YÜKSEL AYTUĞ Aldın mı dersini Macron?

Ne yalan söyleyeyim, şu Fransızları günahım kadar sevmem. Bastil hapishanesini basıp, kral ve kraliçelerinin boynunu vurduktan sonra ülkelerini demokrasi ve özgürlüğün vatanı ilan ettiler. Gelin görün ki, aynı zamanda Afrika ve Okyanusya'nın gariban halklarını yıllarca sömürmekten geri durmadılar. Bir zamanlar imparatorlarını mutlak bir ölümden kurtaran Türklere ihanet edip, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından akbaba gibi Anadolu'ya üşüştüler.
Başımıza ASALA'yı bela eden, PKK'ya her türlü desteği veren de bu Fransa değil miydi zaten?

Ama gün oldu, devran döndü. O kibirli, Türklere hep üstten bakan Macron, Erdoğan'ın uluslararası arenadaki ağırlığı altında ezildi. İçine düştüğü bunalımın etkisiyle tokalaşma sırasında psikolojik üstünlük sağlamak için elini Cumhurbaşkanımızın elinin üzerine koymaya yeltendi. Ama belli ki karşısındaki iradenin gücünü hesap edememişti. Erdoğan, terbiyesizin parmağını kavrayıp, bir güzel sıkmaya başladı. Bakışları "Biz senin kanını emdiğin Kuzey Afrika ülkesi değiliz. Kırarım o parmağını" der gibiydi. Macron'un ekşiyen yüzüne ise şaşkınlık, korku, dehşet ve çaresizliğin hakim olduğu ezik bir ifade yerleşiverdi.
"Liderlik, kararlılık, inanç ve dirayet" işte budur.
İzlerken içimin yağları öyle bir eridi ki... Helâl olsun!
Bizi okuyan kazanır!
Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster'in bu haftaki son yarışmacısı coğrafya öğretmeni Burcu hanımdı. 100 bin liralık sorunun konusu ise coğrafyaydı. "Yerin merkezine göre dünyanın en yüksek yeri hangi ülkededir?" diye soruldu. Öğretmenimiz, Himalayalar'ı düşünerek, "Nepal" dedi. Oysa doğru cevap Ekvador olacaktı.

Bizim köşeyi düzenli takip edenler ise doğru cevabı şıp diye bulmuşlardı. Çünkü 10 gün önce bu köşede "Everest de yalan oldu" başlığıyla kaleme aldığım yazıda, ünlü Everest'in değil, Ekvador'daki Chimborazo'nun "dünyanın damı" olduğunu yazmıştım. Çünkü kutuplarından basık dünyamızın en şişman yeri göbeği, yani ekvator bölgesiydi ve bu hesaba göre dünyanın merkezinden en yüksek zirve Chimborazo'ydu...
Yanlış cevabı veren kişinin coğrafya öğretmeni olması ise hikayenin en dramatik yanıydı.
İşte bunun için yokuz!
Ülkemizin son yıllarda aldığı en isabetli kararlardan biri, Eurovision Şarkı Yarışması denilen şu rezil organizasyondan ayrılmak oldu. Bunun bir müzik yarışması değil, "müzikal bir Haçlı seferi" olduğu, son yarışmada bir kez daha gözler önüne serildi. Herkes gibi ben de provalarda protesto edilen İsrail'in son sıralarda yer alacağını umuyordum. Ama Avrupa'dan, Gazze'deki bebeklerin katili, terör devleti İsrail'in temsilcisine oy yağdı. Kıl payı farkla birinciliği kaçıran İsrail, Avusturya'nın ardından ikinci sırayı aldı. Böylelikle yarışmanın "utanılası politik kimliği" de tescillenmiş oldu.
İyi ki orada yoktuk ve iyi ki bu pisliğe bulaşmadık...

Gaf'let kürsüsü
Ali Koç (Fenerbahçe Başkanı) 7 yılda 1 kupa gördü. Ciro (Mertens'in oğlu) 3 yılda 5 kupa gördü.

Zap'tiye
Mars'ta su ararken, Afrikalı çocuklara su ulaştıramamak... Tarih, utancından bunu yazamayacak.
Ne demiş?
"Düşünsenize; hastalanmışsınız, şehir hastanesine yatıyorsunuz ve CHP'lisiniz. Yeminle sizi al basar, söyleyeyim..." (Sosyal medyadan)