Yangınlarla karbon rekoru, geleceğimiz de küle döndü
Haber Global sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Son bir aylık süreçte Türkiye'yi yasa boğan orman yangınlarının bilançosu ortaya çıktı. 27 Haziran-28 Temmuz tarihleri arasında ülkenin dört bir yanında çıkan yangınlarda yaklaşık 90 bin hektar ormanlık alan küle dönerken, yanan alanların 12 bin 752 futbol sahasına denk geldiği saptandı. Yanan ormanlar sadece doğal yaşam, biyolojik çeşitlilik ve toprak yapısını yok etmekle kalmadığı, aynı zamanda Türkiye’nin karbon salım dengesinin de kökünden sarsıldığı belirtiliyor. Uzmanlara göre, yaşanan yangın felaketi sadece ekolojik değil, aynı zamanda iklim krizi açısından da ciddi bir kırılma noktası anlamına geliyor.

Son bilimsel çalışmalara göre, yaşanan son yangınlar serisinde hektar başına karbon salımı 1270 ton ile 3430 ton karbondioksit miktarı arasında değişti. Bu verilere göre, Türkiye'deki sadece bir aylık yangınlar sonucunda yaklaşık 114 milyon 300 bin ton ila 308 milyon 700 bin ton arasında karbondioksit atmosfere karıştı. Bu miktar, 2023 yılında Türkiye'nin toplam sera gazı emisyonu olan 552 milyon ton karbondioksitin neredeyse yarı düzeyinde gerçekleşti. Başka bir ifadeyle, Türkiye'nin yıllık emisyon yükünün yüzde 20 ila yüzde 56 kadar sera gazı, sadece son bir ayda orman yangınları yoluyla atmosfere salındı.
YANGIN SAYISI KATLANDIUzmanlara göre, bu devasa salım yükü, Türkiye’nin Paris Anlaşması kapsamında belirlediği karbon azaltım hedeflerini zora sokarken, bir diğer ayrıntı ise yangın sayılarına ilişkin oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye 23.4 milyon hektar orman varlığına sahip. 2024'te bu alanın yüzde 0.11’i yanarken, 2025’in yalnızca ilk 7 ayında, 4 bin 477 yangın kayıtlara geçti. Üstelik bu rakamlara Bursa ve Karabük'teki felaketler dahil değil.
ESENYUT'UN 21 KATIEski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, ormanların hektar başına yılda yaklaşık 500 ton karbon depolama kapasitesine sahip olduğuna dikkat çekerken, şunları söyledi: "Türkiye’de yanmış olan 90 bin hektarlık ormanlık alan hesaba katıldığında, bu ormanların yılda 45 milyon ton karbon tutabilecek bir kapasiteyi temsil ettiği ortaya çıkıyor. Yanan ormanlık alanın büyüklüğü, Türkiye'nin en kalabalık ilçesi olan İstanbul Esenyurt’un 21 katına denk geliyor. Verilere göre, bu ölçekteki bir kayıp, yalnızca ekosistem için değil, aynı zamanda yangınla mücadele kapasitesine dair önemli soru işaretleri doğuruyor."
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay ise iklim değişikliğine bağlı olarak Karadeniz ormanlarının da yangın riski altında olduğunu ifade ederek, "İklim değişikliği ile Artvin, Rize, Erzurum’a bakan iç kesimler, Orta Karadeniz’de Kastamonu, Karabük, Bolu gibi illerdeki ormanlar da kurak hale geldi. Bu durum orman yangını riskini yüzde 30 artırıyor. Nitekim Karabük’te bu yaz çıkan büyük yangın, Karadeniz’in ilk büyük uyarısı oldu" diye konuştu.

Türkiye'de orman yangınlarıyla mücadelede önleyici politikaların yetersiz olduğu, yangın sonrası orman alanlarının imar, turizm ya da madencilik faaliyetlerine açılma ihtimalinin ekolojik restorasyonu daha da zorlaştırdığının altı çizen Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, ise, şunları söyledi: "Türkiye, iklim krizinin hem sebebi hem de mağduru konumunda. Orman yangınları artık sadece çevre meselesi değil; ekonomi, sağlık ve tarım politikaları açısından da doğrudan ulusal güvenlik sorunu. Küresel ısınmayla birlikte bu yangınların hem sayısı hem de şiddeti giderek artıyor."
Kaynak: Web Özel


