Yapay zekayı temel düzeyde bilmeyen akademisyen, öğretmen kalmayacak

OMÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İsmail İşeri, yapay zekanın 2021 yılında yükselişe geçtiğini söyleyerek, "2021 sonrası dönemde, bu araçlar hayatımızın parçası haline geldi. Kimimiz metin üretiminde, kimimiz video ya da görsel içerik üretiminde bu sistemleri kullanmaya başladık. Üretken yapay zekalar arasında ciddi bir rekabet yaşanıyor ve bu rekabet her geçen gün daha ileri noktalara taşınıyor. Özellikle bu sistemlerin bağlam pencerelerinin genişlemesi ve daha fazla geçmiş bilgiyi hafızalarında tutabilmeleri, kullanıcıya daha bütüncül ve etkili yanıtlar sunmalarını sağlıyor" diye konuştu.

'BAZI GÖREVLERDE YETERSİZ KALABİLİYORLAR'

Genel yapay zeka teknolojisi hakkında bilgi veren Dr. İşeri, "Tüm bu gelişmelerin ulaşmak istediği temel bir hedef var. O da genel yapay zeka, Artificial General Intelligence (AGI) yapılarının geliştirilmesi. Günümüzde kullandığımız sistemler belirli görevlerde başarılı olabilirken, bazı görevlerde yetersiz kalabiliyor. Bu yüzden bunları dar yapay zeka sistemleri olarak tanımlıyoruz. Ancak genel yapay zekanın farkı, farklı problemleri anlayabilmesi, bu problemlere hızlı adapte olabilmesi ve etkili çözümler üretebilmesidir. Yapay zeka alanında ulaşılmak istenen en önemli aşamalardan biri budur" dedi.

ABD, YAPAY ZEKA İÇİN 500 MİLYAR DOLAR BÜTÇE AYIRDI

Ülkelerin yatırım ve gelişim alanında en fazla kaynak ayırdığı alanlardan birinin yapay zeka olduğunu belirten Dr. İsmail İşeri, "Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yapay zeka bütçesi, yaklaşık 500 milyar dolar. En büyük rakibi Çin'in ise yalnızca 2024 yılı için ayırdığı yatırım miktarı, 100 milyar dolar seviyesinde. Avrupa Birliği, 2026 yılı sonuna kadar bu alana 200 milyar dolarlık bir bütçe ayırmış durumda. Bu yatırımlar sağlık, eğitim, hukuk, bankacılık ve finans gibi pek çok sektörde çok sayıda projeyi hayata geçirecek. Hatta bu dönüşümün ilk örneklerini şimdiden görmeye başladık. Sağlıkta, eğitimde farklı yapay zeka projeleriyle karşılaşıyoruz. Yapay zeka sayesinde, önümüzdeki 10 yıl içinde başta öğretmenlik ve doktorluk olmak üzere bu mesleklerin, bazı branşlar dışında tamamen ortadan kalkacağı öngörülüyor" diye konuştu.

'HAFTALIK EĞİTİMLER DÜZENLİYORUZ'

Üzerinde çalıştıkları yapay zeka teknolojisi hakkında bahseden İşeri, "OMÜ Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle kodlamasız yapay zeka eğitimleri başlattık. Buradaki amacımız, yapay zeka okuryazarlığını artırmak. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yapay zekayı temel düzeyde bilmeyen bir akademisyen, bir öğretmen veya bir iş insanı kalmayacak. Bu nedenle bilgi ve deneyimimizi paylaşmak, yaygınlaştırmak istiyoruz. Kodlama bilgisi olmadan ya da çok az kodlama ile çalışan, low-code ya da no-code olarak adlandırılan yapay zeka araçları da her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. Bu araçlar sayesinde kullanıcılar kendi problemlerine çözüm üretebiliyor. Biz de bu kapsamda haftalık eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimlerde yapay zekanın ne olduğu, nasıl öğrendiği, hangi öğrenme türlerinin bulunduğu ve yapay zeka ile hangi problemleri nasıl çözebileceğimiz gibi konulara odaklanıyoruz" dedi.