Unutulan palto ve siyasetin kalbine yolculuk Kültür Sanat Haberleri

Erbay Kücet’in kaleme aldığı “Meydanlardan Gönüllere: Siyasetin Kalbine Yolculuk” kitabı, AK Parti’nin kuruluş günlerinde, 81 ilde düzenlenen mitinglerin sahne arkasını anlatıyor. O mitinglerde organizasyon ve sunuculuk yapan Kücet’in anlattığı anılardan birinde Erdoğan’ın paltosu unutuluyor ve konuşma yapmaya emanet paltoyla çıkıyor.

AK Parti’nin kuruluş günlerindeki Türkiye’nin 81 ilinde tertiplenen mitinglerde yaşananları kaleme alan Erbay Kücet’in “Meydanlardan Gönüllere: Siyasetin Kalbine Yolculuk” kitabı Beyan Yayınları’ndan çıktı. Yeni bir dönemin başlangıcının işareti olan mitingler, o yılların coşkusunu, heyecanını ve değişim arzusunu da anlatıyordu. Bu mitinglerde organizasyon ve sunuculuk yapan Kücet, hatıralarıyla sahnenin arka planını da okuyucuyla buluşturuyor.

Uzun yıllar kamuda hizmet veren Kücet, hem duygusal hem de analitik bir okuma vaat ettiği kitabıyla ilgili şunları söyledi: “2001 yılında AK Parti’nin kuruluş döneminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde organizasyon ve sunuculuk yapma şansım oldu. O günlerde yaşadıklarım benim için çok kıymetliydi. Zamanla bazı hatıralar unutulabiliyor, ben de bunları yazarak hem kendime hem de tarihe bir not düşmek istedim. Aslında bu kitap biraz da gençlere ve o günleri yaşamamış olanlara bir köprü olsun diye ortaya çıktı. Edebiyatçı yönümle kaleme alınca, sadece bir hatıra defteri değil, aynı zamanda gönüllere dokunan bir yolculuk oldu.”

DÜĞMELERDEN BİRİ KOPMUŞ

Kitabın içinde yer alan bazı anılar ise yine o günleri anlamaya ışık tutacak nitelikte. Onlardan biri de Recep Tayyip Erdoğan’ın paltosunun unutulması. Kücet, o olayı şöyle anlatıyor: “16 Kasım 2001’de Kütahya ve Tavşanlı mitinglerinden sonra Tayyip Bey’le Tavşanlı kaplıcalarında dinlenmiştik. O gün Kütahya’da soğuk ve rüzgârın etkisiyle paltosunu giymek isteyince görevli polisler tutuşmuştu. Çünkü aracında olması gereken paltosu Ankara’da unutulmuştu. Demokrasilerde çarenin tükenmeyeceğini az çok bildiğimizden hemen otobüsteki uzun boylulara göz atma görevini de ifa ettim. Faruk Çelik’in paltosunu üzerinden alıp yukarıda Kütahyalılara seslenen Reis’e şıp diye lacivert paltoyu koruması giydirmiş, sorun geçici de olsa çözülmüştü. Ertesi gün yapacağımız Afyon mitinginde de hava şartlarından dolayı paltosunu giyeceğini düşünerek kesin çözüm için bu sefer adresimiz AK Parti Genel Merkez görevlisi M. Şafi Öztekin’di. Tayyip Bey gece odasına girmeden paltosu askıya asıldı. O gün otobüste paltosunu zorunlu emanet aldığımız Faruk Çelik’e Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki odasında paltosunu teslim ettiğimde, düğmelerinden birisinin eksik olduğunu söyledi. ‘Tek düğme eksikliğiyle paltonu kurtardığında dua et’ demiş gülüşmüştük.”

SADAKAT KAVRAMI ÖNE ÇIKIYOR

AK Parti’nin kuruluş mitinglerinden il açılış törenlerine, Anadolu’nun dört bir yanında halkla kurulan güçlü bağlara kadar yaşananlar, sadece bir hatırat değil; aynı zamanda Türkiye’nin değişen siyaset anlayışının da aynası niteliğinde. Yazarın özellikle üzerinde durduğu “sadakat” kavramı, kitabın merkezinde yer alıyor. Sadakatten kastını sorduğum da ise Kücet, şu ifadeleri kullandı: “Sadakatten kastım açıkça verilen söze sadık kalınmasıdır ki inancımız bunu gerektirmektedir. Yol arkadaşlığı sadakattir. O sebeple yol arkadaşı kutsaldır. AK Parti kurulduğu günlerde fikrim ne ise yani yola çıkarken inandığım, güvendiğim başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere o günlerde birlikte Türkiye’yi dolaştığım isimlerin de bu konuda sadakatli olmasını arzu ettiğim için ifade ettiğim bir cümledir. Sadakatinden şüphe edilmeyen dostlara bu vesile ile selam ederken AK Parti’nin milletin gönlünde yer tutmasının en büyük örneğinin sadakatten geçtiğini hatırlatmaktır.”