Tuncer: Yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve istihdam için bir gelecek, yatırımıdır Kocaeli Haberleri
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Sevilay Tuncer, “Yenilenebilir enerji yatırımları, geri dönüşüm tesisleri, atık yönetimi ve enerji verimliliği teknolojileri yeni sektörler oluşturur ve binlerce kişiye iş imkanı sağlar. Dolayısıyla İklim Kanunu çevreyi korumakla birlikte yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve istihdam için bir gelecek, yatırımıdır” dedi.
AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı 111. Genişletilmiş İl Danışma Meclisi, İzmit ilçesindeki Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Sevilay Tuncer’in yanı sıra; AK Parti Kocaeli milletvekilleri Sami Çakır, Veysel Tipioğlu, Radie Sezer Katırcıoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şahin Talus, ilçe belediye başkanları ve partililer katıldı. Sevilay Tuncer, AK Parti Genel Merkezi Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programı’ hakkında bilgi verdi.
‘YEŞİL EKOMİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE İSTİHDAM İÇİN BİR GELECEK, YATIRIMIDIR’
İkilim Kanunu’yla afetlere karşı daha etkin mücadele, sürdürülebilir yeşil dönüşüm, çevre ve doğal kaynakların korunması, temiz enerjinin payının artırılması ile sanayi ve ticarette rekabet gücünün yükseltilmesini hedefleyen kapsamlı bir vizyon ortaya koyduklarını belirten Sevilay Tuncer, şöyle konuştu;
“Doğayı ne kadar az kirletirsek onu temizlemek için de o kadar az harcama yaparız. Temizleme maliyetleri azaldığında elde edilen kaynak doğrudan ülke ekonomisine geri döner. Üstelik döngüsel yeşil ekonomi sadece çevreyi değil, ekonomiyi de büyütür. Yenilenebilir enerji yatırımları, geri dönüşüm tesisleri, atık yönetimi ve enerji verimliliği teknolojileri yeni sektörler oluşturur ve binlerce kişiye iş imkanı sağlar. Dolayısıyla İklim Kanunu çevreyi korumakla birlikte yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve istihdam için bir gelecek, yatırımıdır. Saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi, hem dünya çapında başarılı bir çevre hareketi hem de toplumsal dönüşümün vicdani altyapısını oluşturmuştur. Sıfır Atık Projesi işte bu bilincin gelişmesi ve yaygınlaştırılması konusunda önemli bir işlev görüyor. Sayısız kazanımlar elde ettiğimiz bu proje, iklim kanunu içinde de önem taşımaktadır. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele etmesi için gerekli olan finansman ihtiyacının karşılanması ve yeşil dönüşüm araçlarının ve teknolojisinin geliştirilmesi gerekmektedir. İklim Kanunu, emisyon ticaret sistemi gibi bütün mekanizmaları düzenleyen bir kanun olduğu için çok büyük bir önem taşımaktadır. Kanunla; Türkiye’nin iklim adaleti ve geçiş konusundaki haklı taleplerini böylece karşılamış olacaktır. Sanayicimizin rekabet gücü artacaktır” dedi.
‘KARBON AYAK İZİNİN ÖLÇÜLMESİNİ ŞART KOŞUYOR’
İklim Değişikliği Kanununun sadece masa başında değil, sahadaki ihtiyaçları göz önüne alarak ortaya çıktığını ifade eden Tuncer, “Avrupa Birliği, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak bir uygulamayı hayata geçiriyor. Avrupa Birliği; çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi sektörlerde ithal edilecek tüm ürünler için karbon ayak izinin ölçülmesini şart koşuyor. Çevreye salınan her bir ton başına sınırda karbon düzenlemesi kapsamında karbon vergisi alınması uygulamasına geçiliyor. İhracatımızın yaklaşık yüzde 40’nın Avrupa Birliği ile olduğu gerçeği göz önüne alındığında, yaşanacak fiyat rekabetindeki dezavantajın önlenmesi ETS’yi çok önemli kılıyor. Türkiye bu düzenlemeye uyum sağlamak adına emisyon ticaret sistemini kurdu. AB’ye ayrıca karbon vergisi ödemenin önüne geçiyor. İkincisi, her ilde vali başkanlığında birer ‘İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’ kurulmasıdır. Her ilin iklim sorunları farklı olduğu için o ile özgü iklim planlarının yapılanması önemli hale geliyor. Kurul, şehrin iklim risklerini belirleyecek ve buna uygun strateji ve eylem planlarını hazırlayacak. Bütünleşik afet yönetimi sistemiyle afet risk faktörlerini azaltacak. İklim Kanunu, toprağımızın ve suyumuzun korunmasına yönelik düzenlemeleri getiriyor. Kanun, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve yenilenebilir enerjiye geçiş için teşvik sistemini genişletiyor” diye konuştu.


