Turhan Çömez Halk TV canlı yayınından seslendi: Bu ekranlar sizin, sahip çıkın

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Halk TV'ye bir konuğun kullandığı bir ifade üzerine verdiği 10 günlük karartma cezası, 8 Temmuz Salı gününe kadar kaldırılmadığı takdirde uygulanacak.

Halkın doğru haber alma hakkının 10 gün boyunca kısıtlanacağı karara tepki çığ gibi büyürken, verilen destek ise bu akşam Halk TV tarafından sosyal medyada başlatılan kampanya ile zirveyi gördü.

"HalkTVninYanındayım" etiketi ile başlatılan destek kampanyası, bu akşam on binlerce paylaşım ile X'te birinci sıraya oturdu.

HalkTVninYanındayım etiketine destek yağdı: Sosyal medyada birinci sıraya oturdu

Halk TV'de Sinem Fıstıkoğlu'nun sunduğu "Sansürsüz" programına katılan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, sansür kararına sert tepki gösterirken, yurttaşlara da Halk TV'nin arkasında durma çağrısında bulundu.

Karartma kararının hukuki bir karar olmadığının altını çizen Çömez, "Bu demokratik bir karar asla değil. Basın özgürlüğüyle asla uyumlu değil. Bunun arkasında Saray'ın arka koridorlarında kurgulanmış bir siyasal akıl var. Bu aklın ne olduğu konusunda kaygılarımız var ve biz eğer siyasetçiler olarak burada bunları konuşuyorsak, zaten artık bu ülkede basın özgürlüğü kalmamış demektir" dedi.

Halk TV'nin yaptığı destek çağrısına bir milletvekili olarak kendisi de çağrıda bulunmak istediğini belirten Çömez, şunları dile getirdi:

"Aziz Türk milletine sesleniyorum. Bakın, bu ekranlar ne Halk TV'nin, ne biz siyasetçilerin, ne de bir başkasının. Bu ekranlar sizin. Ve bu ekranlar sizin hakikati duyma, gerçekleri bilme hakkınızı tesis etmek için mücadele ediyor. Bu ekranlar olmazsa, onlar konuşmazsa, bizler konuşmaz ve susturulursak, siz Ankara'da ne oluyor ne bitiyor, bu ülkenin istikbaliyle ilgili hangi olumlu veya olumsuz olaylar oluyor bitiyor öğrenemeyeceksiniz.

Ve aslında bu yapılanlar ne bu kanaladır, ne bizleredir, ne de bir başkasına. Tamamen Türk milletinedir ve Türk milletinin anayasal hak olan gerçekleri öğrenme hakkına konmuş bir engeldir. Buna hep beraber demokratik yollardan dur dememiz lazım. Biz bugün yeterince mücadele edemezsek ve haber alma özgürlüğümüzü, demokrasinin kurum ve kurallarını hakkıyla ve layıkıyla sahiplenemezsek, yarın başka şeyler yapacaklar. Onun için gelin hep birlikte demokrasiye, özgürlüklere, ifade özgürlüğüne ve haber alma özgürlüğüne sahip çıkalım."