Üç ölümden biri kalp
Haber Global sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye’de kalp krizi yaşı Avrupa ülkelerine göre daha erken görülüyor. Avrupa’da ortalama kriz yaşı 65–70 arasında değişirken, Türkiye’de bu yaş 60–65’e kadar düşüyor. Uzmanlar, genç erkeklerde yüksek sigara kullanımı, kontrolsüz tansiyon ve kolesterol sorunlarının bu tabloyu ağırlaştırdığını belirtiyor. Ayrıca obezite ve hareketsizlik giderek artıyor, diyabet oranları hızla yükseliyor. TKDCD uzmanları, “Riskler genç yaşta birikiyor. Önleyici adımlar erken atılmazsa tablo daha da ağırlaşacak” uyarısında bulunuyor.
MENOPOZ SONRASI RİSK ARTIYORKalp ve damar hastalıklarının riski yaşla birlikte artarken, 65 yaş üstü en kırılgan grubu oluşturuyor. Erkeklerde risk genç yaşta daha belirgin görülürken, kadınlarda menopoz sonrası tablo hızla değişiyor ve ileri yaşlarda fark kapanıyor. Türkiye’de kalp krizi geçirenlerin yalnızca dörtte biri kadın; bu da erkeklerin daha genç yaşta hastalıkla karşılaştığını gösteriyor. Ancak uzmanlar, “Kalp hastalıkları erkeklere özgü değil. Menopoz sonrası kadınlar da aynı derecede tehdit altında” diyerek toplumsal farkındalığın güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
AŞI KALBİ KORUYORÇalıştayda kamuoyunda sık sorulan “Covid aşıları kalp krizi riskini artırıyor mu?” sorusuna da yanıt verildi. Bilimsel verilere göre böyle bir artış saptanmadı. mRNA aşıları sonrası nadiren görülen kalp kası iltihabı vakaları genellikle hafif seyrediyor ve tamamen iyileşiyor. Buna karşın Covid enfeksiyonu geçirenlerde kalp krizi ve kalp kası iltihabı riski aşıya kıyasla kat kat yüksek. Uzmanlar, “Aşı kalbi korur, Covid ise doğrudan kalbi zedeler” diyerek yanlış algılara karşı uyarıda bulundu.
Türkiye’de obezite, diyabet, hipertansiyon ve sigara alışkanlığı kalp ve damar sağlığını tehdit eden en temel unsurlar. 2024 itibarıyla 9,6 milyon kişinin diyabetle yaşadığı belirtiliyor. Yetişkin nüfusun %60’ı fazla kilolu, her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastası. Sigara kullanımında ise genç erkekler başı çekiyor. Uzmanlara göre bu tablo, önleyici politikaların acilen devreye girmesi gerektiğini gösteriyor. “Bu risk faktörleri kontrol altına alınmazsa ölümler artmaya devam eder” değerlendirmesi yapılıyor.
TÜRKİYE'DE TABLO KÖTÜTürk toplumunda ortalama LDL kolesterol düzeyi 120 mg/dL civarında, ancak her üç yetişkinden biri 130’un üzerinde. Yüksek risk grubunda hedeflenen değer olan 70 mg/dL’ye ulaşabilenlerin oranı yalnızca %18. Tedaviye uyumsuzluk, yan etki kaygıları ve yanlış bilgiler, ilaç kullanımını aksatıyor. Kalp krizlerinde acil müdahale süresi de önem taşıyor. Türkiye’de “kapıdan-balona” süresi büyük merkezlerde 60–80 dakikaya kadar düşerken ulusal hedef 90 dakikanın altında kalmak. Yılda 326 bin koroner girişim ve 50 bin baypas ameliyatıyla Türkiye, Avrupa ortalamasının üzerinde bir erişim sağlıyor.
MUCİZE TAKVİYE YOKÇalıştayda uzmanlar en çok yaşam tarzı değişikliklerinin kalp sağlığında belirleyici olması noktası üzerinde durdu. Akdeniz tipi beslenme, düzenli egzersiz, sigaranın bırakılması ve ilaç tedavisine uyum, kalp-damar hastalıklarına karşı en güçlü kalkan olarak öne çıktı. “Mucize takviye yok; kalıcı etkiyi yaşam tarzı sağlar” diyen uzmanlar, yanlış bilgilere karşı toplumsal farkındalığın artırılmasının önemini vurguladı.
Kaynak: Web Özel


