Uzmanlardan ‘anjiyo bağımlısı olmayın’ uyarısı

HERKES DAMARINI AÇTIRMAK İSTİYOR

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Keskin: “Ülkemizde ciddi bir anjiyo/stent bağımlılığı var. Herkes damarındaki tıkanıklığı açtırmak istiyor. Halbuki iyi bir medikal tedavi stent tedavisine üstündür. Özellikle kolesterol ilaçları en büyük koruyucudur. Kolesterol ilacınızı kesmeyin. Damarda yüzde 30-40 darlık var. ‘Hocam neden orayı açmadın’ diye soruyorlar. Yüzde 70’in altındaki darlıklar için müdahale gerekmez. Hatta size şunu söyleyeyim. Önemli olan yüzde 70’in üzerindeki darlıklara stent takmak değildir. Önemli olan yaşam tarzı değişikliğidir. Önemli olan risk faktörlerinin azaltılmasıdır. Sizin kolesterolünüz, tansiyonunuz, şekeriniz hep yüksek, damardaki darlık yüzde 30 olsa da siz kriz geçirebilirsiniz. Ama siz risk faktörlerini yönettiğinizde, damarlardaki darlık oranı yüzde 70’e bile ulaşsa kriz geçirme olasılığı ciddi oranda azalır. Yani darlık oranına takılmayın. ‘Hocam bu darlığı ben nasıl azaltabilirim’ diye düşünmeyin. Siz risk faktörlerini iyi yönetin. Anjiyo ve stent bağımlısı olmaktan kurtulalım.”

KOMPLİKASYONA NEDEN OLABİLİR

Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Durukan: Hastanın kalp krizine bağlı ritim problemi olabilir. Bu ritim problemi kalbin içinde pıhtı oluşmasına ve beyine pıhtı atmasına neden olabilir. Kalp anjiyosu için bilimsel olarak bir anjiyografi laboratuvarında yapılan anjiyoların yaklaşık yüzde 40’ı negatif çıkar. Bu uluslararası kabul edilebilir bir rakamdır. Yani bilimsel kılavuzlar eşliğinde anjiyo önerdiğiniz hastaların yüzde 40’ında bir şey çıkmaz. Ama şunu akılda tutmak gerekir. Anjiyo düşük riskli olmakla beraber tamamen risksiz değildir. Ritim bozukluğu varken de anjiyo yapılabilir. Çünkü o kalp krizini çözeceksiniz, tıkanmış damarı açacaksınız ki hasta düzelsin. Çok nadir de olsa bu arada bazı hastalarda problem çıkabilir. Yani kalp krizi geçiren hastaya anjiyo yaptınız, hasta yüzde yüz düzelecek gibi bir durum söz konusu değil. Anjiyo yapılırken çok nadir de olsa damar içinde yırtığa sebep olabilir. O işlem komplikasyonudur. 10 binde birin altında olduğu sürece bu da kabul edilebilir.”

SANAL ANJİYODA RİSK DAHA AZ

Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal: “Her türlü girişimsel uygulama risklidir, damarınıza iğne bile girse risklidir. Dolayısıyla anjiyo da risksiz bir uygulama değil. Sadece gerekirse yapılmalı. Anjiyo rutin bir check-up’ın içine sokulamaz. Bu nedenle sanal anjiyo çok değerli. Normal anjiyodan önceki basamaktır. Bir hastanın aile hikâyesi varsa ilk olarak sanal anjiyo istiyoruz. Bir dakika sürüyor. Bazen hasta da ‘damarlarıma bakın’ diye ısrar ediyor. İşte o zaman özel bir tomografi olan sanal anjiyoya yönlendiriyoruz. Riski çok çok az. İki kalp atımı arasında ölçüm yapıyor ve bize ciddi fikir veriyor. Bir şey varsa hastayı o zaman anjiyoya yönlendiriyoruz. Hasta anjiyo sırasında kalp krizi geçirebilir. Çünkü damarın içine giden tel ve kateter mutlaka ve mutlaka damarın içinde dolaşırken bir yerlere dokunuyor ve plak atabilir (damar duvarı içinde birtakım minerallerin ve vücuttaki hücrelerin yer aldığı kolesterol içerikli pürüzlenmeler.) Damarlar da aslında canlı, genişliyor, gevşiyor. O an hasta kalp krizi geçirebilir. Damar yaralanabilir, tel damarı delebilir. Damarın içindeki hiçbir şey masum değildir. Gerekli olursa yapılmalı.”