Xabi Alonso onu susturmak yerine sesini açtı: Bir daha çal Arda Güler!

Ta ki, onu gerçekten anlayan biri gelene kadar... Xabi Alonso, Leverkusen’i çalıştırdığı dönemde onu takip etmiş ve kadrosuna katmak istemişti. O zaman olmamıştı ama hayat, yollarını birleştirmeleri için ikinci bir şans sundu.

Genç Türk dahi, Madrid’e biri hayallerle, diğeri ise şüphelerle dolu iki bavulla geldi ama beyaz formayla başarılı olacağına dair kesin bir inançla. Beklemek onun için çok zordu. Bu kadar büyük bir kulüpte, yeni bir şehir ve kültüre uyum sağlamak, hem de yalnızca 18 yaşındayken ve dil bariyeriyle. Ancak bu engeli aştı ve şimdi futbolcunun daha önce görülmemiş bir versiyonu sahneye çıktı.

Rahat bir ifadeyle “Şimdi… I don’t know, ben sadece oynamak istiyorum,” demişti Madrid’deki ilk röportajında Artık biraz daha iyi İspanyolca konuşabiliyor ve Real Madrid kulübü bu yüzden onu sahneye çıkarmaya başladı ama uyararak: “Gergin, o yüzden çok sıkıştırmayın,” diye espri yapıyorlardı, yüzü değişmiş bu futbolcuyu sahneye atmadan önce.

Her zamankinden daha fazla takıma entegre olmuş durumda. Genç yetenek, sessiz kişiliğiyle beyaz soyunma odasında kendine bir yer edinmeyi başardı. Belki de başka bir ‘chill guy’ (sakin adam) olan Huijsen’in gelişi, onun kendisinin “tuhaf biri” değil, sadece farklı olduğunu anlamasına yardımcı olmuştur.

Takımın yeni sessizi Huijsen onun için “Real Madrid’de Arda’nın daha göstereceği çok şey var. Şimdi daha mutluyum” derken bir şey biliyor olsa gerek.