Uzun süre oturmanın bedeli: Sağlıkta sessiz çöküş!
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Her gün aynı sandalyede saatler geçiriyorsanız, sağlığınız yavaş yavaş çöküyor olabilir. Hareketsizliğin sonuçları düşündüğünüzden çok daha derin.

Çekmecenizi bu listeye göre yeniden dizin

Her gün yürüyüş yaparsanız vücudunuzda neler değişir?
EVDE ÇALIŞMA VE HAREKETSİZ YAŞAM TARZININ SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİSon yıllarda giderek yaygınlaşan evden çalışma sistemi, uzun süreli oturmaya dayalı bir yaşam biçimini de beraberinde getirdi. Bu durum, fiziksel rahatsızlıklardan ruh sağlığı sorunlarına kadar pek çok sağlık probleminin daha sık gündeme gelmesine neden oldu. Özellikle bel ve sırt ağrıları gibi sorunlar, masa başında geçirilen uzun saatlerin doğrudan sonuçları arasında yer alırken; genel sağlık üzerinde de ciddi etkiler oluşturabiliyor. Bu nedenle, hareketsizliğin etkilerini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi büyük önem taşıyor.
UZUN SÜRE OTURMANIN SAĞLIĞA ZARARLARIOturmak, ayakta durmaya veya hareket etmeye kıyasla daha az enerji harcanmasına yol açar. Bu da zamanla kilo artışı, kas zayıflığı ve metabolik sorunlara zemin hazırlar. Günde sekiz saatten fazla oturmanın, obezite ve sigara içmek kadar riskli olabileceği yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bunun nedeni ise uzun süreli oturmanın, vücudun birçok sistemi üzerinde zincirleme olumsuz etkiler yaratmasıdır.
SİNDİRİM SİSTEMİNE OLAN ETKİLERİ
Hareketsizlik, sindirim sistemi üzerinde doğrudan olumsuz etkilere sahiptir. Özellikle yemekten hemen sonra oturmak, sindirimi yavaşlatır ve gaz, şişkinlik, mide ekşimesi gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Bunun nedeni, otururken karın bölgesindeki organların sıkışması ve kan akışının yavaşlamasıdır. Bu durum, sindirim verimini düşürür ve mide-bağırsak sisteminde çeşitli sorunlara neden olabilir.
SOLUNUM VE OKSİJENLENME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİDuruş pozisyonu, akciğer kapasitesini doğrudan etkiler. Otururken akciğerler yeterince genişleyemez, bu da oksijen alımını sınırlar. Azalan oksijen alımı ise kas fonksiyonlarını olumsuz etkiler, enerji düşüklüğüne ve genel yorgunluğa yol açar. Kasların verimli çalışabilmesi için yeterli oksijen alımı gerekir, bu nedenle kötü duruş alışkanlıkları uzun vadede dayanıklılığı azaltabilir.

Uzun süreli oturma, özellikle yanlış duruşla birleştiğinde, omurgaya ciddi stres bindirir. Bu da sırt ve boyun ağrılarına, disk sıkışmalarına ve hatta bel fıtığına kadar varabilen sorunlara neden olabilir. Omurga esnekliğinin azalması, kalça kaslarının zayıflaması, postür bozuklukları (skolyoz, kifoz gibi) ve kas yorgunluğu sık rastlanan problemlerdendir. Ayrıca, hareketsizlik kemik yoğunluğunu da olumsuz etkileyerek kemik zayıflığına yol açabilir.
METABOLİK SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Oturmaya dayalı yaşam tarzı, vücudun enerji kullanım mekanizmalarını yavaşlatır. Bu durum, insülin direnci gelişimi ve metabolik sendrom gibi ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Araştırmalar, uzun süre oturmanın diyabet riskini %112 oranında artırabildiğini göstermektedir. Bunun yanında, lipoprotein lipaz enziminin üretiminin %90 oranında azalmasıyla birlikte yağ yakımı düşer ve kilo artışı hızlanır.

Fiziksel hareketsizlik, sadece bedensel değil aynı zamanda zihinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratır. Uzun süre oturarak vakit geçiren bireylerde depresyon, kaygı ve yalnızlık hissi daha sık görülmektedir. Fiziksel aktivitenin azalması, beyin oksijenlenmesini düşürerek konsantrasyon bozukluklarına, dikkat dağınıklığına ve hafıza zayıflığına da yol açabilir. Bu da hem ruhsal durumu hem de iş performansını olumsuz yönde etkiler.
SAĞLIKLI YAŞAM TARZI İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLERHareketsizliğin neden olduğu sağlık risklerini azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri oldukça etkili olabilir. Bu alışkanlıkların günlük yaşama entegre edilmesi, yeni çalışma düzenine daha sağlıklı bir şekilde uyum sağlamayı mümkün kılar.
DÜZENLİ FİZİKSEL AKTİVİTENİN ÖNEMİ
Günlük egzersizler, hem genel sağlığı korumak hem de oturmaya bağlı sorunları önlemek için kritik rol oynar. Günde en az 30 dakikalık yürüyüş, bisiklete binme veya yüzme gibi aktiviteler önerilir. Bunlara ek olarak bireyler resim yapmak, bahçeyle ilgilenmek, fotoğraf çekmek gibi hobilerle de hareketli kalabilir. Önemli olan bu aktivitelerin bir rutine dönüşmesi ve günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesidir.
ERGONOMİK ÇALIŞMA ORTAMI DÜZENLEMELERİÇalışma alanının ergonomik olarak düzenlenmesi, duruş bozukluklarını ve ağrıları önlemede önemli bir adımdır. Destekleyici sırt dayanağı olan sandalyeler, ayarlanabilir masa sistemleri ve monitörün göz hizasına konumlandırılması gibi düzenlemeler duruşu destekler. Klavye ve fare kullanırken bileklerin düz tutulması ve kolların vücuda yakın konumlandırılması da dikkat edilmesi gereken unsurlar arasındadır.

Ofis ortamında da uygulanabilecek basit egzersizler mevcuttur. Otururken yapılan boyun döndürme, omuz germe, ayak bileği esnetme gibi hareketler dolaşımı artırır ve kasları rahatlatır. Asansör yerine merdiven kullanmak, meslektaşlarla yüz yüze iletişim kurmak, öğle aralarında kısa yürüyüşler yapmak gibi küçük ama etkili alışkanlıklar da hareket düzeyini artırabilir.
AKTİF YAŞAM TARZI ALIŞKANLIKLARI
Günlük yaşantıya entegre edilebilecek bazı küçük değişikliklerle hareketsizlik azaltılabilir:
- Yakın mesafelere yürüyerek veya bisikletle gitmek,
- Asansör yerine merdiven kullanmak,
- Toplu taşıma kullanılıyorsa bir durak erken inip kalan mesafeyi yürümek,
- Günlük adım hedefleri belirleyerek bu hedeflere ulaşmaya çalışmak.
Evden çalışmanın hayatımıza kattığı esneklik, beraberinde hareketsizlik gibi bazı riskleri de getiriyor. Ancak bu olumsuz etkiler, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla büyük ölçüde önlenebilir. Düzenli fiziksel aktivite, ergonomik çalışma alanları ve bilinçli yaşam tarzı seçimleri ile hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı korumak mümkündür. Bu nedenle, uzun süreli oturmanın zararlarını en aza indirmek için günlük rutininize hareketi entegre etmeyi ihmal etmeyin.
Görsel Kaynak: shutterstock


