YÜKSEL AYTUĞ Dünya gerçeği A Haber’den öğrendi
Sabah sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Herkes İsrail'in ilk saldırısında nokta atışıyla suikasta uğrayan üst düzey komutanlar ve nükleer konularda uzman bilim insanlarının nasıl öldürüldüğünü merak ediyordu. Dünya basınında bu konuyu aydınlatan ilk ve tek yorum pazartesi sabahı A Haber canlı yayınında geldi.
Ajans Bugün programına katılan Askeri Stratejist Dr. Eray Güçlüer, İranlı komutan ve bilim insanlarının, cep telefonlarına gizlice yüklenen programın sinyallerine duyarlı drone'lar ile öldürüldüğünü açıkladı. Güçlüer'e göre İran'ın ilk 18 saatte İsrail'e cevap verememesinin sebebi de yaşadıkları bu büyük şok ve şaşkınlıktı. Bundan saatler sonra İran yönetimi kamu çalışanlarının cep telefonu kullanmalarını yasakladı.

Bana göre bu kadar önemli mevkilerde bulunan İran yönetim kadrolarının kriptolu telefonlar yerine sıradan cep telefonu kullanmaları büyük bir gaflet. Sonuçta bu tür telefonların tek tık'la yüklenebilen "Truva atı" casusluk ve takip programları karşısında hiçbir savunmaları yok. Eminim, sular durulduğunda bu telefonları üreten firmalar ve kullanılan GSM şirketleri de mercek altına alınacaktır. Sanırım "Üçüncü Dünya Savaşı'nı cep telefonları başlatacak" diyenler haklı çıkacak.
Bu arada tıpkı diğer savaş ve felaketlerde olduğu gibi hem haber/görüntü hem de yorum açısından rakiplerine fark atan A Haber'in seçkin kadrosunu bir kez daha gönülden tebrik ediyorum.
Piyanonun üstüne otursaydınız
Davetli olduğum konser ve gösterilerde eğer yerim en öndeki protokol bölümündeyse ya usulca arka sıralara geçer ya da ilgililerden yerimin değiştirilmesini rica ederim. Birincisi, en ön sırada izlediğinizden hiçbir şey anlamazsınız, çünkü ne sahnenin tamamına hakim olabilir, ne de sesleri ayırt edebilirsiniz. İkincisi, en ön sırayı sanatçının ailesine, akrabalarına ve onun hiçbir konserini kaçırmayan vefalı izleyicilerine borçlu olduğumu düşünürüm. Mersin'den gelen Fazıl Say konseri görüntülerini izleyince "torpilliler" adına utanmam da işte bundan dolayıydı.

Torpilli tayfa resmen sahneye sandalye atmıştı. Ortaya bir klasik müzik dinletisiyle asla bağdaşmayacak son derece sakil bir görüntü çıkmıştı. Görünce "Bari piyanonun üzerine otursaydınız" dedim.
Diyeceksiniz ki, "Alan razı, satan razı, sana ne oluyor?" İyi de ya bu saçmalık bir geleneğe dönüşür ve yüksek protokoldeki torpilliler tayfası bu çirkinliği her konserde talep ederse?..
Bu nasıl teknoloji?
İsrail - İran savaşının anlık gelişmeleri nedeniyle büyük haber güme gitti: Hindistan'daki 204 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası, kaptan pilotun koltuğunun geriye kayması yüzünden gerçekleşmiş. Kaza araştırmasının ön raporuna göre bakımı hatalı yapılan koltuk, geriye kayıp o pozisyonda kilitlenince, kaptan pilot bir yandan pedallara erişimini kaybederken, diğer yandan tam güç vermesi gereken gaz kollarını istemeden rölantiye yani sıfır itiş gücüne getirmiş. Güç kaybeden uçak da yere çakılmış.
İyi de, havacılık tarihinin en gelişmiş uçak modellerinden birinde böyle bir durumu önleyip, uçağa yeniden güç verecek bir otomasyon nasıl olmaz?
Zap'tiye
Tanesi 400 lira olunca karpuza da emniyet kemeri takılır tabii...

Gaf'let kürsüsü
Gazze'deki tüm hastaneleri vuran İsrail, Tel Aviv'deki hastanesi isabet alınca "Hastane vurmak savaş suçudur" demesin mi?
Ne demiş?
"Cuma Afrika sıcağı, cumartesi Balkan soğuğu. Havalar da Trump gibi dengesiz." (Güler Kazmacı'nın paylaşımı)

