Vatandaşlardan TÜİK in enflasyon verilerine tepki: Gerçek hayatla ilgisi yok Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
TÜİK, 2025 yılı Temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaştı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 2,06, yıllık bazda ise yüzde 33,52 artarken, ağustos ayında kira artışlarında uygulanabilecek tavan oranı da yüzde 41,13 oldu.
ANKA Haber Ajansı, İzmir’in yoğun bölgelerinden Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde vatandaşlara mikrofon uzattı. Birçok yurttaş, TÜİK’in açıkladığı verilerin yaşadıkları ekonomik gerçeklikle uyuşmadığını savunurken, yüksek kira bedelleri karşısında geçim sıkıntısının giderek arttığını dile getirdi.
VİCDANIMI DİNLİYORUMBalıkesir Ayvalık’tan İzmir’e gelen emekli Elmas Akın, yüksek kira artışlarıyla ilgili şunları söyledi:
“Ciddi anlamda bir ekonomik sıkıntı var, bu yükseliş de çok ciddi ve çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Umarım bir an önce toparlanır yani, düzelir yani. Çok ciddi etkiliyor yani sonuçta çünkü zaten emekli maaşları belli bir şekilde, yani sonuçta. Hayat şartları belli. Allah yardım etsin, öyle diyeyim yine. Çok zor yani. Belki en zor şey yani, sonuçta. Çünkü çok zorlaştı her şey yani. Balıkesir Ayvalık’tan geliyorum. Orada da çünkü ciddi anlamda yüksek. Daha önce dediğim gibi işte, düzelmesi için çaba gösterilsin, öyle diyeyim yani. Ev sahibiyim. Ben de kendimce yani sonuçta ama ben tabii yüzde yüz tam olarak o şeyleri uygulamıyorum yani kendimce. Vicdanımın sesini daha çok dinliyorum yani bir şekilde. Ona göre de bu uygulamada umarım ev sahiplerine benim gibi düşünmelerini tavsiye ederim yani” ifadelerini kullandı.
"TÜİK'İN RAKAMLARI GERÇEK DEĞİL"TÜİK’e güvenmediğini belirten Ömer Bircan ise “TÜİK yalancı bir kurum. Ben onun söylediği hiçbir şeye inanmıyorum. Yani kiralar çok yüksek. Sarsıyor. Kazancımızın çoğunu kiraya veriyoruz. Yani giyim için, gıda için paramız kalmıyor. Vallahi bilmiyorum ama yani asgari ücret seviyesinde olmalı. Asgari ücrete verdikleri zammın 50 kat üstünde kiraya zam yapıyorlar. Bunu asgari ücret üzerinden kiraları ayarlasalar ya. Sen asgari ücreti ne kadar düşük veriyorsun, kiraları olabildiğine yükseltiyorsun. Bence öyle olmalı. Hem de çok. Bu hükümeti değiştirmek gerekiyor. Bu başımızdakileri değiştirmek gerekiyor. Gerekirse ithal, bizleri yönetecek insan almamız gerekiyor. Ama bilinçli oy kullanmamız gerekiyor” diye konuştu.
"HAYAT ZOR ENFLASYON ÇOK DAHA YÜKSEK"TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gündelik yaşamı yansıtmadığını ifade eden Özcan Azay, “Vallahi ben TÜİK’in araştırmalarına güvenmiyorum. Doğru olduğunu sanmıyorum. En az 2 katı fark oluyor açıkladıklarıyla ilgili. Zaten bu gündelik yaşama da yansıyor. Yani fiyat artışları, açıklanan verilerin eksik olduğunu gösteriyor kanısındayım. Evet, çok yüksek. Kiralar da yüksek. Ev alımı, araba alımı çok zor yani. Hayat zor Türkiye’de. Yaşam standardı düşük. Yani Avrupa gelişmiş ülkelere kıyasla özellikle hem insan hakları olsun hem ekonomik meseleler olsun. Orada biliyorsunuz enflasyon yüzde 4’lerde. Yüzde 2 bile artsa insanlar protesto ediyor. Bizim de o düzeyde olmamız lazım. Maalesef çok gerideyiz. Atatürk’ten sonra bence bayağı kaybettik, irtifa kaybettik diyeyim” şeklinde konuştu.
"ÖĞRENCİLERE ÖZEL KİRA POLİTİKASI ŞART"Emekli ve ev sahibi olduğunu söyleyen Elif Erdoğan ise özellikle öğrencilerin durumuna dikkat çekti:
“Yani bir şey demiyorum ama ben sabah okuduğum habere göre 30 liralık ev, bu sene 50 lira. Bir öğrenci, iki kişi tutmuş olduğunu düşünsen 25 liraya… Bir asgari ücretle 25 lira artık hiçbir şey demiyorum. Ya bütün öğrencileri yurda yerleştireceksin… Ben sadece öğrenci adına konuşuyorum. Bütün öğrencilere ya yurt temin edeceksin ya da öğrenciler için bir sınır getireceksin. '10 bin, 15 bin liranın üstünde ev kirası yok' diyeceksin. Ben ev sahibiyim, emekliyim. Ama ben sadece okuyan gençlerin adına, ailelerin adına konuşacak olursam… Bana göre çok büyük bir haksızlık.
Gelir dağılımına göre değişmeli. Öğrenci ayırt edilmeli, bekar oturan ayırt edilmeli, evliler ayırt edilmeli ve yaş sınırına göre kira belirlenmeli. İkimiz emekliyiz. Bana göre nasıl değişir? Değişmez. Bütün öğrenciler isyan etmeli. Hepsi yurtların kapısında yatmalı. Başka türlü değişmez. Çünkü kiracılık deyince şu anda gündemde sadece öğrenciler var. Yarısı öğrenci. İzmir’i al, yüzde 80’i öğrenci. Bunların hiçbirine yurt yok. Hepsi evlerde oturuyor. Hepsi dışarıdan göç alan bir şehir. İzmir öyle düşünürsen… Bana göre öğrencilerin hepsi yurtların kapılarında yatmalı ki bu kira artışı düzene girmeli. 30 bin lira bir öğrenci veremez. 30 da yiyecek, 60 bin lira. Babası ne kazanacak?” dedi.
TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Abdullah Akkaş, “Eğer açıklayan TÜİK ise onun elinden değil, kulağından tutup çarşıya, pazara bir gezdireceksin. Ve soracaksın. Gerçekten… Zaten şu var: TÜİK kendisi inanıyor mu bu açıkladıklarına? Çok kısa: TÜİK gerçekten kendisi inanıyor mu? Çünkü TÜİK’in verdiği fiyatlar, belirlediği değerler…
Ben Türkiye’nin hiçbir yerinde Ankara’da da yaşıyorum, Muğla’ya da geliyorum, gidiyorum öyle bir dünya yok. Ve adım gibi eminim, TÜİK’in kendisi buna inanmıyor zaten. Nedir? Milletin gazını almak için… Ya da çöküyor mu? Şakşakçılarına şaklatmak için açıklıyor bir şey. Bu yani. Vallahi normalde asgari ücretin üçte biri olmalı normal şartlarda. Doğru mu? Asgari ücret kaç para? 22 bin küsur.
Şimdi düşün işte. Bir aile… Az önce şunu bahsettiğim gibi… Bir tane çocuğu var, bir tane çocuğu yok, iki tane, belki üç tane çocuğu okuyor. Her birine 30-30 lira da 90 bin lira. Herkesin babası, ailesi doktor değil, bürokrat değil, memur değil. Yani asgari ücrete göre belirlenmiyor. Asgari ücret 22 ise kira 7 olmalı, 8 olmalı. Bunu dengeleyecek olan kimdir? Yukarıda 30-40 uçakla dolaşan zat. Ülkeyi TÜİK yönetsin. Çok kısa bak, ülkeyi TÜİK yönetsin. Her şey güllük gülistanlık demektir TÜİK’e göre. O zaman ülkeyi Erdoğan’ı indirelim, TÜİK yönetsin bakalım” dedi.
"EV SAHİPLERİ SUÇLU DEĞİL SİSTEM YANLIŞ"Gaziantep’te yaşayan Aydın Doğan, “Türkiye’de bu kadar alımın ve satımın çok zor olduğu bir dönemde yüzde 41 oranı inanılmaz yüksek bir oran. Bugün ben bir öğrenci babası olarak Gaziantep’ten geliyorum buraya. Yurda gittim. Yurttaki geçen yılla bugünkü arasındaki fiyat farkı yüzde 40 oranında. Yani geçen yıl 20 bin liraya kalan çocuğumun, bu yılki bedeli 35 bin liraya çıktı. 35 bin çok küçük bir bedel gibi belki gözüküyor birilerine göre ama 15 bin liralık artış insanları fazlasıyla etkiliyor. Hele bizim gibi emekli bir insanın aldığı maaşı öngörürseniz, bu inanılmaz büyük bir bedel.
Kiralar insanların gelirine göre hesaplanmalı. Yani bunun 'ne kadar' diye bir cevabı yok. Türkiye’de eğer emekliyseniz, adamın maaşına göre hesaplasanız, o zaman kira bedelinin en fazla 3 bin TL olması gerekiyor. Ama bu da şu anda böyle konuştuğunuzda çok komik geliyor. Burada ev sahiplerinin bana göre hiçbir suçu yok. Ev sahipleriyle ilgili bir konu da değil bu.
Bu konu tamamen insanların gelir noktasına göre ayarlanmalı. Eğer taban fiyat belli düşük bir fiyattaysa, o fiyata göre ev bulmak lazım. Ama öyle bir ev de yok. İnsanların gelirlerini daha yüksek bir pozisyona taşıyabilmek lazım. Yani Türkiye’de bunu ne kadar rahat konuşabiliriz ama… Hani hangi birime çok güvendik de TÜİK’in verilerine o kadar çok güvenebiliriz. Enflasyonun Türkiye’de yüzde 70, yüzde 80, yüzde 50’li bir noktada… Hani ortama bir bakalım. Bugün meyve fiyatlarına bakıyorsunuz, 200-250 liraya meyveler satılıyor. Nasıl olacak yani, o enflasyonu nasıl hesaplıyorsunuz? TÜİK sadece pinpon topu üzerinden hesap yaparsa, o zaman belki TÜİK’in dediklerini toparlayabilirsiniz. Ama öyle bir dünya yok maalesef” dedi.


