Turhan Çömez, yeni düzenlemeyi ifşa etti: Diyanet in harcamaları artık denetlenemeyecek! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Bu iddia çok konuşulacak: Bütçesi birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet'e 'dokunulmazlık' geliyor...
Sözcü TV'de yılların deneyimi Uğur Dündar ile Arena programına katılan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Meclis'e getirilmesi planlanan yeni düzenlemeyi ifşa etti.
Çömez, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı'nın mali harcamaları Sayıştay denetiminden çıkarılmasının planlandığını söyledi.
Söz konusu düzenlemenin 'şeffaflık ve denetim ilkelerine tamamen aykırı olduğunu' belirten İYİ Parti vekili Çömez açıklamalarında şu detaylara yer verdi:
"Hükümet; Kanun Hükmünde Kararnameleri, Saray'ın arka koridorlarında hazırlatıyor ve Meclis'e getiriyor. Bu kararlar Meclis'te bizlerin önüne konuluyor. Ancak Erdoğan, bunu yaparken çok dikkat çekici bir yöntem izliyor: Her seferinde denetimden kaçacak, otoriter yapıyı pekiştirecek bazı maddeleri bu düzenlemelere ekliyor.
Bugün de Diyanet'le ilgili birtakım maddeler eklendi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve Diyanet Vakfı'nın bütçesi denetlenemeyecek. Sayıştay bu kurumlardan hiçbir şekilde hesap soramayacak. Çünkü Diyanet, "layüsel" yani kimse hesap soramaz hale geliyor.
Geçtiğimiz yıl, Diyanet'in bütçesi yüzde 42-43 oranında arttı. Aynı dönemde sağlık harcamalarındaki artış yüzde 22 civarında kaldı. Diyanet'in bütçesi ise Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesinin tam üç katı. Üstelik bu bütçenin harcamalarına da artık dokunulamayacak. Her şey kapalı, sorgulanamaz olacak.
Diyanet, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'da 90 milyon dolarlık bir yatırım yaptı. Bu yatırımla külliyeler, hamamlar, hanlar, restoranlar, oteller, yüzme havuzları ve tam 11 villa inşa edildi. 90 milyon dolarlık yatırım yapıldı ama burası kar etmiyor. Aksine, sadece bir yılda 2,5 milyon dolar zarar etti. Ayrıca çalışanlara da 700 bin dolar ödeme yapılmış.
Ben de doğal olarak sordum: "Bu para nereden geliyor? Cami önlerinde insanlardan bağış topluyorsunuz". 'Ne verirsen elinle, o gider seninle' diyerek cennet vaat ediliyor. Halk, 50 lira 100 lira veriyor. Siz bu milyarlarca lirayı toplayıp Amerika'ya yatırıyorsunuz. Biz de diyoruz ki; bu parayı denetleyelim. Kimlerin cebine gitti, müteahhit kim, ihale var mı, niye bu kadar yatırım yapıldı?
Washington'un göbeğinde Türk hamamları, yüzme havuzları, villalar ve oteller… Neden yapılıyor bunlar? 20 milyar liralık yatırım neden Amerika'ya gidiyor? Ve bu akşam Meclis'ten bir yasa geçiyor.
Bu yasa ne diyor? Artık Diyanet Vakfı'nın hac işleri, yatırımları, yurtdışı projeleri... hiçbiri denetlenemeyecek. Hesap sorulamayacak. "Ben yaptım, oldu" mantığıyla hareket edecekler. Türkiye adım adım otokrasiye gidiyor.
Demokrasinin temel ilkesi şudur: Şeffaflık. Denetleyen ve denetlenen bir yapı gerekir. Ama biz hesap soramıyoruz. Washington'daki yatırımla ilgili ben soru sordum. Bu yatırım neden yapıldı? Müteahhit kim? Kimlerin cebine para gitti? 700 bin dolar maaş verilen personel kim? Çalışıyorlar mı?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı'ndan gelen yanıt şu: "Çok merak ediyorsan git web sitesinden bak. Biz burayı kar etmek için kurmadık."


