Türkiye ile Mısır ın Doğu Akdeniz deki tarihi tatbikatı bugün başladı Dış Haberler
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İsrail'den Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) sessiz sedasız Barak MX hava savunma sistemi sevkiyatı yapıldı. GKRY’de yayın yapan Omega Televizyonu ve Cyprus News internet sitesinde yer alan haberlere göre, GKRY'nin İsrail'den aldığı Barak MX hava savunma sistemi, Limasol Limanı üzerinden Ada'ya ulaştı.
Doğu Akdeniz yetki alanı iddialarına meşruiyet kazandırma çabasıyla bölgede uluslararası enerji şirketleri aracılığıyla hidrokarbon faaliyetleri yürüten GKRY, bölgedeki hukuka aykırı girişimlerine üçüncü aktörleri dâhil ederek Türkiye üzerinde baskı oluşturmayı hedefliyor.
GKRY bu hamleleri ile muhtemel gerginlik halinde ikili askeri anlaşma yaptığı ülkeler ve ticari anlaşması olan şirketlerin menşe ülkelerinden destek sağlamayı hedefliyor. Bölgedeki hidrokarbon arama-sondaj ruhsatları; AB üyesi İtalya (Eni), Fransa (Total), ABD (Chevron), İngiltere (BP), Güney Kore (KOGAS), İsrail (Delek) ve Katar (Qatar Petroleum) merkezli şirketlere verilmiş durumda. GKRY ile birlikte Yunanistan da benzer bir tutum sergiliyor.
Son dönemde Girit Adası çevresindeki hidrokarbon çalışmalarını ABD merkezli şirket (Exxon Mobil) ortaklığında yürütüyor. ABD’nin Girit Adası’nda Suda deniz üssü bulunuyor. Yürürlüğe giren Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’na göre; ABD’nin Yunanistan’da 3’ü yeni olmak üzere 4 askeri üsten faydalanması öngörülüyor.
TÜRKİYE KARARLI VE NET
GKRY ve Yunanistan bu tutumları karşısında Doğu Akdeniz’deki en uzun kıyıya sahip ülke olarak deniz yetki alanlarındaki hak ve menfaatlerini kararlı bir şekilde koruya koruyan Türkiye, kıta sahanlığı sınırları içindeki girişimlere izin vermiyor. Kışkırtıcı faaliyetlere Deniz Kuvvetleri unsurlarıyla anında müdahale ediliyor. Üçüncü parselde sondaj faaliyet icra etmek isteyen Saipem 12000 adlı sondaj gemisi, 2018 yılında Türk donanması tarafından engellenmiş ve bölgede büyük gerginlik yaşanmıştı.
Doğu Akdeniz’de ülkemizin milli güvenlik siyasetinin kırmızı çizgisi olan kıta sahanlığına yönelmesi Türkiye için savaş nedeni (Casus belli) sayılacak. Avrasya Enterkonnektörü Projesi ve EastMed Boru Hattı Projesi gibi çok uluslu şirketlerin işletmeciliğinde yürütülmesi planlanan uluslararası projeler dahilinde Türkiye’nin deniz yetki alanlarının hilafına uygulamalara izin verilmeyecek.
MISIR İLE ORTAK TATBİKATTürkiye ile Mısır ikili ilişkilerinin geliştirilmesi ve karşılıklı çalışabilirliğin artırılması amacıyla 13 yıl aradan sonra ilk kez Doğu Akdeniz’de Türkiye-Mısır Dostluk Denizi Deniz Harekâtı Özel Tatbikatı yapılıyor. Tatbikat bugün başlıyor ve 26 Eylül’e kadar Arapça "Bahr El Sadaka", yani "Dostluk Denizi" adıyla düzenleniyor. Yunanistan’ın adaları silahlandırması, önemli ülkelerle yaptığı savunma anlaşmaları ve çok uluslu şirketlerle yaptığı hidrokarbon arama anlaşmaları dikkate alındığında Türkiye’nin bölge ülkeleri ile işbirliğini artırması büyük önem taşıyor. Özellikle caydırıcılık boyutu açısından Mısır’la yapılacak olan tatbikatın bu yönde bir stratejik boyutu bulunuyor. Yumuşak güç unsurlarının sert güçle desteklenmesi gerekiyor.
YUNANİSTAN’IN SİLAHLANDIRDIĞI ADALAR
Çeşitli anlaşmalarla Yunanistan’a verilen ve GASA (Gayri Askeri Statüdeki Adalar) statüsünde olan adalardan; Sakız, Limni, Rodos, İstanköy, Semadirek, Midilli adaları 1956’dan 1975’e kadar farklı tarihlerde Yunanistan tarafından silahlandırıldı. 29 Haziran 1964’te Türkiye, yayımladığı nota ile ilk defa adaların silahlandırılmasını protesto etti. Yunanistan o tarihte adaların silahlandırıldığını inkâr etti. Daha sonraki tarihlerde Yunanistan İpsara, Ahikerya, Batnoz, İleryöz, Kilimli, Sömbeki, İleki, Kerpe ve Meis adalarını silahlandırdı.
Toplamda 23 gayri askeri statüdeki adanın 16’sı Yunanistan tarafından silahlandırılmış durumda. 13 Temmuz 2021’de Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu tarafından BM Genel Sekreterliği’ne Yunanistan’ın GASA ihlallerine ilişkin bir mektup iletildi. Mektupta; Doğu Ege Adalarının egemenliklerinin 1923 Lozan ve 1947 Paris anlaşmalarıyla gayri askeri statüde olmak şartıyla Yunanistan’a devredildiği, Yunanistan’ın anlaşmaları ihlal etmeyi sürdürdüğü, bunun Türkiye’nin güvenliği için tehdit oluşturduğu belirtildi.
Hukuki olarak Yunanistan’ın anılan anlaşmaların temel hükümlerini çiğnemesi nedeniyle deniz sınırlarının belirlenmesinde, bu anlaşmalara dayanarak Türkiye’ye karşı Doğu Ege adalarına ilişkin egemenlik haklarını ileri süremeyeceği (material breach) ifade edildi. Yunanistan’ın cevabi mektubuna yine Türkiye’nin tezleriyle güçlü bir yanıt verildi.
TÜRKİYE TATBİKATA KATILMADI
25 Nisan 2022’de Yunanistan tarafından hukuka ve Türkiye’nin tezlerine aykırı olacak şekilde NATO Tiger Meet 2022 tatbikatının TD dokümanında GASA’lar üzerinde uçuş öngörülmesi sebebiyle Türkiye, Tiger Meet tatbikatına katılmama kararı aldı.
25 Mayıs 2022’de Yunanistan tarafından BM’ye verilen mektupta, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış anlaşmaları ile adaların egemenliğinin hiçbir şart olmadan devredildiği, bu anlaşmaların sınır ve egemenlik belirleyen anlaşmalar olduğu, Türkiye’nin esaslı ihlal iddiasının, bu anlaşmaları ihlal ettiği, Limni ve Samadirek adalarının gayri askeri statüsünün Montrö Antlaşması ile sona erdiği iddiaları yer aldı.
Yunanistan; statüsü ihlal edilen adalara ilişkin olarak; Boğazönü Adaları olarak adlandırılan Semadirek ve Limni adasının statüsünün Montrö Boğazlar sözleşmesi ile sona erdiğini, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve Ege Ordusu’nun oluşturulmasına müteakip meşru müdafaa hakkını kullandığını, 12 adaların gayri askeri statüsünün düzenlendiği 1947 Paris Barış Antlaşması’na Türkiye’nin taraf olmadığını, bu sebeple anlaşmanın ihlal edildiğini ileri süremeyeceğini iddia ediyor.
*Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir. Temsilidir.


