Yuva yıkan trend gündem oldu: İlişkinin en acımasız yüzü Sözcü Gazetesi

Partneriniz bir süredir garip davranıyor, mesafeli konuşuyor ya da eskisi gibi size karşı ilgili değil mi? Belki de yanıt mesajları geç geliyor, planlar erteleniyor ya da yüz yüze iletişim gittikçe azalıyor... Uzmanlara göre bu belirtiler, son dönemde sosyal medyada “yuva yıkan” trend olarak anılan Banksying davranışına işaret ediyor olabilir.

İlişki uzmanı Amy Chan, USA Today’e yaptığı açıklamada bu yeni ayrılık biçimini şu sözlerle tanımlıyor:

“Banksying, flört uygulamalarının ve dijital iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte görülme sıklığı artan bir ayrılık yöntemi. Ayrılmak isteyen kişi bu süreci kendi içinde sessizce yaşıyor, duygusal mesafeyi giderek artırıyor ve partnerine gerçek nedeni açıklamadan ani bir kopuş yaşıyor. Bu da terk edilen kişi için büyük bir şok etkisi yaratıyor.”

Banksying yönteminde ilişkinin sonu, çoğu zaman yüz yüze değil, yazılı mesajlarla geliyor. Özellikle Z kuşağı gençleri, romantik ilişkilerinde vedalaşma cümlelerini bile yapay zekaya yazdırıyor. “Seni üzmek istemem ama...”, “Gerçekten sen çok iyisin ama...” gibi klasik cümlelerin yer aldığı metinler, duygusal bir açıklama yerine ilişkiyi adeta bir uygulamadan çıkış yapar gibi bitiriyor.

Bazı sosyal medya kullanıcıları, Banksying’i ghosting ile kıyaslıyor fakat uzmanlara göre Banksying, sadece iletişimin kesilmesi değil, aynı zamanda karşı tarafı duygusal olarak boşluğa itme süreci içeriyor.

İlişki terapisti Emma Hathorn, “Ghosting birden bire sessizliktir. Banksying ise adım adım uzaklaşarak, karşınızdakini bile bile yalnızlığa terk etmektir” dedi. 

Banksying'in en tehlikeli yönü, ilişkiyi karşı tarafın kafasında “hala devam ediyor” gibi gösterirken, aslında duygusal bağların çoktan kopmuş olması. Bu da partnerin neyle karşılaştığını anlamasını zorlaştırıyor, belirsizlikle mücadele etmesine neden oluyor.

Uzmanlar, bu tarz ilişkisel kaçınmaların uzun vadede güven sorunları, terk edilme travması ve özgüven kaybına neden olabileceğini belirtiyor. Dahası, bu pasif-agresif ayrılık biçimi dijitalleşen ilişkilerde “yeni normal” haline gelme riski taşıyor.