliyor.""En önemli adım yasalar. Yani Türkiye'de mevcut yasalarda ciddi değişikliğe gitmek lazım. Yani neyle gidilmeli? Özel yasa, umut hakkı, yani Öcalan'ın serbest bırakılması, terörle mücadele kanunu, bu Türkiye'nin kendi kanunları, burada yapılacak olan değişiklikler, Kürt sorununun çözümüne son derece katkı sağlayacak olan gelişmeler. Dolayısıyla bu güven güvensizlik meselesinde ben şöyle söyleyebilirim, biz DEM Parti olarak temkinli bir iyimserlik içerisindeyiz."Bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye'yi sürece zorladığını öne süren Hatimoğlulları, "Bugün Türkiye'de bu süreci Milliyetçi Hareket Partisi'nin lideri Devlet Bahçeli başlattı. Neden başladı bu süreç? Çünkü Ortadoğu'daki gelişmeler Türkiye'yi bir stratejik değişikliğe itmiş durumdadır. Buna zorlamaktadır. Nedir bu stratejik değişiklikler? Şimdi bölgede 2010 Arap Baharı başladı. 2011'de Suriye Savaşı başladı... Özellikle 2023'te Ekim ayında başlayan Gazze işgaliyle birlikte İsrail'in bölgede oldukça geniş bir hegemonik alan oluşturmaya başladığı bir dönem yaşıyoruz" diye konuştu.
"ÖCALAN'IN DEMOKRATİK KONFEDERALİZM MODELİNİ ÖNEMLİ BULUYORUZ"Ulus devlet anlayışının tükenmekte olduğunu savunan Hatimoğulları, "21. yüzyıldayız. Artık hiç kimse ötekinin üstünlüğü değil, ötekiyle eşit... Artık birinin ötekini ezdiği ulus devlet anlayışı artık gerçekten tükenmiştir. Ve bakın Irak'ta yaşanan sorunlara, iç sorunlara temelinde ulus devlet yatar" dedi.
Çözüm olarak PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın "demokratik konfederalizm" modelini dile getiren Hatimoğulları, "Çözümün kesinlikle ademi merkeziyetçi, eşit yurttaşlık hakkı temelinde anayasal değişikliklere gidilmeli" diye konuştu.
Hatimoğlulları küresel iletişim imkanları çağında ulus devletlerin baskıcı politikalarını sürdürmesinin zorlaştığını belirterek, "O yüzden Sayın Öcalan'ın geliştirdiği demokratik konfederalizm modelini önemli buluyoruz. Yani her halk, her inanç yaşadığı ülkenin sınırları içerisinde kendini ifade edebilsin ve eşit yurttaş olarak eşit haklara kavuşsun, ana dilinde eğitim görsün. Bu hiçbir ülkeyi bölmez. Tam tersi o toplumun, o ülkenin toplumunda güçlü bir destek, güçlü bir dayanışma ve güçlü bir yurttaşlık birlikteliğini besler diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Barış sürecinde Öcalan'ın kilit rolünü vurgulayan Hatimoğulları, "Sayın Öcalan'ın kendi örgütü ve Kürt halkı üzerinde etkili bir lider. Dolayısıyla bugün diyelim ki o çağrıyı kendisi yapmamış olsaydı o silah yakma töreni gerçekleşmeyecekti... Türkiye'de devlet bunu o kadar iyi biliyor ki orada Sayın Öcalan’ın rolünü şu anda bence artık herkes farkında... Dolayısıyla burada gerçekten Sayın Öcalan'ın özgür olması ve bu çalışmayı bizatihi kendisinin yürütmesi bu süreçte sağlıklı bir sonuç almamızın temel garantilerinden birisi o" değerlendirmesinde bulundu.
"ROJAVA'DAKİ GELİŞMELER ÇOK ÖNEMLİ"Sürecin yavaş ilerlemesinin nedenlerine değinen Hatimoğulları, "Rojava'daki gelişmeler çok önemli. Türkiye'deki gelişmelerle Rojava ve Suriye'deki gelişmelerin birbirini ciddi anlamda etkilediğini sanırım herkes görebiliyor... Türkiye'nin ne yazık ki ben bunun bir AKP'nin siyaseti dolduğunu düşünüyorum ve çok eleştirdiğim bir noktadır. Neo-Osmanlıcı hayalleri. Yani Neo-Osmanlıcı hayalleriyle komşularla sıfır sorun noktasından geldiğimiz yere bakın... Biz bunu bu politikayı eleştiriyoruz" diyerek Türkiye'nin dış politikasını eleştirdi.
"BİZ İNANARAK YÜRÜTEMEZSEK SÜREÇ BAŞARIYA ULAŞMAZ"DEM Parti'nin barış sürecine olan inancını dile getiren Eş Başkan, "Biz bu süreci inanarak yürütemezsek süreç başarıya ulaşmaz... Olup olmayacağını bilemem. Yani olması için biz çaba harcıyoruz. Olması için, acele davranılması için, bu süreç bozulmaması için biz DEM Parti olarak inanın gece gündüz çok çok yoğun çalışıyoruz ve inanarak çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Hatimoğulları, "Türkiye'nin stratejik olarak Ortadoğu'daki ve dünyadaki bahsini ettiğimiz bütün bu gelişmeler içerisinde siyasi, askeri, iktisadi, kültürel gelişmeler ve dünyada bütün güç dengelerinin yeniden karıldığı bir dönemde... stratejik olarak Kürtlerle barışmaya ihtiyacı var" dedi.
"ŞU AN TEK DEMOKRATİK YAPILANMA ÖZERK YÖNETİM"Suriye'deki duruma da değinen Hatimoğulları, "Demokratik bir anayasaya ihtiyacı var Suriye'nin. Demokratik bir yapılanmaya ihtiyacı var ve şimdi yani oradaki bahsini edebileceğim tek demokratik yapılanma Özerk Yönetim şu an" diyerek Suriye'nin geleceği için demokratik ve ademi merkeziyetçi bir anayasa ve yapılanma çağrısında bulundu.
Hatimoğulları, geleceğe yönelik umutlarını dile getirerek konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Ümit ediyoruz ki barışçıl, demokratik, birbirimizi çok sevdiğimiz, sımsıkı sarıldığımız, birbirimize eşit, demokratik bir ortak hukukla bağlandığımız bir coğrafyayı hep beraber inşa ederiz. Birbirimizi daha fazla sevmeye, sarmaya ve bunu bir hukuksal düzenleme haline getirmeye ihtiyacımız var."


