Vatandaş denizle bulaşacak! Boğaz daki tekne işgaline son
Haber Global sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Yıllardır İstanbul Boğazı’nın Avrupa Yakası kıyılarına demirleyen 24 metre üzeri gezi teknelerinin yarattığı görüntü kirliliği ve işgal artık son buluyor. İstanbul Valiliği, geçtiğimiz hafta aldığı kritik kararla Boğaz’daki dev tur teknelerine yönelik önemli bir düzenlemeye imza attı. Buna göre, 24 metre üzeri büyüklükteki deniz araçlarının kıyı işgali yasaklandı. Valilik, kaçak iskele ve indirme,bindirme noktalarında denetimsiz elektrik kullanıldığını, izinsiz yakıt ikmali yapıldığını ve kontrolsüz faaliyetler yürütüldüğünü tespit ederek, bu durumun hem can hem de mal güvenliği açısından ciddi risk oluşturduğunu vurguladı. Yeni karar doğrultusunda, kıyı tesisi işletme izni bulunmayan alanlara teknelerin bağlanmasına da yasak getirildi.

Uzun yıllardır vatandaşların yoğun şikayetine rağmen herhangi bir adım atılmayan bu durum, Boğaz’ın doğal güzelliklerini perdeleyen manzaralara yol açıyordu. Özellikle Bebek, Kuruçeşme ve Arnavutköy sahilinde 24 metreyi aşan devasa tur tekneleri, kıyıya paralel dizilerek adeta denizle kara arasında bir duvar örüyor, vatandaşların denizle olan bağını kesiyordu. Beşiktaş’tan Sarıyer’e uzanan sahil hattında “kapanın elinde kalır” mantığıyla işleyen düzensizlik, hem görsel hem de çevresel kirliliği artırmıştı. Valiliğin aldığı karar, bu uzun soluklu sorunun çözümünde tarihi bir adım olarak görülüyor.
"PARK YERİMİZ YOK!"Öte yandan görüntü kirliliği ve işgal eleştirilerinin odağındaki tekne sahipleri ise kendilerine uygun bir parklama alanı tahsis edilmediğini savunuyor. Ancak Boğaz hattını yıllardır mesken tutan teknelerin büyük bölümü, herhangi bir işgaliye bedeli ödemeden ve resmi düzenlemelere tabi olmadan kıyıdan faydalandığı biliniyor. Bebek ile Kuruçeşme arasındaki teknecilere küçük bir yat yanaştırmak istediğimizi sorduğumuzda ise genellikle aldığımız cevap “yanaştıramazsınız, her yerin sahibi var” olurken, bu durum işgalin boyutunu gözler önüne seriyor.
Semt sakinleri ve tekne sahipleriyle yaptığımız görüşmeler sonunda tekne işgalinin köklü bir geçmişe dayandığını öğreniyoruz. Bebek sahilinde yaşayan bir amatör balıkçı ise “15 yıl önce halat atıp teknesini bağlayan kişi, o yeri sahiplenmiştir. Herkesin tonozu, yani açıkta gördüğünüz duba benzeri yapılar bellidir. Bir başkası gelip o yere demir atamaz. Yalı sahiplerinin bir kısmı, vaktiyle sahillerini teknecilere bırakmış durumda” sözleriyle gayriresmi düzeni anlatıyor.
HER İSTEYEN BAĞLAYAMAZBoğaz hattında yaptığımız incelemelerde konuştuğumuz tekneciler, kendilerini savunurken ekonomik yüklerden de bahsettiler. “Tur taşımacılığı yaptığımız için vergimizi ödüyoruz" diyen tekneciler, "Zaten tekneleri park edecek başka alan yok. Elektrik panolarından yararlananlar faturasını ödüyor. Ama tonoz sahipleri, yerine geçici olarak demir atmak isteyenlerden 3, 4 bin lira arasında ücret isteyebiliyor. Kıyıya yakın boş görünen şamandıraların da bir sahibi var, her isteyen teknesini bağlayamaz” bilgilerini verdiler.

Uzmanlara göre, alınan kararın uygulanabilirliği ve denetim mekanizması en kritik nokta olarak değerlendirilirken, Mimari Restorasyon Uzmanı, Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Serhat Şahin ise; "İstanbul’un simgesi haline gelen Boğaz hattı, yüzyıllardır yalnızca şehrin değil, tüm dünyanın göz bebeği konumunda" uyarısında bulundu. Son yıllarda denizin değil tekne manzaralarının öne çıkmasını eleştiren Şahin, "Boğazdaki görüntü, hem yerel halk hem de turistler açısından ciddi bir rahatsızlık kaynağıydı. Valiliğin bu hamlesi, Boğaz’ın yeniden denizle bütünleşmesini sağlama yolunda atılmış tarihi bir adım. Boğaz’da denizle vatandaşın arasına hiçbir engel girmemeli” dedi.
Kaynak: Web Özel


