Üniversiteyi de devleti de öğrencileri de kandırdı... Profesör intihal
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) eski rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal döneminde rektör yardımcılığı yapan, Hukuk Fakültesi’nin de uzun yıllar dekanı olan Mehmet Altunkaya hakkında yapılan bir şikâyette; akademik unvanları hak ederek almadığı, koşulları sağlamadığı halde sahte belge düzenleyip idareyi kandırdığı ifade edildi. Bu kişinin yayımladığını beyan ettiği bütün çalışmaların, gerçekten yayımlanıp yayımlanmadığının kontrol edilmesi gerektiğini belirten şikâyetçi, eserinin bulunmadığını, eser diye ortaya koyduğu şeylerin de intihal olduğunu öne sürdü.
‘ALMAN HOCANIN KİTABINI KOPYALADI’
Örnek de veren şikâyetçi, ‘Doç. Dr. Mehmet Altunkaya, Fitness Sözleşmesi, Sayram, Konya 2015’ künyeli kitabın, Hans Geisler’in ‘Die Erstlaufzeit beim Fitnessvertrag-Hamburg 2008’ künyeli kitabının Türkçeye hem de özensiz çevirisinden ibaret olduğunu kaydetti. Çeviri olduğu anlaşılmasın diye bazı kısımlara Türk hukukundan genel bilgiler eklendiği ve genel kaynaklara atıf yapıldığından bahseden şikâyetçi ancak bu eklemenin kitabın yüzde 1’i bile olmadığı, kitabın içeriğinin büyük oranda aynen çevrildiği, dipnotların bile büyük oranda aynen aktarıldığını kaydetti.
‘KİTABIN YÜZDE 99’U KÖTÜ ÇEVİRİ’
Kitap yazılırken çeviri programı kullanıldığını da kaydeden şikâyetçi, “36’ncı sayfada, ikinci paragrafın üçüncü satırında yer alan 127 rakamından açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Buradaki bilgi kitabın aslında 57’nci sayfada yer alan 127 numaralı dipnottur. İlgili şahıs çeviri yaparken 127’yi silmeyi unutmuştur. Yine çeviri programı ‘karma sözleşmeyi’, ‘karışık sözleşme’ olarak çevirmiş ki kitabın 49’uncu sayfasında Türk hukuk terminolojisine bu ifade kazandırılmıştır. Bu bahsedilenler kitaptaki ağır intihal yanında devede kulak kalmaktadır. Objektif ve gerçek bir bilim insanı, kitabın yüzde 99’unun kötü çeviri yoluyla oluşturulduğunu kolayca tespit edebilir” dedi.
Çeviri metnin, idareyi kandırmak ve kadro almak amacıyla kullanıldığını dile getiren şikâyetçi, böyle bir kişinin hukuk fakültesinde genç dimağlara hukuk öğretmesine izin verilmesinin Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk camiası ve Akdeniz Üniversitesi gibi bir üniversite için utanç verici olduğunu belirterek gereğinin yapılmasını talep etti.
ÜNİVERSİTE İDDİALARI DOĞRULADI
Şikâyet üzerine AÜ Rektörlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişinin incelemesi neticesinde iddiaların doğru olduğu belirlendi. Yapılan araştırmalarda, Altunkaya’nın profesörlük kadrosuna atanmasında kullanılan bir makalenin gerçekte hiç yayımlanmamış olduğu, diğer bir makalenin ise kadroya atanmak için aranan özellikleri taşımadığı halde, taşıyormuş gibi gösterildiği saptandı. Altunkaya’nın bu eylemlerinin aynı zamanda etiğe aykırı olduğu yetkili kurullarca karara bağlandı. Soruşturma neticesinde AÜ Yönetim Kurulu, oybirliğiyle aldığı kararda Altunkaya’nın profesörlük kadrosunu iptal etti ve doçentlik kadrosuna düşürüldü. Üniversite Yönetim Kurulu, bu kararı onaylanması için YÖK Başkanlığı’na gönderdi.
KİTAPTAN AŞIRI YARARLANMIŞ OLABİLİRİM
Soruşturma kapsamında sözlü ve yazılı savunmada bulunan Mehmet Altunkaya ise kitabın Türkiye’de daha önce yazılmamış konu olduğunu, Almanca kaynaklardan çokça faydalandığını, söz konusu eserle tematik benzerlikler ve paralellik olduğunu öne sürdü. Altunkaya ifadesinde, “Aşırı yararlanmak vardır. Bu etik ihlal değildir. Çok önemli kaynak olduğu için yararlandım. Türk hukukunda böyle bir eser yoktu. O yıllarda çeviri programı bulunmuyor. YÖK Üretken Yapay Zekâ (ÜYZ) rehberinde çeviri yapabilirsin ama kontrol et denilmektedir. Bilimsel araştırmalarda ÜYZ kullanılsa bile bu etik ihlal denilmemektedir. Eksik atıf yapmış olabilirim, kusurlu olabilirim. Kusurlu olmak etik ihlal sayılır mı? Etik ihlal sayılamaz. Aşırı yararlanmış olabilirim ama intihal değildir” dedi.
MAKALENİN BASILMADIĞINI YENİ ÖĞRENMİŞ
İfadelerinde çok üzgün olduğunu da belirten Altunkaya, “3 Temmuz 2015’te profesör kadrosuna başvurdum. Hukuk dergisinde 2 adet yayımlanacağı belirtilen yayınların, ‘yayınlanacaktır’ denilmesi yetiyordu eskiden. Hukukta yemin de bir delildir. Basılmadığını yeni öğrendim. Kastım kesinlikle yoktur” diye konuştu.
Almanca makalenin 2013 yılında yayımlandığını söyleyen Altunkaya, derginin hakemli-hakemsiz olduğunu sorgulamadığını belirterek, “Sadece 7 puan için böyle bir kasıt içerisinde bulunmam mümkün değil. Olsa olsa ihmali bir davranıştır. Bu da etik olarak ihlal olarak nitelendirilemez” dedi.
10 YILDIR ALDIĞI PROFESÖRLÜK MAAŞI NE OLACAK
Akademik yeterliliği olmayan makalelerle 2015 yılında hak etmediği halde atandığı gerekçesiyle profesörlük kadrosu iptal edilen Altunkaya, 2015 yılında profesör olduktan hemen sonra hem rektör yardımcısı hem de fakülteye dekan yapıldı. 10 yıldır sahte belgelerle kazandığı tespit edilen profesörlük unvanı ile devletten maaş alan Altunkaya, ‘Arabuluculuk sınavını kazanamayan dekan’ olarak da haberlere konu olmuştu.
Üniversitenin üst yönetiminde de yer alan Altunkaya, Prof. Dr. Mustafa Ünal’ın döneminde rektör yardımcılığı, rektör danışmanlığı, senato üyeliği, üniversite yönetim kurulu üyeliği, Hukuk Fakültesi Dekanlığı, bölüm başkanlığı ve akademik kurul üyeliği yaptı. Altunkaya, tüm bu yöneticilik görevleri nedeniyle de ayrıca maaş aldı.
Hukuk fakültesi öğrencilerine de dersler veren Altunkaya, eski rektör Mustafa Ünal döneminde FETÖ Komisyonu Başkanlığı, Akdeniz Üniversitesi Etik Kurulu Başkanlığı gibi görevler de üstlendi. Profesörlük unvanı iptal edilen Altunkaya’nın devletten aldığı maaşların farkının geri alınıp alınmayacağı, memuriyetten çıkarılıp çıkarılmayacağı, hakkında suç duyurusunda bulunup bulunulmadığıyla ilgili üniversite yönetiminden henüz açıklama yapılmadı.


