Uçaktaki havalandırmaları bu yüzden asla kapatmamalısınız Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Delhi'deki CK Birla Hastanesi'nden iç hastalıkları uzmanı Dr. Narander Singla, uçaklardaki bu küçük havalandırma sistemlerinin yalnızca serinlik sağlamadığını, aynı zamanda uçak içindeki havanın sürekli temiz kalmasına yardımcı olduğunu belirtiyor:
"Havalandırmalar toz, bakteri ve virüs gibi havada taşınan partiküllerin uzaklaştırılmasını sağlıyor. Bu da yolcular arasında bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini azaltıyor."
Benzer şekilde KIMS Hastaneleri'nden göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Manas Mengar, hava akımının üst gövdeye veya kucağa doğru yönlendirildiğinde, yaklaşan partikülleri uzaklaştırdığını söylüyor:
"Sizi tamamen korumaz ama aynı havayı yüzlerce kişiyle paylaşırken mikropları soluma riskinizi azaltır."
KABİN HAVASI HER 2-3 DAKİKADA BİR YENİLENİYORModern uçaklarda kullanılan HEPA filtreler, 0.3 mikron büyüklüğündeki parçacıkların yüzde 99.97'sini yakalyabiliyor. Kabin havası her 2-3 dakikada bir tamamen yenileniyor. Bu sayede havalandırmalar açık tutulduğunda uçuş boyunca çok daha sağlıklı bir ortam sağlanıyor.
Uçak kabinlerindeki hava doğal olarak kuru olduğundan, havalandırmayı kapatmak bu durumu değiştirmiyor. Dudak ve cilt kuruluğu yaşayan yolcuların bol su içmesi, nemlendirici ya da dudak balmı kullanması tavsiye ediliyor. Böylece hem havalandırmanın sağladığı korumadan vazgeçilmemiş oluyor hem de kuruluk hissi azaltılabiliyor.
İŞTE EN DOĞRU KULLANIM AYARIDr. Mengar'a göre havalandırma ayarı orta seviyeye getirilmeli ve hava akışı doğrudan yüze değil, hafif öne doğru yönlendirilmeli. Bu sayede hem koruyucu bir hava bariyeri oluşuyor hem de rahatsız edici etki en aza indirilebiliyor.


