Ünlü yazar Diyanetin hutbesinden sonra başını açacağını açıkladı! Başörtüsü yasağı döneminde kapanmıştı

AKP iktidarında icraatları ile eleştirilen devlet kurumlarının en başında gelen Diyanet zaman zaman cuma hutbelerinde kamuoyunun tepkisini çekiyor. Son cuma hutbesinde ise kadınların giyimi konusu ele alındı. Hutbede kısa giyinmenin "hayasızlık" olduğu ve kısa giyinenlerin "Allah'ın emrini ihlal ettiği" ileri sürülürken "Ahlak ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük bir vebal altındadır" denildi.

"Hayâ: Allah’ın Emri, Fıtratın Gereği" başlıklı hutbede, giyim sektörünün, modacıların ve bazı medya çevrelerinin çıplaklığı özendirdiği ve örtünmeyi değersizleştirdiği ileri sürülerek "Kısa giysiler ve şeffaf kıyafetler giyilmesi, nerede ve hangi amaçla olursa olsun Allah’ın örtünme emrini ihlaldir, haramdır" ifadelerine yer verildi. Hayli tepki çeken skandal hutbeye beklendiği üzere ilk desteği cumhuriyet ve Atatürk karşıtı sözleri ile bilinen Halil Konakçı destek vermişti.

Muhalif kimliği ile bilinen kadın yazarlardan Berrin Sönmez, Diyanetin hutbesinin ardından başörtüsünü açma kararı aldığını yazdı. Medyascope'da yayımlanan "Ey Diyanet! Fe eyne tezhebun?" başlıklı yazısında hutbey eleştiren Sönmez haya ve edep kavramlarının bedene indirgenemeyeceğini söyledi. "Başörtüsü dayatması ihtimaline karşı kişisel bir direniş" başlığı altında sözlerine devam eden Sönmez, başını ilk olarak başörtüsü yasağı döneminde kapattığını, bunun kişisel bir direniş olduğunu kaydetti.

Sönmez başını ilk olarak yasak döneminde kapattığını belirtti:

"Eğer bir gün bu ülkede başörtü zorunlu tutulacak olursa o gün başımı açarım" diyerek kendine söz verdiğini yazan Sönmez, şimdiden başını açtığını söyledi:

Umarım yanılıyorumdur. Ama bu işaret fişeğini görmezden gelemem. Dayatma ihtimalinin henüz geri döndürülebileceği bir aşamadayken tepki vermek gerekiyor. Yani bana yine bir kişisel direniş yolu göründü. Başörtüsü zorunluluğu getirilmesi ihtimaline karşı şimdiden başımı açıyorum. Yazının bu hasbihal kısmı okurlar için, uzaktan bakanlar için çalkantılı, gel-gitli, kararsız bir yaşam öyküsü olarak görülebilir. Hiç sakıncası yok düşünce özgürlüğüne saygılıyım. Kimseden de saygı ya da onay beklemiyorum. Sadece gerekli olan tepkinin uygun zamanını kaçırmak istemediğim için başörtümle vedalaşıyorum. Bir kişi bir anlam ifade etmeyebilir ama bir kişi olarak safım belli olur. Diyanetin ve iktidarın gittiği yolu, zulmün yolunu reddediyorum. Siz zalimlerdenseniz ben sizden değilim.