Ya Anayasa ile Demokrasi, Ya Tüzükle Tek Adamlık!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Yeni Anayasa tartışmaları, Türkiye’nin önüne iki yol koymaktadır: Ya bir kişinin iktidar süresi uzatılacak, ya da bu millet kendi kaderini yeniden yazacak.
2023 seçimlerinden sonra Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Erdoğan kazandı ama rejimi kaybetti. 31 Mart 2024'te halk, sandıkta iktidara açık bir mektup yazdı ve "Tek adam rejimiyle buraya kadar!" dedi.
CHP bu seçimin tek galibidir.
İttifaksız, pazarlıksız, bir araya getirilmiş partilerle değil; doğrudan halkın güveniyle kazandı.
Bu başarı sadece Özgür Özel’in liderliğiyle değil, Türkiye toplumunun laiklik, hukuk, adalet ve normalleşme özlemiyle açıklanabilir.
Şimdi iktidar, bu sarsıntıyı tersine çevirmek için bir manevra yapmaktadır: Yeni Anayasa.
Ama bu Anayasa tartışmasının hedefi, ne demokrasi, ne haklar, ne de özgürlüktür. Hedef çok açıktır: Erdoğan’ın yeniden aday olması ve mevcut rejimin kalıcılaştırılması.
Erdoğan’ın hesabı peki nedir?
Mevcut Anayasa, Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasını engellemektedir.
Ekonomi çökmüş, devlet kurumları güven kaybetmiş, ve yargı siyasi vesayet altına girmişken, halk desteği de erimektedir.
Erdoğan özetle, kendi adaylığını garanti altına almak,
siyasal İslam’ı Anayasal temele oturtmak,
Parlamento’yu iyice etkisizleştirmek,
Cumhuriyet’in laik ve ulusal temelini gevşetmek istemektedir.
Bu noktada, “1921 Anayasası” gibi referanslar tesadüf değildir. Laiklik yok, kuvvetler ayrılığı yok, denge-denetim yoktur. Peki neden? Çünkü amaç “Anayasal düzen” değil, “Anayasal Erdoğan rejimi” inşa etmektir.
CHP ne yapmalıdır?
CHP, bu Anayasa masasının figüranı değil; kaderini belirleyici aktörüdür.
Bugün Özgür Özel'in önünde üç görev vardır
- Erdoğan’ın Anayasa hamlesini teşhir etmek.
- Mevcut Anayasa’ya uyulması için toplumsal baskıyı örgütlemek.
- Türkiye’ye çağdaş bir Anayasa vizyonu sunmak.
Bu vizyon; sadece güçlendirilmiş parlamenter sistemi değil, hesap verilebilir başkanlık modeli de dâhil olmak üzere, laik, özgürlükçü ve hukuk devleti temelli bir rejimi kapsamalıdır
Ve elbette Özgür Özel bunu “müzakere” gibi değil, “mücadele” gibi yürütmelidir. Çünkü mesele Erdoğan’ın üçüncü dönemini kabul etmek değil; Türkiye’yi üçüncü kez otoriterliğe teslim etmemektir.
Yeni bir dönemin eşiğindeyizErdoğan ve AKP, artık bu Anayasa ile ülkeyi yönetememektedir. Amaçları, bu Anayasa’nın yerine kendi iktidar sürelerini güvence altına alan bir düzen kurmaktır.
CHP’nin görevi sadece buna “hayır” demek değildir. CHP, artık bu halkın geleceğini planlamak zorundadır
Bu Anayasa tartışması bir yol ayrımıdır:
Ya Erdoğan’ın siyasi ömrü uzatılacaktır ya da Türkiye özgürlükçü bir rejime geçecektir.
Anayasalar halklar için yazılır, liderler için değil.
Yeni Anayasa, bir kişinin siyasi takvimine göre değil; toplumun ortak geleceğine göre hazırlanmalıdır.
Erdoğan kendisine bir yol açmak istemektedir. CHP ise halk için yeni bir yol haritası çizmek zorundadır.
Şimdi karar anı.
Ya anayasa ile demokrasi,
Ya tüzükle tek adamlık.


