Yıl 2014, Arda Turan Meksika da tezgahta taco yapmaya ikna olur

Marca gazetesinden David G. Medina'nın Arda Turan anısı:

"Delirdiniz siz, kabul etmez", diyordu günlerce Atlético Madrid’in basın sorumlusu.

“Tamam ama eğer o isterse yaparız, olur mu?”

Böyle geçti günlerimiz Ángel Rivero ve benim için, Atlético’nun uzak bir turnesindeydik. Yıl 2014, başroldeki kişi Arda Turan’dı. Atlético, Simeone ile ilk La Liga şampiyonluğunu kazanmıştı. Her anlamda seviye atlamışlardı.

Yer: Meksiko
Ne o zaman ne de şimdi dünyanın en güvenli şehirlerinden biri değildi.
Amaç: Arda’yı, büyük takımların bu tür ülkelerde oluşturduğu “sığınak”tan çıkarmak ve Marca için bir sokak tezgâhında taco yaparken fotoğraflamak.

Ve Arda kabul etti.

Gittik ve tezgâhın sahibini ikna etmeye çalıştık: birkaç dakikalığına işini bırakması gerekecekti, çünkü dünyaca ünlü bir futbol yıldızı onun yerine geçecekti.

En zor kısmı başarmıştık. Fakat…

Hiç beklemediğimiz bir şantajla karşılaştık:

“Tezgâhımı ancak bana Atlético–Club América maçı için bilet verirseniz bırakırım.”

Maç, sadece birkaç saat sonra oynanacaktı.

Ve biz de hiç düşünmeden “Kaç tane istersen verelim,” dedik — sanki gazetecilerin elinde sınırsız bilet varmış gibi (Bu arada, herkese duyurulur: yok!).

Söz verdik.
Ve Arda taco yaparken poz verdi.
Tabii dikkatliydi, çünkü inancı gereği her türden eti kullanamazdı.
Ama sonuçta, gazetecilik dilinde tam anlamıyla bir “bomba röportaj” olan görüntü ortaya çıktı.

Elbette biletler de verildi.

Ama bir şeyi asla yeterince takdir edemedik: Atlético güvenlik sorumlusunun, Arda’yı otelden tezgâha götürürken yaşadığı teri, stresi…"