Tüm Avrupa yeni lityum yatağını kutluyor: Yeni enerji hazinesi hangi ülkede keşfedildi?
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
İlk tahminlere göre, bu yatak dünyanın en büyükleri arasında yer alıyor ve dördüncü sırada yer alıyor. Ayrıca, Fransız akü endüstrisini yaklaşık 50 yıl boyunca destekleyebileceği tahmin ediliyor . Avrupa otomotiv endüstrisi için önemi , kıtanın stratejik hammaddeler konusunda kendi kendine yeterliliğini güçlendirmesi nedeniyle muazzam olarak değerlendiriliyor.
Fransız hükümeti , yatağın geliştirilmesini ve madenin inşasını üstlenen Imerys şirketine 200 milyon avroluk vergi teşviki onaylayarak projeyi destekleme niyetini daha önce göstermişti .
Hesaplamalara göre bu madenden yılda yaklaşık 34 bin ton lityum hidroksit üretilebilecek . Bu miktar, 700 bin adet elektrikli otomobilin aküsüne eşdeğer.
Bu tür bir üretim, potansiyel olarak yalnızca Fransa ve Avrupa'nın kendi kendine yeterliliğini güçlendirmekle kalmayacak , aynı zamanda üçüncü ülkelere bağımlılığı da sınırlayacaktır.
Yatağın bulunduğu Echassières'e yaptığı ziyarette Fransız Sanayi Bakanı Marc Ferracci, "Amaç , temel olarak elektrikli araçlarda kullanılmak üzere piller etrafında bütünsel bir endüstriyel sektör yaratmak" dedi.

Imerys , 2026 yılında başlaması hedeflenen çalışmalara başlamak için ilgili iznin verilmesini bekliyor. Madenin 2028-2030 yılları arasında faaliyete geçmesi planlanıyor .
Ancak en büyük engel maliyet olarak görünüyor ; çevresel ve sosyal etkileri azaltmak için yapılması gereken yatırımlar nedeniyle başlangıçta 1 milyar avro olarak tahmin edilen tutar daha sonra 1,8 milyar avroya revize edildi .

Aslında, Fransız hükümeti tarafından finanse edilen proje, yerel halktan tepkilere yol açtı . Temmuz ayı sonlarında, bölgede toplanan aktivist grupları, bir maden inşaatının ve işletmesinin bölgenin su kaynakları üzerinde yaratabileceği olası etkiler konusunda güçlü endişelerini dile getirdi .
Yatağın bulunduğu alanın, Loire Nehri'nin en büyük kollarından biri olan ve yaklaşık 421 km uzunluğundaki Allier Nehri'nden adını aldığı , bölgede yapay göller, barajlar, küçük doğal göllerin yanı sıra çok sayıda sulak alan bulunduğu belirtiliyor.
Bakanın son ziyaretinde de benzer protestolar yaşanmış, Fransız mevzuatının, endüstriyel projelerin çevresel etkileri konusunda " dünyanın en katı mevzuatları arasında " olduğunu vurgulayarak, bölge sakinlerinin endişelerini gidermeye çalışmıştı.


