Yangında şehit olan Arslan ın babasından yürek yakan açıklama: Kaza yapar diye motoru sattırdık
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Eskişehir Seyitgazi'de çıkan yangında söndürme çalışmalarına destek olmak için önceki gün Ankara'dan giden AKUT gönüllüsü Bayram Eren Arslan şehit oldu. Endüstri mühendisi Bayram Eren Arslan'ın babası, Demirören Medya çalışanı Gürsel Arslan, Ankara Adli Tıp Kurumu önünde beklerken gözyaşlarına boğuldu. Taziyeleri kabul eden Gürsel Arslan, oğlunun 15 yıldır AKUT gönüllüsü olduğunu, aynı zamanda Türk Hava Kurumu'nda çalıştığını, okullara giderek çocuklara model uçak eğitimi verdiğini söyledi. Gürsel Arslan, "Yaklaşık 15 senedir AKUT'a gidiyor. Orada dron kullanıyordu. Depreme gitti. 1,5 ay depremde kaldı. Hep en önde giderdi. Geldiğinde elleri mosmordu, artık tırnakları yoktu, uçları yoktu. Oğlum 'gitme' dedim. Bir hafta sonra tekrar gitti. Biz televizyondan izliyoruz; 'AKUT görevlileri iyi' diyoruz ama ben burada dokuz doğuyorum, 'bina yıkılır, şu olur, bu olur.' O kadar çok korkuyordum ki. Bir yerde de gurur da duyuyorsun tabii. Çünkü insanları kurtardıkça gurur duyuyorsun. Ellerini öyle gördükçe gurur duyuyorsun" dedi.
'GÜLEN YÜZÜYLE KALDI'Olayı duyunca Eskişehir’e gittiğini belirten Gürsel Arslan, "Arkadaşlarıyla ters rüzgarda kalmış. Dumandan zehirlenmiş. Ondan sonra da yanmış. Doktorlar göstermedi, gülen yüzüyle kaldı" diye konuştu.
Oğlunun doğayla iç içe olduğunu belirten Gürsel Arslan, "Biraz önce Valimiz aradı, Mamak Belediye Başkanı yanımızdaydı. Ben onlardan yer istiyorum sadece. Versinler, ben kendi çabamla ağaçlandırmak istiyorum. Oğlumun adını koymak istiyorum. Diğer arkadaşlarıyla birlikte hep beraber hatıra ormanı istiyorum yakın bir yere" dedi.
Gürsel Arslan, tatil planları yaptıklarını anlatarak, "Bodrum'a tatile gidecektik. Kızım 'Baba niye ağlıyorsun, abim o kadar insanı kurtardı, o kadar hayvan kurtardı, o kadar çiçekleri kurtardı cennete gitti, şehit oldu abim' dedi. 16 yaşındaki kızım söyledi. Ne kadar güzel yetiştiler. Hep insanlara bir şey yapardı. Endüstri mühendisliğini bitirdi. AKUT gönüllüsü, Türk Hava Kurumu gönüllüsüydü, planör eğitimi aldı. Kendi ofisini açtı mühendislik üzerine. O işi bırakıp AKUT eğitimine gidiyordu. 'Oğlum gitme işlerin zarar ediyor' diyordum, bırakıyor gidiyordu. En son Bursa'ya gitti, Bursa'da eğitim aldı. Bolu'da keçi kayboldu keçi kurtarmaya gitti, Çubuk'ta adam kayboldu adamı bulmaya gittiler. Motoru vardı motoru sattırdık 'kaza yapar' diye, araba aldırdık böyle bir şey oldu" ifadelerini kullandı.
Gürsel Arslan, yangın sırasında akşam 22.30 sıralarında oğlunu telefonla aradığını, ulaşamayınca da 'Eren beni acil arar mısın?' diye mesaj gönderdiğini, ancak cevap alamadığını söyledi.


