Uzuncaburç Antik Kenti nde 1600 yıllık olduğu değerlendirilen terazi seti bulundu

Silifke ilçesinin 30 kilometre kuzeyinde yer alan antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mersin Üniversitesi (MEÜ) işbirliğindeki arkeolojik kazılar devam ediyor.

Bakanlığın "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında desteklenen çalışmalar, MEÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu başkanlığındaki ekip tarafından yürütülüyor.

Çalışmalarda, sütunlu caddesi, tapınakları, anıtsal çeşmeleri ve tiyatrosuyla öne çıkan Uzuncaburç'taki tarihi eserlerin gün yüzüne taşınması amaçlanıyor.

Sütunlu caddelerdeki kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı

Ekibin, antik kentin ortasından geçen iki sütunlu caddede yaptığı kazıda, 1600 yıllık olduğu değerlendirilen terazi ve harf şeklinde 5 demir ağırlık bulundu.

Geç Antik Dönem'deki (milattan sonra 4. ve 7. yüzyıl) ticarete ilişkin tarih çalışmalarına ışık tutması beklenen eserlere ulaşılan bölgede yeni bulgular araştırılıyor.

"Ağırlıklar Antik Yunan alfabesinin harfleri şeklinde yapılmış"

Kazı Başkanı Ümit Aydınoğlu, bu sezon çalışmaların sütunlu caddelerde yoğunlaştığını söyledi.

Buradaki çok sayıda dükkanı ortaya çıkardıklarını dile getiren Aydınoğlu, sikke ve kesici aletler gibi antik kentin ticareti hakkında veri sağlayacak önemli materyallere eriştiklerini anlattı.

Aydınoğlu, terazinin takım olarak çıkarıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Bu tür demir askılı baskül teraziler, Geç Antik Dönem'de oldukça yaygın. Daha da ilginci terazi takımıyla birlikte 5 ağırlık çıktı. Ağırlıklar Antik Yunan alfabesinin harfleri şeklinde yapılmış. Hepsi birbirinin katları şeklinde belli ağırlıklara sahip. O dönem 'litra' denen ağırlık sistemi kullanılıyor. Elimizdeki ağırlıklar yarım litradan 5 litraya kadar yükseliyor. Bu da günümüz ölçülerinde yaklaşık 150 gram ila 1,5 kilogram arasındaki ağırlıklara karşılık geliyor. "

İlk kez takım halinde ölçü sistemi bulundu

Önceki kazılarda bu tür örneklere rastlamadıklarını belirten Aydınoğlu, ağırlık ölçülerinin harflerle tanımlandığını anlattı.

Aydınoğlu, "Ağırlıklarda sembolizm kullanmışlar. Belki yerel tüccarların kullandığı bir yöntem ya da hep kullanılan bir şeydi. Şimdiye kadar ilk kez tam takım ölçüm sistemini bulmaktan dolayı çok mutluyuz" ifadesini kullandı.

Sütunlu caddeleri tamamen açığa çıkarıp kentin ana iskeletini ortaya koymak istediklerini vurgulayan Aydınoğlu, buradaki bazı dükkanları restore edeceklerini söyledi.

Prof. Dr. Aydınoğlu, Helenistik Dönem'den bugüne kadar korunmuş yapılarından Uzuncaburç Antik Kenti'ndeki diğer çalışmalara ilişkin, "Antik kentin çevre düzenlemesini gerçekleştirdik, tabelalar ve yürüyüş yolları yaptık. Birkaç yıl içerisinde Uzuncaburç, Türkiye'nin tanınan arkeolojik köy modellerinden biri haline gelecektir" değerlendirmesinde bulundu.