Tuzla Piyade Okulu ndaki Atatürk rozeti tartışması: Disiplin sistemi siyasi veya ideolojik saiklerle mi işletilmektedir?
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e, "Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olayla ilgili, Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden teğmeni ve onu savunan teğmenleri koruyan bir idari tutum söz konusu mudur? Aynı olayda yer alan teğmenler hakkında bir kısmının göreve dönmesi, bir kısmının ihracının onanması göz önüne alındığında, disiplin sistemi siyasi veya ideolojik saiklerle mi işletilmektedir" diye sordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Tuzla Piyade Okullar Komutanlığında 10 Kasım 2023’teki Atatürk'ü Anma Töreni'nde, bir teğmenin "Atatürk fotoğrafı takmayı" reddetmesi üzerine çıkan tartışmada, Atatürk rozeti takmayan teğmen ile ona destek veren ve buna tepki gösteren teğmenlerin ihraç kararaları sonrası yaşananları TBMM gündemine taşıdı.
Atatürk rozeti takmayan teğmenin yanı sıra bu kişiye destek olan teğmenin kısa süre önce mesleğe geri döndüğünü ve Piyade Okulu’na katıldığını belirten Bulut, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, şunları kaydetti:
"Tuzla Piyade Okulu Komutanlığında 10 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen Atatürk’ü Anma Töreni sırasında, Piyade Teğmen A.A.’nın yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesi üzerine başlayan tartışma sonucunda, toplam 7 teğmen hakkında işlem başlatılmış ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 18 Ocak 2024 tarihli kararıyla bu teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilmelerine hükmedilmiştir. İhraç edilen teğmenlerden biri, Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden A.A, diğer ikisi bu kişiye destek veren teğmenler M.F.Ş. ve F.A, kalan 4 teğmen ise bu kişilere tepki gösteren Atatürkçü teğmenlerdir. İhraç kararlarının gerekçesinde, A.A. ve iki teğmenin 'Atatürk İlke ve İnkılaplarına ve Cumhuriyet’e bağlılıklarının şüpheli bulunduğu', buna karşın diğer dört teğmen hakkında 'askeri disiplinin zedelenmesi' ve 'silah arkadaşlığını bozucu davranışlarda bulunma' ifadeleri yer almıştır.
Ancak, daha sonra İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Teğmen A.A. hakkındaki ihraç kararını 'orantılılık, ölçülülük ve tipiklik' ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle oybirliğiyle iptal etmiştir. Aynı şekilde, A.A.’ya destek veren teğmen M.F.Ş. hakkındaki ihraç kararı da idare mahkemesince iptal edilmiş ve söz konusu teğmen görevine dönmüştür. Buna karşılık, A.A.’ya tepki gösteren Atatürkçü teğmen Ö.S.’nin açtığı dava İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiş, ihraç işleminin hukuka uygun olduğu yönünde karar verilmiştir."
Bulut'un Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e sorduğu sorular ise şöyle:
"Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olayla ilgili olarak, Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden teğmeni ve onu savunan teğmenleri koruyan bir idari tutum söz konusu mudur?
Aynı olayda yer alan teğmenler hakkında bir kısmının göreve dönmesi, bir kısmının ihracının onanması göz önüne alındığında, disiplin sistemi siyasi veya ideolojik saiklerle mi işletilmektedir?
TSK personeli arasında Atatürk’ün hatırasına saygı göstermeyenlerin korunması, buna karşı çıkanların cezalandırılması kurumsal bir yönelim haline mi gelmiştir?
Söz konusu yargı kararları sonrası, benzer olayların tekrar etmemesi ve TSK’nın Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık kültürünün korunması amacıyla Bakanlığınızca herhangi bir tedbir alınmış mıdır?
Bu olayda verilen farklı mahkeme kararları, yargı bağımsızlığı ve idarenin tarafsızlığı açısından Bakanlığınızda nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur?
'Atatürk İlke ve İnkılaplarına ve Cumhuriyet’e bağlılıkları şüpheli' olduğu için ihraç edilen teğmenler, Bakanlık nezdinde şüpheleri nasıl gidermiştir? Bu şüpheli bağlılıkları da göz önünde bulundurulduğunda, atanacakları pozisyonlar ve görevleri ile ileride olası bir zafiyete yol açmayacaklar mıdır?
Kamuoyunda, 'Atatürk’e sahip çıkanların cezalandırıldığı, buna karşı çıkanların korunup göreve döndüğü' yönünde oluşan algının TSK’nın itibarı ve kamu vicdanı açısından yaratacağı tahribat konusunda bir farkındalığınız var mıdır?" (ANKA)


