Uzayda gizemli küre! Bilim insanları da şaşkın: Öncekilere hiç benzemiyor... Nasıl oluştu?
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Uzayın derinliklerinden gelen bir keşif, gökbilimcileri şaşkına çevirdi.
Avustralya’daki Western Sydney Üniversitesi’nde astrofizikçi Miroslav Filipovic'in liderlik ettiği bir araştırma ekibi, galaksimizde bulunan son derece düzgün şekilli bir süpernova kalıntısı tespit etti.
Yapıya eski Yunanca’da “mükemmel” anlamına gelen “Teleios” adı verildi.
SADECE RADYO DALGASI YAYIYOR
Teleios’un farkı sadece şekliyle sınırlı değil.
Diğer süpernova kalıntılarında görülen X-ışını veya görünür ışık yayılımı bu yapıda bulunmuyor. Teleios sadece radyo dalgaları yayıyor, bu da onu daha da gizemli hâle getiriyor.
Bilim insanları, bu yapının bir Tip Ia süpernova kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Bu tür süpernovalar, bir beyaz cüce yıldızın patlamasıyla oluşuyor. Ancak her şey bu kadar net değil.
NE KADAR UZAKTA OLDUĞU BİLİNMİYOR
Araştırmalar, Teleios’un tam olarak ne kadar uzakta olduğunu belirlemekte zorlanıyor. Şu anda iki olasılık üzerinde duruluyor: Yaklaşık 7 bin ya da 25 bin ışık yılı uzaklıkta olabilir.
Bu fark, kalıntının ya 46 ışık yılı çapında daha genç bir yapı ya da 157 ışık yılı çapında çok daha yaşlı bir yapı olduğunu gösteriyor. Ancak her iki durumda da bu kadar düzgün bir şeklin nasıl korunabildiği açıklanabilmiş değil.
Bir diğer ihtimal ise, Teleios’un Tip Iax süpernova sonucu oluştuğu. Bu tür patlamalarda yıldız tamamen yok olmaz, geride “zombi yıldız” denilen bir kalıntı kalır. Ancak bu senaryonun doğru olması için Teleios’un çok daha yakın – yaklaşık 3 bin ışık yılı mesafede – olması gerekiyor. Mevcut veriler bunu desteklemiyor.
GÖKBİLİMDE NADİR BİR GÖRÜNTÜ
Süpernova patlamaları genellikle dengesiz olduğu için çevredeki gaz ve tozlarla etkileşime girerek asimetrik yapılar oluşturur. Ancak Teleios neredeyse mükemmel bir küre şeklinde. Bu da onu gökbilim tarihinde nadir görülen yapılar arasına sokuyor.
Araştırma ekibi, bu ilginç gökcismi hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için daha yüksek çözünürlüklü ve hassas teleskoplarla yeni gözlemler yapılması gerektiğini belirtiyor.


